Önümdeki atıştırmalıklara bir daha baktım."Eul varmak üzereyiz ama onları yemen lazım, lütfen." Sanırım gerçekten yemem gerekiyordu yoksa düşüp bayılacaktım. Ben önümdekileri yerken bir taraftan da yola odaklanmış Taehyung'u izliyordum.
"Geldik." Hastanenin önünde durduğumuzu fark ettiğimde hızla arabadan indim ve içeri doğru koştum. Taehyung da hemen arkamdan geliyordu.
"Pardon, Jung Ki Min'in odası nerede acaba?"
"3.katta 235 numaralı oda."
"Teşekkür ederim." Hızla merdivenlerden çıktım ve odanın önüne geldiğimde duraksadım. Taehyung destek verircesine elini omuzuma koyup gülümsedi. İşte şimdi hazırdım.
Kapı kolunu çevirdim ve içeri kafamı uzattım. Babam uyuyordu. Yüzündeki sıyrıklar bile gözlerimin dolmasına yetmişti. Onu kaybetme düşüncesi tekrar aklıma doluştuğunda kafamı iki yana salladım. Böyle saçma sapan şeyler düşünmemeliydim. İçerideki doktora kafa selamı verdiğimde gülümsedi ve biz içeri gelince yanımıza geldi. "Yakını mısınız?"
"Kızıyım."
"Merak etmeyin babanızın durumu gayet iyi. Sol bileğinde kırılma var. Sağ böbreği hasar gördüğü için ameliyata aldık hala uyanmadı. Tahminen yarına uyanır. Geçmiş olsun."
"Çok teşekkürler."
"Teşekkür ederiz." Taehyung'un burada olması benim için çok iyiydi. Yoksa burada oturup bütün gün ağlayabilirdim.
Doktor dışarı çıkınca babamın yanına gittim. Onu 2 aydır görmüyordum ve çok özlemiştim. Bu şekilde görmek istemezdim.
"Endişeni anlıyorum Eul ama o iyi olacak. Ayrıca doktor yarına uyanır dedi. Ben buradayım sen biraz uyursun."
"Teşekkür ederim. Her şey için. Sen mükemmel birisin."
"Sana can feda."
"Pardon?"
"Yok canım olur mu hiç dedim."
"Hı anladım."
Saçma konuşmamızı bölen içeri giren hemşire olmuştu."K-kim Taehyung?" Hatta içeri giren genç hemşirenin Taehyung'u görünce elindeki tepsiyi düşürmesi olmuştu.
Taehyung hemen ayağa kalktı ve eğilip selam verdi. "Merhaba."
"Ah~ Merhaba. Hasta yakını mısın-ız?"
"Saygı ekine gerek yok lütfen rahat olun. Hwa Eul'un babası kaza geçirmiş o yüzden buradayım."
"Ah tabi Bayan Hwa Eul, çok geçmiş olsun. Yakından daha da güzelsiniz. B-ben aynı zamanda bir fanım ve sizi hep destekleyeceğim. Lütfen güçlü olun."
"Teşekkür ederiz." Güldük ve kız babam ile ilgilenirken onunla biraz muhabbet ettik.
"Bir fotoğraf çekilebilir miyiz? Söz veriyorum kimseye hiçbir yere atmam. Sadece anı olarak saklayacağım."
"Tabiki!"
Kız Taehyung'un yanına geldi ve telefonunu açtı. "Şey Bayan Eul rica etsem siz de gelir misiniz?"
"Ben mi? Ben ünlü değilim ki."
"Olsun ben sizi de seviyorum." Beni de mi seviyordu? Tanrım, sanırım biraz utanmıştım. İçimi tatlı bir mutluluk kaplarken hareketlendim. "İyi geleyim o zaman." Fotoğraf çekildik ve kız tekrar geçmiş olsun deyip odadan çıktı.
"Fanların çok tatlı."
"Bazı çirkefler var ama onlar dahil hepsi tatlıdır benim fanlarımın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THE PHOTO • Kim Taehyung
Fanfiction[ Text & Instagram & Texting ] Yanlış anlaşılan bir fotoğrafla başladı herşey. Belki o fotoğraf olmasa bir daha birbirlerini hatırlamayacaklardı, görmeyeceklerdi, aşık olmayacaklardı... -Kim Taehyung-