Bölüm Yirmi Üç: Adem Elması.

570 58 15
                                    

Arkadaşlar Bence Biz Saat Kaç? Okuyucuları Olarak Sığarız Medyadaki Gamzelere.

Hadi Ölelim De Bizi Oraya Gömsünler.

...

Chae Hyungwon

Gözlerimi Açtığımda Boynumun Ağrısını Hissettim İlk Önce.

Ardından Göğsünde Uyuduğum Wonho'yu. O Benim Dizlerimde Yatıyordu, Ne Ara Bu Hale Gelmiştik?

Onu Uyandırmamaya Dikkat Ederek Kalktım Göğsünden. Ama Wonho Anında Gözlerini Açmıştı.

"Hyungwon? Nereye?"

Gözlerini Kısarak Bana Bakmaya Çalıştı Ama Gözlerini Açamıyordu Ve Bu Görüntü, Oldukça Komikti. Gülüp Saçlarını Okşamaya Başladım.

"Buradayım. Seni Uyandırmak İstememiştim Üzgünüm."

Saçlarını Okşamaya Başladığımda Gözlerini Kapatıp Gülümsemişti.

Biraz Daha Saçlarını Okşadım. Wonho Mırıldanıp Uyumuştu.

"Bırakma Beni Hyungwon..."

"Merak Etme, Burdayım..."

Sonunda Tamamen Uyumuştu. Birkaç Gündür Uyumamıştı Benim Yüzümden. Uykusunu Almasını İstiyordum.

"Hyungwon?"

Duyduğum Sesle Başımı Kaldırıp Bana Seslenen Jooheon'a Baktım.

Eliyle Gel İşareti Yapınca Son Kez Wonho'ya Bakıp Yataktan Kalktım Ve Jooheon'un Yanına Gittim.

...

"Şeytanın Meyvesi Mi?"

"Evet. Kylie Ondan Yemiş. Şu An Çok Tehlikeli. Ama Bizimde Yapabileceğimiz Bir Numaramız Var."

Jooheon Sırıtıp Elindeki Kitabın Sayfalarını Karıştırmaya Devam Etti. Sonunda Bulmuş Olacak Ki, Yüzünde Bir Gülümseme Oluşmuştu.

"Adem Elması. Bu Meyve Sadece Ona Gerçekten İhtiyaç Olunduğu Zaman Ortaya Çıkarmış. Şeytanın Meyvesine Karşı Koymak İçin Yaratılmış. İnsan Veya Başka Bir Canlı Bunu Yerse Bir Şansımız Var."

Heyecanlandım.

Bizim İçin Bir Umut Vardı! İnsanlık İçin Umut Vardı! Dünya İçin Umut Vardı!

"Öyleyse Meyveyi Wonho-"

"Hayır Hyungwon, Meyveyi Wonho Değil, Sen Yiyeceksin."

Jooheon'un Sözleri İle Olduğum Yerde Çakılı Kaldım. Ben Mi?

Neden Wonho, Minhyuk, Changkyun Varken Ben? Neden Kendisi Değil De Ben? Ya Da Kihyun Hyung Değil?

"Çünkü Sen Aramızda En Güçsüz Olansın Hyungwon. Adem Elması Garip Bir Meyvedir. Gücü Olanlarda İşe Yaramaz. Mesela Hiçbir Efsane Adem Elmasını Yiyemez. Yese Bile İşe Yaramaz. Ben Büyücüyüm. Kihyun İse Senden Güçlü. Yanlışsam Yanlış De."

Bu İyi Bir Şey Miydi Yoksa Kötü Bir Şey Miydi Bilmiyordum Ama Adem Elmasını Yememe Asla İzin Vermezdi Wonho.

Beni Bu Savaşın Dışında Tutmak İstiyordu.

"Ben..."

"Hemen Karar Vermene Gerek Yok. Ama Acele Et. Ben Meyveyi Aramaya Gidiyorum. Geldiğimde Lütfen Cevabın Hazır Olsun."

Jooheon Yavaşça Odadan Çıktığında Wonho'nun Uyuduğu Odanın Kapısına Baktım.

İzin Vermeyecekti. Vermezdi.

Ama Bu Bütün İnsanların Savaşıydı. Bende İnsan Olduğum İçin Benimde Savaşımdı.

Ve Ben, Artık Başkalarına Ayak Bağı Olmaktan, İşe Yaramamaktan Oldukça Bıkmıştım.

Kendimi İşe Yaramaz Gibi Hissediyordum. Sürekli Wonho, Minhyuk, Changkyun Ve Jooheon Çalışıyordu, Yoruluyordu.

Benimde Yorulma Vaktim Gelmeliydi.

...

Lee Jooheon

Üzerime Deri Ceketimi Geçirirken Changkyun Başını Pikenin Altından Çıkarmıştı.

"Adem Elması Hakkında...Sadece Bir Efsane De Olabilir, Biliyorsun Değil Mi?"
Aynada Kendime Son Kez Baktıktan Sonra Yatakta Yatan Changkyun'a Döndüm. Yüzünde Endişe Vardı.

"Bilmem Farkında Mısın Ama Sende Bir Efsanesin. Sen Gerçeksen, Adem Elması İçinde Bir Umut Vardır. Denemekten Zarar Gelmez."

Alnına Öpücük Kondurduğumda Gözlerini Huzurla Kapatmıştı.

"Seninle Gelmek İstiyorum."

Changkyun'dan Ayrılıp Çantamı Sırtıma Taktım. Sitem Dolu Sesi Kulağımı Doldurduğunda Sırıttım.

"Bebeğim, Dün Seni Fazla Yordum. Ayrıca Ağrıların Var. Burada Kal Tamam Mı? Seni Seviyorum."

Tekrar Alnını Öptüm. Ardından Çenesinden Tutarak Kendime Yaklaştırdım Yüzünü. Dudaklarına Kısa Süreli Bir Öpücük Kondurduktan Sonra Doğruldum Ve Eğilmiş Olan Sırt Çantamı Düzelttim.

"En Azından Yakın Geleceğe Bakmama İzin Ver. Başına Bir İş Gelsin İstemiyorum..."

Olumlu Anlamda Başımı Salladım. Changkyun Hızla Gözlerini Kapatıp Bir Süre Bekledi. Kaşları Çatılırken Dudaklarımı Yaladım.

Şu An Üzerinde Bir Şey Yoktu. Ayrıca Kapalı Gözleri, Kırmızı Dudakları Ve Çatılmış Kaşları İle Nefes Kesiciydi Im Changkyun.

"Bebeğim-"

"Jooheon Sadece Bir Kısıma Kadar Görebiliyorum. Sonrası Yok. Neden?"

Gülümsedim. Ağlarcasına Konuşması Ciddi Manada Şirindi Ve Ben, Yanaklarını Sıkmadan Duramamıştım.

"Büyük İhtimalle Adem Elmasının Korunma Büyüsü Yüzünden. Sana Var Olduğunu Söylmiştim Değil Mi?"

Yanaklarını Sıkmaya Devam Ederken Changkyun Düz Bir Surat İfadesi İle -Tabi Yanaklarının Ve Dudaklarının Büzüşmüş İzin Verdiği Kadarıyla- Bana Bakıyordu.

"Bon Sodoco Omon Olmok Ostomoştom."

(Ben Sadece Emin Olmak İstemiştim.)

Sesi Komik Bir Şekilde Çıktığında Dayanamadım Ve Öne Doğru Eğilip Büzüşmüş Olan Dudaklarını Öptüm.

Ben Bu Dudaklara Asla Doyamazdım.

Doyacağımı Da Sanmıyordum.

Ben, Lee Jooheon, Im Changkyun'un Dudaklarının Müptelası Olmuştum.

...

Bölüm Sonu.

Merhaba Saat Kaç? Okuyucuları~

Size Güzel Bir Haber Vermek İstiyorum;

DİĞER BÖLÜM JOOKYUN SMUT!

ABOW ©-©

Ar Yu Redi Gençlik??

Saat Kaç? | 2Won ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin