Sonunda Evde

20.Bölüm

Selamlar... Umarım Alaz'ı sonunda affedebildiğiniz bir bölüm olmuştur. Çünkü bunda da olmazsa daha da olmaz komple biter gideriz... İşin şakası bir yana uzun zamandır ağlayarak yazdığım bölüm oldu. Umarım beğenirsiniz. Günde iki bölüm atmamın şerefine bol yorum bekliyorum. Hepinizi öpüyorum ♥️

Keyifli Okumalar...

•••••

Sittin' waitin' tables while she's sittin' waitin' for him to show
Masada oturup beklerken, onun anlatmasını beklerken
What her name or story was, maybe I'll never know
İsminin ya da hikayesinin ne olduğunu, belki asla bilemeyeceğim
She ain't tryin' to hide what's goin' on inside, and I know I've been there before
İçinde olan biteni saklamaya çalışıyor gibi değil, ve biliyorum daha önce de aynısını yaşadım
Waitin' for somebody at the only place you'll see them anymore
Birini böylesine beklemeyi, onları artık görebileceğin tek yer
Well, she's hidin' out there in her car, smokin' and cryin'
O dışarıda bir yerlerde ve arabasında saklanıyor, sigara içip ağlıyor
She don't have to go too far to figure out that she's dyin'
Bunun bitiyor olduğunu anlamak için çok uzağa gitmek zorunda da değil
Thinks her cigarette'll make it better, but she's just lyin'
Sigarasının onu daha iyi yapacağını düşünüyor, ama o sadece yalan
To herself about gettin' him back, she's still tryin'
Kendi kendine onu geri alacağı hakkında söylediği, o hala deniyor
Nothin's ever gonna change but the time, man, it's flyin'
Hiçbir şey değişmeyecek ama zaman ve adam, bunlar hızla gidiyor
While she's smokin' and cryin'
O sigara içip ağlarken

Alaz, sahnede en son yazdığı şarkısını gözyaşı içinde söyledikten sonra konserini tamamladı. Hayranları tekrar isterken, o gitarını bırakıp sahneden hızla uzaklaştı.

"Yeni şarkına bayıldılar. Yapımcın da öyle." Bora arkadaşına havlusunu verip yanında odasına kadar eşlik ediyordu

"Onun canı cehenneme. Sadece beni buradan çıkar." Dedikten sonra havlusunu fırlatıp odadan eşyalarını aldıktan sonra, Berlin'e gidecek olan jetine ilerlemeye başladı.

•••••

Kerem, eve geldiğinde kardeşi ve yeğeninin halini gördükten sonra neler olduğunu anlamaya çalıştı. Defne, annesinin kucağına yatmış uyuyordu.

"Defne neden ağladı?" Elindeki çantasını bırakıp karşıdaki koltuğa oturdu.

"Benim yüzümden." Derken sadece kızının saçlarını okşuyordu.

"İrem, ne oldu?"

"Alaz gitti. Beni yanlış anladı ve gitti." Derken tutamadığı gözyaşını eli ile hemen sildi.

Kerem olayı anlayınca donup kaldı. Dün gece barda yaptığı konuşmanın bu denli etkili olacağını düşünmüyordu.

Alaz, bar taburesinde oturup viskisini yudumlarken, kendisini takip eden Kerem yanına gelerek barmenden bir bira istedi. Göz ucuyla Alaz'a baktığında öylece önüne baktığını gördü.

"Biliyor musun? Burada olacağına dair bir his vardı içimde." Derken gözlerini Alaz'a dikti. Alaz oralı olmayıp kafasını çevirdiğinde sinirlendi ve elini omzuna koyup sıkmaya başladı.

"Birkaç haftalığına evcilik oynadın ve bununla baba olmaya hazır olacağını mı düşündün!" Dedikten sonra genç adamın kendisine alayla baktığını görünce elini daha da sıkıp, "Adam gibi dur karşımda!" Dedi.