Clamped Hands °yoonmin°✔️

11.

Mchiiswg.

Jimin pamukşekeriyle oynuyor bense onu izliyordum. Pamukşekerinin yarısını yemiş yarısını eline almış parçalamış ezmiş binbir işkence uygulamıştı.

Telefonum çalmış cebimden çıkarıp kulağıma götürmüştüm.

"efendim Taehyung "
" hyung iki adam geldi eve seni sordular. Evde yok dedim. Eve girmeye çalıştılar. Engel oldum ama hala evin önünde arabayla bekliyorlar. - az bir dur bekle geliyorum- ha şey hyung siz eve gelmeyin. Bana konum atarsınız Jungkook la geleceğiz yanınıza - dursana!- "
" Taehyung yanında kim var? "
" hyung Jungkook var. Evdeyiz biz. "
" Jungkook un ne işi var benim evimde?! Hem sen neden Jungkook lasın! O adamlar ne istiyorlar ki bizden!? "
" hyung sakin ol. Araştıracağım adamları. Siz gidin olduğunuz yerden kimsenin bulamayacağı bir yere. Sana şimdi adamların fotoğraflarını atacağım onları gördüğünüz yerde kaçın. "
" Tamam tae  "

Telefonu kapatıp cebime koydum. Jimin in gülüşü solmuştu.

" bebeğim şimdi burdan gideceğiz.Ama söz veriyorum sana istediğin zaman geleceğiz lunaparka. Çok kez geleceğiz. Şimdi gitmeliyiz tamam mı? "
" tamam"

Yediklerimizin parasını bırakıp jimin e yöneldim.

"yürmek mi istersin kucağıma mı alayım?"
"bacaklarım ağrıyor"

Deyip kollarını açtı. Etraftaki insanları hiç bir şekilde siklemiyordum. Ne düşündükleri umrumda değil. Jimin i kucaklayıp mekandan çıktım. Arabaya yöneldim hızlı adımlarla. Arabaya vardığımda jimin i otutturup kemerini bağladım. Yerime geçip arabayı çalıştırıp sürdüm.

"nereye gidiyoruz? "
" babamın evine "
" baban? "
" yani babam ölmeden önce yaşadığı eve"

Kafasıyla onayladı jimin. Sonrada cama yaslanıp dışarıyı seyretmeye başladı.

Bir süre sonra susadığımı fark ettim. Arabada su yoktu.

"jimin "
Jimin tepki vermedi.

" jimin "

Yine tepki vermedi. Yüzünü de göremiyordum. Arabayı bir marketin önünde durdurdum.

" jimin? "

Koltuğumdan hafifçe kalktım. Jimine doğru eğildim. Uyumuştu. Uyuya kalmıştı. Emniyet kemerini çözdüm. Kucağıma aldım yavaşça arka kapıyı açıp arka koltuklara yatırdım. Ceketimi çıkarıp  üstüne örttüm.

Kapıları örtüp kilitledim. Markete adımladım. İçeriye girip reonlardan birkaç su şişesi aldım. Kasaya giderken çikolatalara takıldı gözüm.

*****

"bay min! "
" efendim jimin "
" telefonunuz. Telefonunuzu bende unuttunuz. "
" ah getir jimin "

Koşarak geldi jimin. Elimdeki telefonu bay min e uzattı.
" buyrun bay min. "
" baktın mı jimin? Hangisine karar verdin?"
"çikolatalı olana karar verdim. "
" güzel seçim. "
" çikolata dünya nın en güzel şeyi. Hem hoseok ta benim gibi çok seviyor çikolatayı. Eminim doğum günü pastasını sevecek."
"senin seçtiğin her şey güzel oluyor jimin. Eminim sevecek. "

Güldü jimin. Kocaman güldü. Bay min de güldü.

*****

Hızla çikolata reonuna ilerledim. Ellerime sığdığı kadar çikolata aldım. Kasaya gidip parasını ödedim. Marketten çıkıp arabaya ilerledim. Kapıyı açıp bindim arabaya jimin gözlerini araladı. Yavaşça doğruldu. Suyu açıp içtim biraz.