1. Bölüm.

177K 3.3K 428
                                    

   Merhaba arkadaşlar , yeni bir hikaye ile karşınızdayım.
İlk hikaye den tanıdığınız Berfe Lorin bu hikayede sizlerle olacak. İlk hikayem Adını Sonra Koydum da ise, Berfe Lorin'in içindeki diğer kahramanlarımızın hikayesi yer alıyor.
Umarım beğenirsiniz. Lütfen mesajlarınızı ve Votelerinizi eksik etmeyin .
Hepinize kucak dolusu sevgiler...


     Genç kız, mistik ve göz alıcı şehrin büyülü güzelliğini, dalgın gözlerle izlerken, dünyanın hiç bir yerinde, böyle bir güzellik göremeyeceğini düşünüyordu. Bu topraklar Sümerlerden Perslere, Romalılardan Bizanslılara, Selçuklulardan Osmanlılara kadar, kim bilir kaç uygarlığın daha beşiği olmuştu? Şimdi bile, hala ' Dinlerin ve Dillerin şehri' diye anılmıyor muydu?

"Mardin!" 

İçten bir sesle fısıldamıştı genç kız. Karşısında duran bu muhteşem güzelliği sanki taçlandırmak ister gibi,  Dicle ve Fırat da iki yandan onu kucaklıyordu.

Yüzüne hüzünlü bir gülümseme yerleşti. Ayrılık vakti git gide yaklaşıyor ve bu güzellikten ayrılmak onu daha da hüzünlendiriyordu.
Evet, hüzünleniyordu hüzünlenmesine ama içindeki büyük coşku da gün geçtikçe bir o kadar çoğalıyordu.

Bu topraklar her ne kadar insanı kendisine bağlarsa bağlasın, onun için artık gitme ve özgürlüğe kavuşma zamanıydı. İçinden çıkamadığı ikilem dolu düşünceler içinde, ciğerlerine derin bir nefes çekti.

Evet Mardin çok güzel bir şehirdi, halkı da bir o kadar misafirperver ve dost canlısı insanlardı ama bu toprakların acı bir gerçeği de vardı, Töre.

Kendisi Mardin'in büyük aşiretlerinden birinin kızıydı ve buradaki insanların hayatlarını töreye göre yaşadıklarını en iyi bilenlerden birisiydi Berfe Lorin Şiran.

Berfe'nin amcası Demir ağa 'Şiran 'aşiretinin ağasıydı. Amcası her ne kadar bu topraklarda doğmuş ve büyümüş olsa da bu topraklara uymayan, çok farklı ve modern düşünceli bir insandı.

Yıllar önce üniversitede tanıştığı eşi ile  çok büyük zorluklara göğüs germiş olsa da aşkından asla vazgeçmemişti. İrem yengesi ise, aslen Rus idi. Asıl ismi 'İra' iken, o da aşkı uğruna ismini ve dinini değiştirmişti ama burası Mezopotamya toprağıydı ve burada sadece töre geçerli idi. Değil bir Rus ile evlenmek, burada törenin emrettiği kişi haricinde, kimse ile evlenilmezdi ama amcası ağalığı da töreyi de hiçe sayarak sevdiğini seçmiş ve evlendikten sonra da uzun yıllar bu topraklara misafirlik haricinde ayak basmamıştı. İstanbul da yuvasını kurmuş ve üç evladını oranın görgüsü ile büyütmüştü ama seneler sonra, yıllarca kaçtığı töre yine onları bulmuş ve bu topraklar Demir ağayı ve ailesini tekrar yanına istemişti.

Berfe amcasını düşününce, yüzünde bir gülümseme oluştu. Canından çok sevdiği amcası olmasa, bu topraklardan asla çıkamazdı ve ona yazılmış olan kadere katlanmak zorunda kalırdı.

Kızın düşünceleri umutsuzca amcasından, babasına kaymıştı. Ne çok isterdi babasının da aynı amcası gibi olmasını. Amcası gibi hoşgörü sahibi ve anlayışlı olması, o kadar mı zordu ?
Aslında gerçekten de çok zordu. Çünkü babası ile amcası karakter olarak ancak siyah ile beyaz kadar birbirlerine benziyorlardı.

Berfe'nin annesi, Urfa'nın büyük aşiretlerinden olan 'Deşan' aşiretinin kızıydı ve babası ile annesi töre uygun gördüğü için evlenmişlerdi. İki aile güçlerini büyütmek istediği için bu evlilik gerçekleşmişti. Babası için hayat sadece töreden ibaretti ve ailesi bile onun için töreden sonra gelirdi.

BERFE LORİN ( Töre ) Tamamlandı.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin