28.

2K 128 44
                                    

Angele.

Yoongi nin telefonuna gelen iki bildirim sesi ile ikili gözlerini araladı. Yoongi ayağa kalkıp pantolonunu buldu ve cebine elini soktu. Telefonu çıkarıp ekranı açtı.

"eviniz hazır bay min."
"ilk duruşma 2 hafta sonra "

Yoongi mesajları sesli bir şekilden okudu. Jimin yeni uyandığı için sersemlemişti. Elini gözünü kaşımak için gözüne götürürken alçıda olan burnuna vurmuş ve gözleri dolmuştu. Acımıştı. Sinirlenip kendine tokat atmıştı. Hep kendine zarar veriyordu. Yoongi jimin in kendine tokat attığını görmüş ve jimin in yanına oturmuştu. Eliyle jimin in bileklerini tutmuş ve konuşmuştu.

"kendine zarar vermek yok."

Jimin kafasıyla onayladı. Yoongi nin aklına dün gece yaşadığı olay gelmişti. Jimin e bir kez daha sordu.

"jimin dün geceyi hatırlıyor musun?"
"hatırlıyorum. Sen biz uyuyorduk sen bir anda kalkıp gittin banyoya arkandan seslendim ama cevap vermedin. Bende tuvaletin geldi o yüzden gittin zannettim. Uyuya kalmışım sen geri geldiğinde yüzün bembeyazdı yoongi. Bana garip şeyler söyledin yataktan kalktığında yanında olmadığımı ve beni aramak için kalktığını söyledin. Ama ben hep yataktaydım ve uyuyordum"

Yoongi gerçekten anlamıyordu. Bir çığlık duyduğuna ve uyandığında yanının boş olduğuna emindi. Ama jimin tam aksini söylüyordu. Yoongi uzatmamaya karar verdi. Evet içinde kalacaktı bu garip olay ama yeni bir gün yeni bir başlangıçtı. Bu gün jimin le evlerine yerleşeceklerdi.

________________

"yoongi evimiz çok güzel olmuş"

Jimin koltuğa oturmuş etrafı inceliyordu. Yoongi de jimin in etrafa hayranlıkla izlemesini izliyordu.

"evet güzel olmuş. Verdiğimiz paraya değer."

Jimin oturduğu koltuktan yavaşça kalkmış ve evin içinde dolaşmaya başlamıştı. Yoongi de peşinden. Jimin özenle dekore edilmiş evde geziyor her bir detayı atlamamaya çalışıyordu.

_____________________

"yoongi! Hayır yoongi onu istemiyorum! Bunu istiyorum! Yoongi bu! Bunu da alalım! O değil şurda ki! Yoongi onu alma! Yoongi! Yoongi beni neden dinlemiyorsun?! Yoongi! Ben o aldıklarını yemem! "
"jimin ağzın acımıyor mu senin?"
"sustum. Konuşmuyorum bir daha."
"ufw jimin ben öyle mi dedim şimdi?"

Jimin kollarını göğsünde bağlamış omuz silkmişti. Dumağı acısada dudaklarını büzdü kafasını yoongi nin tersi yönünde çevirdi. Oturduğu market arabasından sarkan bacaklarını sallamaya başladı. Yoongi eline doluşturdu bir sürü çikolatayı jimin in kucağına bıraktı. Jimin in çenesinden tutup kaldırdı hafifçe öptü dolgun dudaklardan.

"yoongi onu istiyorum"
"neyi?"

Yoongi Jimin in işaret parmağıyla gösterdiği yere baktı. Oyuncak bir kedi vardı. Siyah oyuncak bir kedi. İçinde jimin ile market arabasını oraya doğru itti. Vardığında oyuncağı eline aldı. Minnoş bir kediydi. Jimin e uzattı. Jimin oyunacağı aldı ve sarıldı.

****///

"jimin nerde hoseok?"
"en son bahçedeydi. İsterseniz bakayım jimin e?"
"yok hayır sen sınıfına çık. Ben bakarım"

Bay min hızlı adımlarla bahçeye çıktı. Gözleriyle etrafı taradı. Görünürde kimse yoktu. Arka bahçeye doğru ilerledi.

"sen ne tatlı şeysin öyle. Hım kimse sana yemek vermiyor mu? Ben paylaşırım seninle yemeğimi"

Bay min duyduğu sesle kafasını sesin geldiği yöne çevirdi. Jimin ağacın altında kucağında siyah küçükcük bir kediyle oturmuş simitini kediye yediriyordu. Bay min ağır adımlarla gidip jimin in karşısına dikildi.

"jimin derse "

Jimin kafasını kaldırmış yoongi ye bakmıştı. Ağlamış gibiydi burnu ve yanakları kıpkırmızı olmuştu. Gözleri doluydu ve sürekli hapşırır gibi küçük sesler çıkarıyordu.

" ders başladı jimin."
"dersin başladığını biliyorum. Şu kediye baksana ne kadar aç kimse ona yemek vermemiş. Açlıktan ölmesin acı çekmesin. Simit bittiğinde gideceğim."
"sen git ben onun karnını doyururum. İyi gözükmüyorsun elini yüzünü yıka."
"biliyorum"
"bir şey mi oldu? Ağladın mı?"
"hayır ağlamadım. Kedilere alarjim var."
"ow kediyi bana ver jimin. Keşke bana söyleseydin ben kediye yemek verirdim alarjin varken niye kediye dokunuyorsun?"
"bay min baksanıza çok tatlı. Dayanamadım. Hemen karnı doysun diye dokundum."

*******/777

"jimin senin kedilere alarjin var değil mi?"
"evet. "

Yoongi market arabasını kasaya doğru itti. Kasaya vardığında jimin kucağındaki aldıklarını verdi kasaya. Sonra da kollarını açtı. Yoongi jimin i kucaklayıp arabadan indirdi. Aldıklarını kasaya koydu.

_______________

" yoongi bunları ne zaman alacaklar yüzümden?"
"eğer uslu durursan bir hafta sonra."
"peki biz ne zaman sahile gideceğiz?"
"yarın olabilir."
"peki biz ne zaman yemek yiyeceğiz?"
"eğer uslu olup sadece çikolatanı yersen beni de soru yağmuruna tutmazsan 10-15 dk sonra yemekler hazır olacak."

Jimin oturduğu mutfaktaki masanın üstünde bacaklarını sallıyor çikolatasını yiyordu.

" yemek yapmasını kim öğretti?"
"Tae yla beraber öğrendik. Yengem öğretti. Babam hastalanınca karnımızı doyurmak için öğrenmek zorunda kaldık."
" okula getirdiğin yemekleri de sen mi yapıyordun?"
"hayır "
" neden?"
"yemek yapmayı sevmiyorum. Çok uğraştırıcı"
"şimdi neden yapıyorsun?"
"çünkü sen yiyeceksin. Sevdiğim insanlar için uğraştırıcıda olsa herşeyi yapıyorum"
"bende seni seviyorum."

Yazmak için yazmıyorum.
Mchiiswg.

Clamped Hands °yoonmin°✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin