Merve
Eve geldiğimde tek istediğim şey ona mesaj atmaktı. Ne yazacağımı bilmiyordum ama istiyordum işte. Eksik olan bir şey daha vardı. Numarası. Nasıl bulabilirdim ki? Ablam aracılığıyla belki. Ne de olsa o da 12. Sınıftı belki bir tanıdığı falan vardır diye düşündüm. Eve özel dersleri yüzünden geç geliyordu. O gelene kadar daha mantıklı bir şeyler düşünmeye çalışmaya başladım.
Ders çalışırken aklıma Yaren'i kullanmak gelmişti. Aynı servistelerdi ve Yaren Gülşen'den -abla- daha sonra iniyordu yani servis listesinden numarasını alabilirdim ya da zarfların dağıtıldığı günü beklemeliydim. Hmm, bekleyemezdim çünkü sabrım yoktu. En iyisi pazartesi günü Yaren'e gitmek için onların servisine binmekti, servisçiyle konuşmamızın arasının açılmaması da iyi olurdu çünkü adamın beni unutmasını istemezdim.
Şimdi tek yapmam gereken pazartesiyi beklemekti. Ablama ihtiyacımın kalmamasına sevinmiştim çünkü sorguya çekilecektim emindim ki. Ayrıca, Yaren'in homofobik bir piç olduğunu biliyordum bu sebeple Kerem'i bahane edebilirdim, o daha az dikkat çekerdi. Kerem'e yazıktı, çok iyi biriydi ama arkadaştan daha fazlaya gidemezdim işte.
Yargı yemeyi sevmiyordum, hayatımı yaşamak istiyordum. İnsanlara karşı pek sık bir şeyler hissetmezdim kısacası heyecanlıydım ve endişeli. Bırakın da benim de sevgilim olsun yahu. Kendime hak verip saate baktım, tek isteğim hafta sonunun hızlıce bitmesiydi. Pazartesi belki de rahatsuz edici konuşmaların kapısını aralayacaktım ama umrumda değildi. Olacaksa olsun diye düşünüyordum daha neler neler olacaktı hem, kim bilir? (Y/n: Ben bilirim ehehehe)
Pazartesi okuldan çıktığımda Yaren'i bilişim ödevini yapmak için onun evine gitmeye ikna ettiğim için kendimle gurur duyuyordum. Servisçi ve Gülşen'in olduğu kısımın bir arkasına oturduğmuzda heyecandan bayılmak üzereydim. Kendime biraz özen göstermiştim çünkü benden biraz etkilense fena olmazdı. Vanilyalı parfümüm yerine babamın parfümünü sıkmıştım, belki maskülen kadınlardan hoşlanıyordur? İkı butch çok da ağır gelmezdi ilişkimize bence. Ne ilişkisinden bahsediyorsam sahi? En değişik olacak şet rüyamda saçını okşamam falan olurdu.
Sonunda o da geldiğinde ardından servisçi abi de geldi ve yola çıktık. Benim serviste olduğumu çok sonradan fark ettiği için konuşmamız da geç başlamıştı dolayısıyla. Bana bakıp gülerek:
"Yaren'in arkadaşı mısın yavrucuğum?" dedi.
"Evet." dedim içten bir şekilde.
Adam gülümseyip haklı olarak, "İsmin nedir hep karşılaşıyoruz, ay dur ya da tahim edeyim." Dedi.
Kıkırdadığımda kulaklıkla önümde oturan Gülşen'in de sırıttığını gördüm. "Hele yavrum sen bu kulaklıklıyım sizi duymak istemiyorum havalarını geç." dedim içimden. İçimden söyledim çünkü dışımdan deseydim herhalde ölü olurdum bu yüzden iç sesime sükrederdim hep.
"Hmmm, Leyla olabilir mi?" dedi. Hayır, bu teyzemin adıydı ama benim gibi isim-görünüş yakıştırması yapması mutlu olmama yetmişti. En azından anın stresini atabilmiştim bir süreliğinr de olsa.
"Hahahaha, hayır ben Merve, sizin adınız nedir?
"Ben Selim. Memnun oldum, yavrum."
"Ben de memnun oldum."
Kısa ama verimli bir konuşmanın ardından mutluydum çünkü Gülşen'in adımı duyduğuna emindim. Adama da dua ediyordum çünkü Gülşen'i ona sorduğumu belli etmemişti, umarım ona öncesinde söylememişti de. Söyleseydi böyle olmazdı diye düşündüm ve numarasını almak için ne kadar içimi kıpır ettirse de onu umursamamaya çalışarak inmesini bekledim.Kokusu beni mayıştırmıştı. Sedir ağacı gibi kokuyordu. Sedir ağaçlarınin artık en sevdiğim bitki olduğunu söylememe gerek yok sanırım?
Sonunda indiğinde açılan kapıyla bize ulaşan soğukla kendime geldim. Bu arada Yaren'le hiç konuşmadığım aklıma geldi.
"Yaren, yol ne kadar kaldı acaba? Ne zaman ineriz?"
"10 dakikaya ineriz canım, uykun geldiyse yat omzuma istersen."
Onunla değişik bir ilişkimiz vardı, biliyorum ama genel olarak birbirimizi kullanmaya alışmıştık ve değişik gelmiyordu artık çok kötü biri değildi aslında. Bencildi sadece. Ben de onu planımın bir parçası hâline getirerek biraz bencillik yapsam ne olurdu ki? Bencil olurdum ha ha ha. Zaten öyleydim.
"Yok, düşündüğün için sağ ol. Benim Gülşen'in numarasına ihtiyacım var da servisçiden alsam iyi olur. Ablamla arkadaşlarmış ablamım rehberi de silindi ne yazık ki~"
"Aaa, öyle mi tabii al ama ortak arkadaşları yokmuymuş ki başka numarasını falan ondan alabileceğin?" Dedi.
Belasını sikmemek için zor duruyordum. Yoktu, ortak arkadaşları yoktu. Beynin de yoktu Yaren, karışmasaydın bir işe yılan kostümü giyip Çin'e giderdim cidden.
"Yokmuş ya ben de uğraşıyorum öyle. Neyse ben biz inmeden halletmeye çalışayım şunu en iyisi."
Kafa sallayıp bakışlarını cama çevirdiğinde -cam kenarına oturmasına izin vermiştim çünkü şu anda oturduğum yer Gülşen'in her zaman oturduğu yere daha yakındı- servisçiye yöneldim. Ne kadar fısıltıyla konuşmaya çalışsak da sanırım konuşamamıştık çünkü Selim abi bana direkt:
"Gülşen'in koltuğunun karşısındaki gözde liste var oradan bakabilirsin numarasına ama bak bu yasal değil, haberin olsun. İyi birine benziyorsun, ihtiyacın da var gibi ondan yardım ediyorum şu an ama birinin haberi olmasın yavrucuğum." dedi.
Ne çabuk güvenmişti bana. Genel olarak insanlar bana çok çabuk güvenirdi. Sebebini bilmiyordum ama birlerini ikna etmemi kolaylaştırdığı için istediklerimi elde etmemde önemli bir unsurdu. Servisteki diğer insanların bu konuştuklarımızı duymadığını umarak Selim abini dediklerine minnet duyduğumu belirten sesler çıkardım.
"İçin rahat olsun abi Gülşen Ablayla çok yakın değilim de ondan senden istemiştim yoksa ondan da isteyebilirdim." dedim.
Altlı üstlü sıçıyordum. Ah Gülşen'e abla demek beni rahatsız ediyordu kısa siyah saçları hafif dalgalıydı ve küçük burnu kısık gözleriyle birleşince saatlerce izleyebileceğim bir görüntü çıkıyordu ortaya. İleride izlerdim belki. Fakat şu anlık bunu sadece umabiliyordum.
"Öyle olsun, haydi bakalım." Dedi.
Selim abi favori adamlarım listesinin başını çekiyordu. Ajan gibiydi mübarek, fark etmese de çok güzel şeyleri sağlamak üzereydi. Bu arada Gülşen'in numarasını aldım ve Selim abinin bakma tehlikesine karşı "Gülşen abla" diye kaydettim evde "Sugarmommy" vs. Allah ne verdiyse değiştirirdim artık. Yaren'in evine geldiğimizde servistekilere iyi günler dileklerimi ilettim ve söz verdiğim gibi bilişim projemizi yapmaya başladık. Şu an amele kısımlarını yapıyorduk. Kodları zaten halletmiştik çünkü.
Çok saçma hissediyordum. Okulda bildiğime göre uzun zamandır bir tane bilişim ögretmeni vardı ve mutlaka onların dersine de girmişti daha önce bizimkine girdiği gibi. Aynı adamın her ikimizin de gözlerine bakmış olduğunu bilmek bile beni heyecanlandırıyordu. Sanırım artık harekete geçmenin vakti gelmişi. Kim olduğumu bilmediği sürece ölme tehlikem yoktu. Bir süre anonim olmaktan zarar gelmezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TOMBOY [Girl×Girl] Completed
Teen FictionMerve, tomboy meraklısı bir fujoshi'ydi. Gülşen ise sınav senesinde olan bir butch. Bu kitap iki kızın tuvalette kesişip kütüphanede devam eden biraz değişik hikayesini konu edinir. Fakat bir sorun vardır. İşler ikisinin de beklediği gibi gitmez.