Clamped Hands °yoonmin°✔️

31.

"yoongi"
"efendim jimin"
"jin ve Namjoon u bu akşam için bize davet edelim"
"evet edelim. Hatta Namjoon a söyleyelim Hoseok u da getirsin"
"evet evet hoseok da gelsin. Onu görmeyeli uzun zaman oldu."
"seni görmek istemişti. Evet kesinlikle hoseok da gelmeli."

Jimin yoongi nin üstünden kalkmış yoongi de doğrulup telefonunu almıştı. Yoongi rehbere girip Namjoon u aradı.

"efendim yoongi"
"hyung bu akşam yemeğe bize gelmeye ne dersiniz?"
"jin i çikolata kavanozlarının başından kaldırabilirsem geliriz"
"hoseok u da getir hyung"
"babama sorayım izin verirse hoseok da gelir. "
" tamam hyung bekliyoruz sizi. Mutlaka gelin"
"tamam yoongi. Görüşürüz"
"görüşürüz hyung"

Yoongi telefonu kapatıp yatağa geri uzandı. Jimin başını yoongi nin göğsünü koydu. Aklına bir soru takılmıştı. Namjoon ve yoongi kardeşti. Namjoon la da Hoseok kardeşti. Ama Hoseok yoongi le bir bağının olmadığını alakalarının bile olmadığı söylemişti jimin e okul yıllarında.

"yoongi "
" efendim herşeyim"
"sen Namjoon la kardeşsin, değil mi?"
"evet"
"Namjoon la da Hoseok kardeşler, değil mi?"
"evet"
"peki Hoseok ve sen nesiniz?"
"hiç birşey şey"
"nasıl oluyorda bir kan bağınız olmuyor?"
"Namjoon la annelerimiz aynı kişi. Bu şekilde kardeşiz. Ama Namjoon ve hoseok un babaları aynı kişi bu şekilde kardeşler"
"ama Hoseok un soy ismi Kim değil"
"Hoseok annesinin üstüne kayıtlı çünkü bu yüzden babasının soy ismini taşımıyor. Karışık çok karışık. Herşey birbirine girmiş"
"karışık "

_______________

" ben yemek yapmasını bilmiyorum"
"öğretirim"

Jimin masanın üstünde oturmuş dolaptan malzeme çıkaran yoongi yi izliyordu.

"yoongi çikolata "

Yoongi buzdolabından bir çikolata almış ve jimin e uzatmıştı. Jimin alıp yemeğe başladı.

" bana yardım edeceksin"
"tamam "
" çikolatanı ye önce"

Jimin çikolatasını hızlıca yemişti. Masanın üstünden inip tezgaha yaklaştı.

"ne yapacağız? "
" sen şu sebzeleri yıka jimin"

Jimin yoongi nin gösterdiği sebzeleri aldı ve musluğu açıp yıkadı. Yoongi doğrama tahtasına ve bıçak çıkarmış jimin in yıkadığı sebzeleri doğramaya başlamıştı. Jimin yoongi yi hayranlıkla izliyordu çünkü yoongi bir şef gibi hızlı ve aynı boyutta doğruyordu sebzeleri.

"jimin bana şuradaki tavayı ver"

Jimin tavayı alıp yoongi ye uzattı. Yoongi tavayı ocağa koyup altını yaktı. Yağ döküp doğradığı sebzeleri tavaya koydu.

"bebeğim tavayı karıştır "

Jimin tavayı karıştırmaya başladı. Yoongi yeni malzemeler çıkarmış çorba yapmaya başlamıştı. Arada tavayı kontrol ediyor baharat katıyordu. Jimin se yoongi yi ağzı açık izliyordu.

" jimin bana değil bebeğim tavaya bak yanmasın"
"ç-çok güzelsin"

Yoongi gülmüş ve jimin in yanağına kocaman bir öpücük bırakmıştı.

Kısa sürede yemekleri hazırladılar. Jimin yoongi ye bir kez daha aşık olmuştu. Şimdi ise yoongi jimin i kollarının altından tutarak masanın üstüne otutturmuştu.

"şimdi ne yapacağız kocacığım?"
"çikolatala soslu kek."

Jimin mutlu olmuştu çünkü çikolata soslu keki severdi. Çikolatayı severdi. Yoongi dolaptan süt çıkarmış bir bardağa koyup jimin e içmesi için vermişti.