burbank- sorry i like youyorum yapmayı unutmayın lütfen!
ayrıca medyayı es geçmeyin koyduğum müzikleri bölüme uygun koymaya çalışıyorum. ne kadar başarılı oluyor o tartışılır ama yine de siz medyayla bölümü okuyun.
keyifli okumalar ~
~
"Hatalar, inanılan yanlış doğrular, inanamadığın gerçekler hepsi bir uçurumdu.
Uçuruma seni iten en acı gerçeklerdi. Hata yapmak iyiydi ama büyük hatalar kötüydü. Ama bazen hayat öyle bir noktaya gelirdi ki başkasının hatasını ödemek zorunda kalırdın. Hayat acımasızdı, zordu
ama yaşamaya değerdi."
"Baba geç kaldım." diye bağırıp çantamın fermuarını çekiştirmeye çalışırken adımlarıma dikkat etmeden merdivenleri hızlı hızlı inmeye çalışıyordum. Merdivenlerde bulunan biblolara çarpmamaya çalışılarak ayaklarımın birbirine dolanmasını önemsemeden ve birkaç kez düşme tehlikesini atlattıktan sonra mutfakta kahvaltı hazırlayan babama ulaşabilmiştim. Hızlıca hazırladığı kahvaltılılardan iki parça ağzıma atarak babama yönelmiştim.
"Baba geç kalıyorum kütüphaneye gitmem lazım." Hızlı davranarak yanına gittiğimde elindeki maşayı umursamadan babamı çekiştirmeye başlamıştım. Onu kavrayan ellerimden kurtulan babam maşayı tezgaha bırakarak bana dönmüştü.
"Min Yun sakin ol, kütüphane kaçmıyor ya." demişti ellerini iki yanına bırakırken. Kaçıyordu. Benden önce biri işe başvuru yaparsa Bay Kim bana inat onu alırdı işe ve bu benim için ölüm sebebi olurdu. Babam pişen krepi diğerlerinin olduğu tabağa alarak masaya yönelmişti. Onu takip ederek hazırladığı diğer kahvaltılıkları masaya koymuştum bende.
"Baba be-" sözlerim babamın sözüyle kesilmişti. "Kahvaltı en önemli öğün ve senin dersine 3 saat var. Benim güzel kızım, anlıyorum kütüphaneye yetişmeye çalışıyorsun ama bu öğünü atlamaman lazım." deyip büyük yemek masasının sandalyesini çekerek bana dönmüştü.. Gözleriyle masaya işaret ederek lafa başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
destiny; jjk
Fanfiction"- ee sonra. sonra gitti işte. - veda etti mi? etmedi. - etse bu kadar olmazdın. ne kadar. - oturup şuan kendi kendine konuşacak kadar." ©2019 by bombréve