BERFE LORİN ( Töre ) Tamamlandı.

23. Bölüm.

             Kıvanç karşısında ona imalı bir gülümseme ile  bakan arkadaşına sinirle baktı.

" Sen ne saçmalıyorsun Lorin ? Ben bu kıza sinir oluyorum diyorum, sen karşıma geçmiş aşk , meşk zırvalarından bahsediyorsun.."

Lorin tekrar kalktığı koltuğa oturdu ve arkadaşına gülümseyerek konuştu.

" O kadar sinir oluyorsan , Mine'nin istifa dilekçesini  kabul edersin. Bundan sonra da sinir olduğun birisi ile çalışmazsın canım arkadaşım.. Sonuçta patron olan sensin ."

Kıvanç'ın sinirden boynunda ki kaslar seğiriyordu. Genç adam masasına geçip oturdu. Dirseklerini masaya dayadı ve elleri ile başını ovmaya başladı. Bir süre sonra başını kaldırdı ve ona sırıtarak bakan arkadaşına, çatık kaşlar altından baktı.

" Bakıyorum da çok eğleniyorsunuz Lorin hanım ! "

Lorin aynı yüz ifadesi ile başını salladı.

" Ne oldu patron ? Asistanını işten atıyor musun ?"

" Loriiin ! "

" Sende benim haklı olduğu mu biliyorsun Kıvanç.. Senin yaptığın tek şey kendini kandırmak. Mine ye karşı hislerini kabul etmek istemiyor , bir de acısını kızdan çıkarıyorsun.. Kendini kandırmayı bırak, sonra çok pişman olursun.."

Genç kadın derin bir nefes aldıktan sonra, masaya doğru eğildi ve arkadaşının ellerini tuttu. Kıvanç'ın gözlerine bakarak gülümsedi.

" Bak canım arkadaşım. Sen hislerini kabul edene kadar, çoktan tren kaçırmış olacak. Mine  istifasını verdiğinde nasıl engel olacaksın ? Ya da hayatına bir erkek girerse , onların aşklarını mı seyredeceksin ? Eğer hayatta korkması gereken biri varsa , o da benim. Ve şundan emin ol ki , o adam dan kurtulduğum an , korkmadan beni sevecek birisine kalbimi açacağım.."

Kıvanç arkadaşının sözlerinden sonra, başını eğdi ve uzun süre sessiz kaldı. Lorin ise onun düşünmesini sabır ile bekledi. Kıvanç başını kaldırdığın da , korkuları ile olan savaşını kazandığı belli oluyordu. Gözlerinde kararlı bir adamın bakışları vardı. Sıkıntılı bir ses ile,

" Peki şimdi ne yapacağım ? Ben bu zamana kadar kimseye aşık olmadım ve ne yapacağım hakkında hiç bir fikrim yok."

Lorin yerinden kalktı ve arkadaşını kucakladı.

" Sadece kendin ol Kıvanç, sadece kendin ol.. Ama önce Mine den özür dile ! Sonrası senin üstün yeteneklerine kalmış.. Bu zamana kadar değer vermediğin kadınlara kur yaptın.. Şimdi aşık olduğun kadına marifetlerini göster bakalım.." dedikten sonra , Kıvanç'tan ayrıldı.

" Ben çete liderinizin yanına gidiyorum. Sende Mine'nin gönlünü aldıktan sonra gel de , hep birlikte yemeğe gidelim. "

Kıvanç bir anda panik içinde etrafına baktı..

" Lorin! Oğlum nerede ?"

" Ooo! Kıvanç bey aşk gözünüzü kör etti! Demir'in olmadığını yeni mi fark ettin ? Senin şımarık oğlun kucaktan kucağa dolaşıyor.. Biraz sonra getirirler."

Lorin odadan çıkarken , kapının dışında gördükleri ile gülümsemiş ve arkadaşını da eli ile işaret ederek, dışarı çağırmıştı. Kıvanç dışarı çıktığın da , Demir Boran'ı , Minenin kucağında bulmuştu. İşin ilginç tarafı ise, Demir Boran küçücük elleri ile Minenin yüzünü okşayarak ona gülümsüyordu. Lorin arkadaşının kulağına eğildi.

" Bakıyorum, baba oğul zevkleriniz aynı.. Ama çabuk davran da, oğlun sevdiğin kadını kapmasın.."

Mine arkasında ki hareketlenmeyi fark edince , yerinden kalktı. Kıvanç kızın kucağında ki oğluna uzanıp aldıktan sonra, Demir Boran'a gülümsedi.