18.Bölüm

1.9K 181 22
                                    

Keyifli Okumalar...

•••••

İrem'in aniden öpmesi ile Alaz da tekrar şaşırıp gülerek karşılık vermişti. Ayrıldıklarında birbirlerine bakıp gülerken Alaz, genç kadını şakağından öpüp kokusunu içine çekti.

"Baba..." Defne uykulu gözlerini ovuştururken, battaniyesini de peşinden sürükleyerek evin içinde dolanıyordu.

Alaz ve İrem, kızlarının sesini duyunca aniden ayrılıp kendilerine gelerek içeriye koştular. Alaz, kızının ağlamaya hazır yüzünü görünce endişe ile boyuna eğilip sarıldı.

"Buradayım babacım. Ne oldu?" Derken yüzünü okşamaya başladı.

"Gittin sandım... Beni bıraktın sandım." Dediğinde gözyaşlarını serbest bırakıp boynuna gömüldü babasının.

Alaz ise kızının ilk kez ağlamasına şahit olmuştu. Kendisini tutamayarak gözyaşı döktüğünde sıkıca sarılıp sırtını okşadı. "Gitmem bebeğim. Seni nasıl bırakırım ben?"

İrem de aynı anda yere eğilip sarıldı kızına. "Annem, korkma bebeğim. Baban yanında. Hava almaya çıkmıştık."

"Bağırışlar duydum... Kavga mı ediyordunuz?"

"Hayır babacım. Neden kavga edelim?"

"Normal anne babalar beraber yaşarlar. Ama siz ayrısınız. Zaten ayrıyken kavga ederseniz babamı göremem ki."

O an ikisi de kızlarına diyecek tek bir şey bulamadılar. Alaz zorlukla yutkunurken kızının saçlarına öpücükler kondurdu.

"Annecim, üçümüz beraber yatalım ister misin?" Demesi ile Alaz şaşkınca bakarken, Defne mutlulukla tebessüm etti.

"Olur." Dedikten sonra kollarını Alaz'a kaldırdı. "Baba çok uykum var. Merdivenleri çıkamam."

Alaz gözyaşlarını hızla bertaraf ettikten sonra gülerek kızını kucağına aldı. İrem merdivenden çıkarken peşi sıra onu takip etti.

•••••

Sabah ilk uyanan İrem olmuştu. Kızının halini gördükten sonra gülümseyip üzerlerini örttü. Defne tekrar babasının boynuna kafasını gömmüş, elini babasının tutmasını sağladıktan sonra huzurla uyumuştu.

Yataktan kalktıktan sonra üzerine sabahlığını giyip kahvaltı hazırlamak için aşağıya indi. Havanın güneşli olduğunu gördükten sonra sofrayı bahçeye kurmaya karar verdi.

Keyifle menemeni yaptıktan sonra yanına çayı demlemeye bıraktı. Kahvaltılıkları masaya dizdikten sonra kapının çalması ile şaşırarak daha fazla çalmaması için hızla ilerledi.

Kapıyı açtığında kendisine sırıtarak bakan Selen ve Beliz'i gördü. "Sabah sabah bu şerefi neye borçluyum acaba?"

"Hep beraber kahvaltı edelim dedik. Bak sıcacık poğaçayla börek de var." Selen kapları gösterdikten sonra içeri girerek bahçeye ilerledi. Beliz de arkadaşını öptükten sonra bahçeye yöneldi.

İrem ise kendi kendine, "Haydi şimdi Alaz'ı açıkla bunlara." Dedi ve mutfağa geri girdi. Çayı da bahçeye çıkardıktan sonra sandalyeye oturup arkadaşları ile sohbet etmeye başladı.

•••••

Defne, uyanıp babasını yanında görünce yüzünde güller açarak tebessüm etti. Babasının uyanması için öpmeye başladı.

"Oh, yüzümde çiçekler açtı." Gözlerini açtıktan sonra gülümseyip doğruldu. Kızını kucağına çekip sesli bir öpücük kondurduktan sonra, "Günaydın, babasının meleği." Dedi.

Sonunda Evde Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin