8•Çaba

798 60 43
                                    

Biraz çabalasak, bir şeyleri doğru yapabiliriz.

×××

Simon odadan çıktığında büyü bozulmuştu. Jace odasından çıkmadan enstitüten ayrıldı ve eve gitti.

Tekrar yatağına girdiğinde sanki Isabelle hiç aramamış, Jace o halde yatakta hiç

görmemiş gibiydi. Sabah olduğu yerde aynı pozisyonda yatıyordu şimdi.

Bir şeyler hissetmek istemiyordu. Özellikle Jace'e karşı hissetmek istediği tek şey öfkeydi. Ama yapamıyordu. Ona öfke hissedemiyordu. Galiba Clary'ye olanlar yüzünden artık onu suçlamıyordu. Onu affetmişti ama kendini hala suçluyordu Simon.

Bu çok saçma. Diye düşündü Simon. Bazen bilinçsizce aklına gelen şeyler, bilinçsizce hissettiği şeyler. Hepsi çok saçma. Sanki tüm hisleri rüya gibiydi. Hayal meyal hatırlıyordu kalbinin ısınışını, onu o yatakta gördüğünde içinde oluşan hüznü. Ama şimdi düşününce hiçbir şey hissetmediğini anlıyordu. Tabii ki. Zaten çok saçma.

°°°

Jace odadan çıktığında Simon'ı göremeyince istemsizce hayal kırıklığına uğramıştı. Ama fazla sorgulamadan hemen odasına çıktı. Aslında yorgun değildi, çok uzun zamandır zaten yatıyordu ama biraz düşünmeye ihtiyacı vardı. Bilinçli bir şekilde...

Şu an kendini güçsüz hissetmiyordu ama bu hala Simon'ı deli gibi istediği gerçeğini değiştiremezdi. Sadece sanki daha da temizlenmişti. Ama yine de ona gitmeliydi. Bu sefer doğru düzgün konuşmalıydı. Belki biraz çabalasa Simon ile en azından daha yakın olabilirlerdi. Belki biraz zaman geçerse ve biraz daha sabrederse her şey daha iyi olabilirdi.

Jace bu düşüncelerle aniden kalktı. Üzerine doğru dürüst bir şeyler giyip odadan çıkmıştı ki Alec'le karşılaştı. Alec onun bir yere gittiğini tahmin etmişti ve kaşlarını çattı.

"Nereye?" Jace omuz silkti.

"Simon'un yanına gideceğim." Dedi yalan söyleme gereği duymayarak. Alec elinde olmadan gözlerini devirdi ve kollarını göğsünde birleştirdi.

"Saçmalama. Farkında mısın bilmiyorum ama son günlerde birden çok kez ölüm tehlikesi geçirdin. Ve hepsi de onun yüzünden başına geldi." Dedi Alec ciddiyetle. Bunun üzerine Jace kaşlarını çattı.

"Bunların hiçbiri onun suçu değil."

"Jace bana o vampiri savunma geç odana dinlen biraz. Sonra görürsün acelesi yok."

"Acelesi var Alec. Ve ayrıca senin o vampir diye bahsettiğin kişi Simon." Dedi Jace sinirle. Alec ona anlamayarak baktı.

"Cidden mi? Ne zaman onun yanına gitsen sana bir şeyler oluyor. Kusura bakma ama bir daha o aptal yüzünden-"

"Simon hakkında düzgün konuş!" Diye bağırdı Jace Alec'in sözünü keserek. Bunun üzerine etraftaki birkaç kişi onlara bakmıştı. Alec bir şey demeden inanmayan gözlerle ona baktı. Ardından Jace enstitünün asansörüne doğru yürüdü.

°°°

Simon unutmak için ne kadar uğraşsa aklına o kadar derin kazınıyordu. Gözlerini ne zaman kapatsa aklına geliyordu. Başını yastıktan ne zaman kaldırsa onu görüyordu.

Galiba kafayı yedim. Diye düşündü Simon. Çünü bunun başka bir açıklaması olamazdı.

Unutması lazımdı. O anla ilgili her şeyi unutması lazımdı. Gördüklerini, duyduklarını, hissettiklerini. Bu kadar oleri giden bir şey yoktu. Sadece muhtemelen Jace'in boş bir anına denk gelmişti. Yoksa neden onu öpsün ki? Belki Simon karşılık vermiş olmasaydı unutmak daha kolay olabilirdi. Ama onda bir şey vardı. Jace'te doğru gitmeyen bir şeyler... Ve bu Simon'ı meraklandırıyor, kendini olayın içine daha da atmak istiyordu.

Night Changes // JIMON ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin