KOMŞU KIZI

YARALANMA

Gözlerimi araladığımda kar lapa lapa yağıyordu. Üzerim kar dolmuştu ve karşımda gördüğüm küçücük çatı ile gülümsedim.

Beni yavaşça yere bırakırken hareket edemediğim için öyle kaldım. Hızla üzerindeki ıslak montu çıkarıp üzerime attı.

"Her yer odun kokuyor "

"Odunluktayız"

Gözlerimi devirdim. Ciddi olamazsın Efe abi. Hızla iki üç odun koydu yere ve cebinden ıslak kibriti çıkardı. 5. Denemede sonunda alev alan odunların çıtırtısı içimi ısıtmaya yetti.

Yerde bulduğu kırıntıları ateşi körüklemek için kullandı. Sonunda tutuşmuştu.

"Hadi yaklaş biraz"

"Ha... hareket ede...edemiyorum"

Çeneme engel olamıyordum. Kendi de tir tir titrerken gelip tekrar beni kucağına aldı ve ateşin yakınına oturttu. Tekrar ayağa kalkıp küçücük odada tur attı. Eline aldığı eski büyük battaniyeyi omuzlarıma bırakırken titriyordu.

"Daha...daha iyi misin ?"

"Vücudumu hisset...miyorum"

Ellerini saçına daldırıp ıslak saçlarını karıştırdı. Battaniyeyi biraz daha bana dolarken ayaklarımı battaniyenin içinden çıkardı

"Ne yapıyorsun?"

Cevap vermedi. Ağzı, burnu ,kulakları... Kıpkırmızı olmuştu soğuktan.

Islak çoraplarımı çıkarttı hızla. Çıplak ayaklarım kıpkırmızı olmuştu ve dokundukça yanıyordu. Dudaklarını ayaklarıma yaklaştırırken afallasamda bir şey demedim diyemiyordum da. Sıcak nefesi ayaklarıma değerken gözlerimi kapattım. Sıcak... Bu his gevşememe neden oldu. Ellerini hızla ayağıma sürüp nefesi ile ısıtmaya başlarken kendi benden daha kötü durumdaydı. Soğuktan dudakları çatlamıştı.

"Uyuşuyorum"

"Ah"

Hızla üzerindeki kazağı kaldırdı. Ayaklarımı çıplak karnına bastırdığında ayağımın soğuğu ile inledi. Yüzünden bu yaptığı hareketten ötürü acı çektiği anlaşılıyordu . Gözlerini kapatıp başını salladı.

Şuan ayaklarım karnının üzerindeydi. Çıplak ayaklarım. Ne yapıyordu öyle ayaklarımı ısıtmak için...Eğer Şuan benim yerimde Seren olsaydı eminim sevinçten ölürdü diye düşündüm. Ellerini bacaklarıma sürtmeye başlayınca gözlerim yavaşça kapanmaya başladı. Soğuk ayaklarımın karnında olması tuhaf hissettiriyordu. Canının yandığını yüzünden anlayabiliyordum. En az benim kadar üşüyordu. Ayağımı biraz daha karnına bastırdı.

"Ah lanet olsun Verda..."

"Sanırım iyi... iyi değilim "

"Tabiki iyi değilsin, bu soğukta nasıl yaparsın böyle bir şey ya seni bulmamış olsaydım"

Sesi o kadar sert ve netti ki cevap vermedim...

Hızla ayağa kalktı. Yavaşça ayaklarımı yere bırakırken.

"Tek bir seçenek kaldı. "

Üzerindeki kazağı tek seferde çıkarttığında inledim.

"Ne yapıyorsun "

Yanıma çöktü. Allah'ım zangır zangır titriyordu ve çırılçıplaktı. Neden atlet giymiyorsun ki.

"Üzerini çıkar Verda "

Geriledim. Afallamıştım kaşlarımı havaya kaldırdım.

"Ne saçmalıyorsun sen ?"

Yüzüne bakamıyordum çünkü kafamı oynatamıyordum.