9

11.5K 376 93
                                    

Multi:Samira

Samira'dan

Sırada oturmuş, ders zilini bekliyordum. Sibel dün gelmeyince arayıp ne olduğunu sormuştum. Uykumu böldün diye küfredip telefonu suratıma kapatmıştı. Herkesin arkadaşı beni niye aramadın diye kızar. Benimki niye aradın diye kızıyor. Allah benim belamı bununla vermiş!

Zil çalınca sınıf bâyâ bir kalabalıklaşmıştı. Herkes kendi halinde bir şeylerle uğraşıyordu. Sınıf kapısına baktığımda içeri giren Yağız'ı görmemle kafamı başka bir yere çevirdim. Bu arada Devran'da ortalarda görünmüyordu. Yağız değişik bir yüz ifadesiyle bir kaç adım atıp yanıma oturdu. Kolunu omzuma atınca, sinirle kafamı başka bir yere çevirdim.

"Çok önemli bir şey oldu." Yağız'ın söyledikleriyle ona döndüm. Meraklı olduğumu biliyor ve bunu nasıl kullanacağını çok iyi biliyordu.

"Belhanda-" dediğinde sözünü bitirmesini engelleyip hemen lafa atladım. Ne diyeceğini biliyordum. Belhanda ya karşı olan zaafımı biliyordu ve bu sadece benimle konuşmak için bahaneydi.

Belhanda:Galatasaray'ın futbolcusu. Samira'nın
-karakterin- gerçekten sevdiği bir futbolcu.

"Gideceğini söyleyeceksen kendini yorma. Gideceği için yeterince sinirlerim bozuk zaten." dediğimde kahkaha atmaya başlayan Yağız'ın omzuna sertçe vurdum. Susmak yerine daha sesli kahkaha atmaya başladı. Ne zamandan beri böyle olmadığımızı farkettim.

Neden mi? Sevgilisi olunca pabucu dama atılan en iyi arkadaş rolünü üstlenmiştim de ondan.

"Belhanda'yı tanıdığın kadar beni tanımıyorsun kanka. Sadece, Fatih Terim Belhanda'yı göndermeye pek niyetli değil. Sevinirsin diye haber vereyim dedim." hiç de sevinmedim dercesine ona baktım. Çünkü gideceği neredeyse kesinleşmişti.

"Başka bir şey söylemiyeceksen sıradan kalk." dediğimde söylediklerime gülerek karşılık verdi ve kollarını sıkarak bana daha çok sarıldı.

"Samira, anlatmak istedim ama normal karşılamayacağından tedirgindim." diyen Yağız'a dalga mı geçiyorsun? bakışı atıp kollarını üstümden ittim.

Sibel'i sevmesinin nesi normal değil Allah aşkına!? Benimle kardeş gibi olabilir ama Sibel'e bana baktığı gibi kardeş gözüyle bakmadığı kesindi.

Belki size göre fazla abartıyorum ama kardeş gibi olunca size yaptığı ufak bir hatayı bile büyütebiliyorsunuz. Hele sizden bir şey sakladıysa... Her şeyi geçtim Sibel'den önce onunla arkadaştık ve... Her neyse!

Yağız beni gıdıklamaya başladığında ellerini üzerimden itmeye çalışıyordum. Tikim olduğunu biliyor ve işaret parmağıyla brl boşluğumu dürtüp duruyordu. Bir yandan da olduğum yerde çırpınıyordum. Çığlık attıktan hemen sonra tekrar kahkaha atmaya başladım. Sınıftakilerin bize baktığını hissetsemde Yağız'ı engelleyemiyordum.

"Günaydın!" tok ve erkeksi bir ses sınıfa dolduğunda Yağız beni gıdıklamayı kesti. Yamaç Hoca kaşları çatık bir şekilde bana ve Yağız'a bakıyordu. Dar paça siyah kot ve lacivert bir tişört giymişti. Yamaç Hoca'ya bakmayı kesip önüme döndüm. Herkes gibi ben ve Yağız'da ayaklandık. Dersimiz matematik değildi. Ee o zaman Yamaç Hoca'nın burada ne işi var?

Bütün sınıf -ben ve Yağız hariç- sağol diye karşılık verdiğinde Yamaç Hoca sürekli yaptığı oturun hareketini tekrarlayınca herkes yerine oturdu. Tabii ki ben ve Yağız'da. Yamaç Hoca konuşmaya başladığında herkes
-bende dahil- onu dinlemeye başladı.

KISKANÇ ÖĞRETMENİM {Devam Ediyor}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin