[all me- kehlani ft keyshia cole]lütfen oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin!
keyifli okumalar~
~"Biri eğer gözlerini senden kaçırıyorsa; emin ol ki o gözlerde sana ait bir şeyler vardır."
-Dostoyevski
"Yun Yun!" diye seslenmişti Heran unni. Düzenlediğim raflardan elimi çekip Heran unniye dönmüştüm. Bakışları bakışlarıma değdiğinde parmağıyla kütüphanenin ortasında kalan masaları göstermişti. "Boşalan masaları temizler misin?" demişti. Sesi tamamiyle rica tonuyla bezenmişti. Elimdeki bezi yanımda bulanan su dolu kovaya attığımda hızla kafamı sallamıştım.Bugün dersimiz öğleden sonraydı. Kütüphane için hazırladığımız program okul programımıza göre hazırlandığından tüm günlerim Jungkook'la aynıydı. Bu yüzden bugün ikimizde sabahın erken saatlerinde kütüphanede iş başı yapmıştık.
Adımlarımı ortada bulunan karşılıklı dizilmiş sıralara atmıştım. Masaları boşaltan öğrenciler ardında silgi ve yiyecek paketlerini bırakıyordu. Yura'nın da dediği gibi öğrenciler gerçekten çok sorumsuzdu. Kütüphanede iş başı yapmadan önce bu gerçeğin pek farkında değildim, belki de bende onlardandım. Hazır yiyecek poşetini atmak ne kadar zor olabilirdi. Masanın üstünde bulunan kek poşetini elimle buruşturup hemen yanı başında bulunan çöp sepetine atmıştım. Hareket bu kadardı işte. Silgi çöplerini ise elimde bulunan küçük süpürge ile süpürmüş ve onları da artık ait olması gereken yere, çöp sepetine atmıştım.
Bugün içimde huzurun tatlı gıdıklaması vardı. Sabahtan beri etrafa gülücükler saçıyordum. Bazı şeylerin farkında olmak içimi çok rahatlatmıştı. Sanki birkaç gündür bulutlarla kaplı olan hava bile farkındaydı ruh halimin. Bugün ise tüm dünyaya yetecek bu huzurumu hüzünlülere yaymak istermişçesine bulutları çekmişti önünden.
Ağzımda sabahtan beri mırıldandığım o melodi, kimseye farkettirmeden ettiğim küçük danslar... Çok mutluydum bugün. Mırıltılarım eşliğinde devam etmiş, adımlarımı Jungkook'un başında bulunduğu danışmaya çevirmiştim. Yanlarına ulaştığımda Jungkook'un yanında oturan Heran unni mırıldandığım melodiyi duymuş ve kafasını sistemden bana çevirmişti. "Bugün çok mutlusun Min Yun." demişti imalı imalı ve devam etmişti. "Neler var neler yok?"
'Neler yok ki?' demek istemiştim fakat başka bir durum bakışlarımın yönünü değiştirmişti. Gözlerini yandan yandan bana dikmiş Jungkook bakarken onu sinir etmek için bende gözlerimi ona dikmiştim. "Etrafımızda ki huysuz insanlara inat böyleyim." demiştim gözlerim Jungkook'un üstündeyken. Heran unni Jungkook'a bakıp tükettiğim kelimelerle kıkırdamış "Çok huysuz dimi Min Yun?" demişti. Gözlerimi kocaman açarak "Hem de ne huysuzluk!" demiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
destiny; jjk
Fanfiction"- ee sonra. sonra gitti işte. - veda etti mi? etmedi. - etse bu kadar olmazdın. ne kadar. - oturup şuan kendi kendine konuşacak kadar." ©2019 by bombréve