11.Bölüm

2.3K 182 45
                                    

Keyifli Okumalar...

•••••

"Üç deyince. Bir, iki ve üç." Defne, Alaz'ın evinde dedesi ile yemek yapmaya başlamıştı. Mehmet Bey ufak tefek işler vererek torunu ile zaman geçirmekten keyif alıyordu.

Defne dök komutunu alınca, kasenin içindeki soğan parçalarını, dedesinin karıştırdığı tencereye boşalttı.

"Ben karıştırabilir miyim?" Deyince Mehmet Bey gülerek, tahta kaşığı torununa teslim etti.

Alaz ise o sırada, elinde dondurma kabı ile yemek masasına oturup önüne bir kase ile kaşık çekti. Defne, her zaman yaptığı gibi çaktırmadan babasının her hareketini gözlemliyordu dikkatle.

"İştahını kaçıracaksın, biliyor musun?" Dedesi ve annesinin her yemek öncesi bir şey yemek istemesi üzerine söylediği sözdü bu.

"Bazen akışına bırakmak gerekir. Tehlikeli sularda yüzmek gibi. Her şeyin iyi olacağına güven." Deyip gülümsedi kızına. Defne bunu duyunca, tezgaha yetişmek için konulan tabureden atlayıp ufak adımlarla yemek masasına yaklaştı.

"Çikolata parçacıklı olandan mı o?" Derken duvara yaslandı. Alaz, dondurmayı ağzında gezdirerek, "Evet, güzel olan tek çeşidinden." Dedi.

Kızının dudağını yalayarak bakmasına gülüp, "Biraz yemek ister misin? Çoook güzel." Demesiyle, Defne gülümseyip dedesine döndü.

"Dedecim, sence?"

Mehmet Bey, mutfak önlüğüne ellerini silip, "Olur, ama sadece yarım kase, iştahını kaçırmak istemeyiz." Demesi ile Defne gülerek babasının yanına oturup kaseyi eline aldı.

"Kendin mi almak istiyorsun? Tammam, al bakalım." Diyerek elindeki dondurma kaşığını uzattı. "İşte şimdi büyük yaşıyoruz. Şuna bak, bu bir dağ." Kızının, dondurma kaşığını tepeleme doldurmasına gülüp, onunla zaman geçirmekten iyice keyif almaya başlamıştı.

Defne, kasesini doldurduktan sonra, kaşığını daldırdı. "Hangimiz daha büyük ısırık alacak?" Alaz, kızının rekabetçi ruhunun, annesine çektiğini görünce gülüp kendi kaşığını da daldırdı. Mehmet Bey ise oğlunun günden güne eski haline döndüğünü gördükçe gururlanıyordu.

"İşte bu büyük bir ısırık." Alaz, kızının minik ağzına zorla sığdırdığı dondurmaya bakarken gözlerini büyütüp, "Tahmin et noldu?" Derken Defne'de aynı ifadeyle beraber ellerini kafasına koydu.

"Beynimiz dondu!" Diyerek gülmeye başladı küçük kız. Ardından ayaklanarak, "Bir dakika bekle." Dedikten sonra yan odaya girip gözden kayboldu.

Alaz, babasının bakışına baktıktan sonra, "Ne?" Dedi.

"Tüm iştahını kaçıracaksın."

"Baba, yüzünü görmedin mi? Ne kadar eğlendi."

"Bu kadar bamyayı kim yiyecek?" Derken tencereyi işaret etmesi ile baba oğul gülmeye başladılar.

Defne, elinde gitarla beraber tekrar eski yerine döndü.

"Bu senin mi? Bunu bir süre önce dedemin dolabında bulmuştum." Diyerek gitarı babasına uzattı.

"Vaov... bunu uzun zamandır görmemiştim." Diyerek eski gitarını incelemeye başladı. Arka tarafına daha önce kazıdığı yazı gözüne çarptı.

Alaz ve İrem, sonsuza kadar...

Yazının üzerinde elini gezdirip, kendisine merakla bakan kızına döndü.

Sonunda Evde Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin