Hiçlik

2K 164 32
                                    

Zihnim.. Koskocaman, bomboş ve kapkara bir oda gibiydi. O kadar doluydu ki, o doluluk kocaman bir boşluğa dönmüştü. Aslında hiçlik, gördüğüm her şey tam anlamıyla koca bir hiçlikti.

İblisler zavallı kadının ölü bedenini alıp gittiğinden beri, her şey aynı saçmalıktaydı. O kadın ölmemeliydi. Kim bilir ne çok hayali vardı, neleri bırakmıştı ardında. Sevdikleri, kim bilir yokluğuna ne çok üzüleceklerdi.

Soğuk, parke zeminle buluşan bir kaç damla gözyaşımı es geçip, merdivenlerden aşağı indim. Bir başkası için ağlanır mıydı ? Ben ağlıyordum.

Göz bebeklerim ilk önce Jimmy'nin gözlerine tutundu. Eğer dile gelselerdi "neden" diye soracaklardı eminim. Neden masum birinin kanı elindeydi ?

"Onu neden öldürdün ?"

Elindeki kanlı silahı gelişigüzel bir kenara fırlattı ve nefesini yüzüme verdi. Garipti, yüz ifadesi üzgün gibiydi ama gözleri kesinlikle bunu reddediyordu.

"Ona gitmesi gerektiğini söyledik Veronica, değil mi ?"

Gayet rahat verdiği cevap, içimdeki öfkeyi daha da harlarken bu defa kendimi tutmayıp yüzüne sert bir tokat attım. Tokatın etkisiyle yüzü yan tarafa düştü fakat o, bunun aksine hiçbir tepki vermedi.

"O kadının ölmesine gerek yoktu lanet olası !"

Ses tonum çığlıktan farksızdı, çünkü haddinden fazla öfkelenmiştim. Elimi yüzümde, alnımda dolandırıyor odanın içinde naralar atıyordum. Öte yandan da göz yaşlarımın haddi hesabı yoktu.

"Onu öldürmemeliydin !"

"Emin ol, bu şekilde daha acısız can verdi. Eğer şeytanlar bizden şüphelenecek olsaydı bu evden üçümüz de sağ çıkamayacaktık. Üstelik aklının alamayacağı acılarla !"

Odanın içinde volta atmayı kesmiş ve dizlerimin üzerine çökmüştüm. Ağlamalarımın yerini iç çekişlere bırakmıştım.

"Onun benim yüzümden ölmesini kaldıramıyorum. Hiç bir suçu yoktu, hiç bir şey bilmiyordu. Lanet olsun !"

Diz çöktüğüm yere benim gibi Jimmy' de çöktü ve elini omzuma değdirdi. Kafamı yüzüne dönderdiğimde dudaklarını ısırıyordu.

"Bu senin yüzünden ölen ilk kurban Vero. Üzgünüm ama bu son değil." dediğinde ise, sanki başımdan aşağı soğuk sular akmıştı.

"B...bu ? Bu ne demek ?"

"Anlayacaksın. Şimdi hemen kalk ve buradan siktir olup gidelim. Dubiel birazdan burada olur ve bizi zebani dostlarının akşam yemeği yapar."

Ağzından her çıkan kelime, korkumu biraz daha arttırıyordu. Zebanilere akşam yemeği olmak mı ? Tanrım, bu cidden kulağa hiç hoş gelmiyordu ! Parkeyle olan samimiyeti bitirip ayağa kalktım. Jimmy haklıydı, Damon her an gelebilirdi.

"Jimmy peki nereye gideceğiz? Cassie mi bize yardımcı olacak ?"

"Birincisi bana Jim de artık, Ashley öyle demeyi severdi. Hatırasını yaşatmak ona borcumuz değil mi ? İkincisi nereye gideceğimiz hakkında bir fikrim yok. Ama sizin eviniz şu an çok uygun gibi."

Ardından eline geçen ilk bez ile zeminde kalan kan lekelerini sildi. Ve sonra yatak odası olduğunu düşündüğüm yere girdi. Peşinden içeri girdiğim de dağılan eşyaları düzeltiyordu. Ashley' e ait olduğunu düşündüğüm bir kaç parça giysiyi de dolabın içine sıkıştırdı.

"Jim, üçüncüsü neydi ?"

"Ha ?"

"Cassie bize yardım edecek mi ? Aslında saçmaladığımın farkındayım, o bir iyilik meleği. Elbette eder !"

Şeytan'ın Aşk'ıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin