«Kod Adı: Bordo»

◽ "Yerdeki ordusu biziz Allah'ın Titresin Dünya Ne mutlu Türküm!" ◽

Çete!
Selamın aleyküm...
Keyifli okumalar...

Bu bölüm, Şehit Volkan Demirci'ye ve onun değerli annesine ithaf edilmiştir.

"Bir İngiliz Subayının Not defterinden;

Ölü askerler vardı. 14,15,16 yaşlarında asker çocuklar. Tanrı sizi inandırsın ki gülüyorlardı! İlk defa o gün kaybedeceğimizi hissettik ve anladık..."

🕸️

◽"Yerdeki ordusu biziz Allah'ın(c.c) Titresin dünya ne mutlu Türküm!" ◽
🕸️

"Abi sırtımı kırdın bak yeminle kaburgalarımdan sesler geliyor."

Ertuğrul sırıtarak çayından bir yudum aldı.

" Az vurdum lan yalan söyleme yaran var sonuçta."

"Pek sevdiğim abim. Acaba diyorum çok vurman için benim üzerime toprak atılması mi gerekiyordu? Yani sırf merakımdan soruyorum. Çünkü biraz önce sen bana 'Az' vurduğunda neredeyse böbreklerim ağzımdan çıkacaktı da."

Ertuğrul gayet ciddi bir şekilde cevap verdi.

"Çoğu denememi ister misin abisinin gülü?"

"Nasıl yapıyosun anlamıyorum da her lafı götünden anlıyorsun abi?"

Ertuğrul elindeki bardağı masaya bırakıp fındık aldı.

"Bunu da sırf meraktan mı soruyorsun kıvırcık?"

"Adamı hasta etme abi. Kıvırcık deme bana!"

"Niye da, yeniden vurduraca misun sıfura?"

"Kim? faryalı mı sıfıra vurdu saçlarını? Hani şu bizim süslü?"

"Kestirdim komutanım bir ara. Abi sen de yapma tamam da!"

Onlar konuşurken Yüzbaşı kolunun altında göğsüne yaslanmış Deniz'in saçlarıyla oynuyordu.

"Ağrın var mı Yeşil'im?"

"Yok Canımın içi. İlaçlar çok iyi geldi. Sırtım iyileşmek üzere."

Yüzbaşı yaralarının en az bir aydan geç iyileşmeyeceğini biliyordu.

"Öyle olsun bakalım."

Deniz gülümseyip elini künyesine götürdü. Hala ömerin künyesini vermemişti.

"Acaba diyorum künyemi artık alabilir miyim?"

"Hayır, vermem."

"Nedenmiş o Yeşili'm?"

"Aldığım uşağın gözleri çok güzel veremem."

"Kimmiş bu uşak? "

"Senden başka olma ihtimali var mı?"

Yüzbaşı sırıttı.

"Olma ihtimallerini-"

"Sus tamam sus getirme devamını."