4

14.9K 471 82
                                    


Multi:Yamaç Hoca

İyi okumalar...

Samira'dan

Aceleyle kitaplarımı çantama yerleştirmeye çalışıyordum. Ders programına bir kez daha göz gezdirdim. Beden yazısını görünce eşofmanlarımı da çantama yerleştirip evden çıktım. Bu gün Yamaç Hoca'yla Dersimiz yoktu. Oh be, görmeyecekyim şu uyuz herifi. Annem ve babam uyuyordu. Biraz sessiz olsam iyi olacaktı.

Dün Yamaç Hoca ve Barkın Abi uyuyunca eve dönmüştüm. Sibel'i de görmemiştim. Ne de olsa okulda görecektim. Ve işin aslı gerçekten onu gebertmeyi kafama koymuştum. Saatlerce evde onu bekledim ama hanfendi artık marketi mi sırtladı yoksa marketi üstüne mi yaptı anlamadım ama sonuç: gelmedi.

Otobüsten inip okula doğru yürümeye başladım. İlk iki ders kimyaydı. Sinirlenmeyi bırakıp ilerlemeye devam ettim. Kulaklığımı kulağıma takıp bir şarkı açtım.

Okulun bahçesinde girince etrafa kısa bir süre göz gezdirdim. Büyük bir kız topluluğu görünce bütün dikkatimi oraya verdim. Kızların ortasında kaşlarını çatmış yardım istermiş gibi masumca etrafına bakan Yamaç Hoca'yı gördüm. Elinde bir kaç kitapla duruyordu. Siyah boğazlı ince bir kazak altınaysa yine siyah dar paça bir pantolon giymişti. Üstüne giydiği kazağı çok güzel duruyordu, kaslı göğsünü sarıp sarmalamıştı. Hocaya fazla baktığımı farkedince kafamı çevirdim.

Tekrar önüme dönüp ilerlemeye başlamıştım ki duyduğum sesle Yamaç Hoca'ya döndüm. Hocayı zar zor görüyordum. E, tabi... Etrafı kızlarla sarılı olunca anca bu kadar görebiliyordum.

"Samira bir gelir misin?" yavaş adımlarla Yamaç Hocaya doğru ilerledim. Kızlar neredeyse adamın ağzına düşeceklerdi... Pardon düşmüşlerdi bile.

"Buyrun hocam?" Soran gözlerle Yamaç Hoca'ya baktım. Etrafımız kızlarla doluydu. Hepsi saçını düzeltmek ve güzel görünmek için şekilden şekile giriyordu. Bu hallerine daha sonra gülmeye karar verdim. Yamaç hoca bana bakıp konuşmaya başladı.

"Sezgin Hoca seninle bir konu hakkında konuşmamı istedi." Sezgin Hoca okulumuzun müdür yardımcısıydı. Yamaç Hoca bana dönüp 'yardım et' bakışı atınca kızlardan kurtulmak istediğini anladım.

Kızlar bana dönünce Yamaç Hoca kafasını aşağı yukarı sallayıp evet demem için değişik hareketler yapmaya başladı. Eh bize de yardım etmek düşer. Ne demişler etrafı kızlarla dolu bir öğretmene yardım edenin duaları kabul olurmuş. Ne!? Hiçte saçma değil! Yeni atasözü buldum kullanın işte.

"Peki hocam." diyip Yamaç Hoca ilerleyince peşinden yavaş adımlarla yürüdüm. Arkama baktığımda kızlar birbirleriyle konuşuyorlardı. Yürürken Yamaç Hoca'yla okul binasına girdiğimizi farkettim.

"Teşekkür ederim Samira. Hayatımı kurtardın." Yamaç Hoca'ya bakıp gülümseyince o da bana sıcak bir gülümsemeyle baktı. Bence de hayatını kurtarmıştım. Çünkü kızlar Hoca'ya yiyecekmiş gibi bakıyorlardı. Ben biraz daha geç gelsem kesin adamı oracıkta yerlerdi.

"Rica ederim hocam. Sizde dün saçlarımın hayatını kırtarmıştınız. Ödeşmiş olduk." öğretmenler odasının önüne gelince ikimiz de duraksadık.

"İyi dersler hocam." kafasıyla beni onayladıktan sonra kapıyı açıp öğretmenler odasına girdi. Bende merdivenlere yönelip sınıfa doğru yürüdüm.

Sınıfa girdiğimde Yağız'ı ve yanında Sibel'i gördüm. Sibel kafasını masaya yaslamış uyuyordu. Yağız'da yüzünü ona dönmüş aynı şekilde kafasını masaya yaslamış ve gözlerini kapatmıştı.

KISKANÇ ÖĞRETMENİM {Devam Ediyor}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin