1.1

37 8 78
                                    


[want me back- benee]



maalesef ki hayalet okuyucular var, kendinizi belli etseniz pek bir şey kaybetmezsiniz hı, ne dersiniz?


keyifli okumalar~




keyifli okumalar~

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.





~



"Kahroluyorum demiyorum ama çok yoruluyorum sensizlikten."



Hayat engebeli bir yoldu. Hayat çizgisi hiçbir zaman dümdüz gitmezdi. Hep bi inişler, hep bi çıkışlar olurdu. Başlangıcı ve sonu olan ama sonu yokmuşçasına yaşanan bir nefesti. Çizilen o çizginin her zaman düzlüklere açılmayacağını biliyordum ama içinde bulunduğum bu an çok büyük bir zikzaktı. Sırtımı yasladığım duvar kenarında öylece bekliyor, beni ne zaman içeri alıcaklar düşüncesiyle etrafımı inceliyordum.

Rektörlük binasındaydım. Kurul toplanmıştı hesabımı kesmek için. Yaptığım adaletin, adaletsizlikle adaleti kesilecekti bugün. Ne yaparsam yapayım biliyordum ki onların karşısında çok güçsüzdüm. Onlar gibi olmadıkça onların tabiriyle güçlü olamayacaktım. Onlar gibi kötü olmadıkça, bu kötülüğü kabul etmedikçe ben sadece güçsüzdüm. Bugün beni alt edeceklerdi. Haklı olduğumu bile bile güçlerini kullanıp yaptıklarımın karşılığını misliyle vericeklerdi.

İşte bu yüzden Hoseok'u onlardan uzak tutmaya çalışıyordum. Bana yapamayacaklarının mislini ona yaparlardı. Benim arkamdaki gücü bildiklerinden güçsüzü alt etmeye çalışacak, ayaklarına çembe takan güçsüzün gözlerinin içine baka baka mezarını kazacaklardı. Tanıyordum onları.

Adaletsiz insan topluluğu.

Rektör sekreteri odadan çıkıp karşımda dikeldiğinde yerimde dikelmiş beklentiyle ona bakmıştım. "Kendini savun Min Yun." demişti gülümseyerek. İçerde dönen işlerin masum başrolüydü. Bu saatten sonra neler olucaktı, akan su beni nereye taşıyacaktı artık hiçbir fikrim yoktu.

Bu işlerin başında bu ihtimal aklımda yoktu. Her şeyi hallettikten sonra sadece gerçekler ortada kalır sanıyordum. Hesaba katmadığım şeyler bugün karşıma çıkmıştı. Bu sonu hiç düşünmemiştim, şimdi ise okul hayatım tehlikedeydi. Disiplin cezası almadan beni bırakmayacaklardı bunu biliyordum. Bir daha buna teşebbüs dahi etmemem için bana verebilecekleri en ağır cezayı vermek istiyorlardı. Ama ben annemin kızıydım, eğer bugün burada bulunmak, yaptığım her şeyin karşılığıysa gocunmadan üstlenirdim. İçim rahattı benim, doğru olanı yapmasaydım, işte o zamanlar ne farkım kalırdı okumuş dolandırıcılardan?

"Elimden geleni yapacağım." demiştim sekretere karşı. Yanından geçerken omuzuma elini koymuş 'Yanındayım.' der gibi sıkmıştı. En azından bu binada yalnız değildim. En azından gözlerinde samimiyet yatan bir insan vardı bu binada.

destiny;  jjkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin