(Düzenlenmedi)
"Tarihler daima bizi yazdı, zerre şüpheniz olmasın. Yine bizi yazacaktır."
3 hafta sonra...
Börteçine'den...
Soğuk ve puslu hava sararken gökyüzünü, intikam kol geziyordu dar sokaklarda.
Sanki sokaklar bile intikam istiyordu. Dağlar, taşlar intikam istiyordu!
İntikam... İntikam yaşlanmıştı... Gecikmişti.. Lakin alınacaktı. Dişe diş, kana kan!
Soğuk ürkütürken, intikam yakıyordu. Sanki soğuk savaş arasında pres olmuştu bu ülke.
81 il, 913 ilçe, 32058 mahalle...
İntikam istiyordu. Ve biz istersek yakar, yıkar ama yinede o intikamı alırdık.
83 milyon 154 bin 997 kişinin...
Kulağına fısıldıyordu intikam.. Ne sabrı kalmıştı artık ne vakti..
Tarih, bir Milletin pes ettiğini birçok kez görmüştür nede olsa tarih dediğin meret tekerrürden ibaretti. Ama bu milletler arasında Türk adını bulamazsınız. Pes edeceğimize kendimizi yok ederdik, düşmanın eline bırakmazdık benliğimizi. Ama bizden kalan tek bir kişi devlet kurar öcünü alırdı. Kurtlar gibi..
Neden Türkler kurta benzetilir?
Çünkü hayvanlar aleminde intikam alan tek hayvandır, unutmayan tek hayvandır kurt.
Asildir.. Kanının kıymetini bilir.
Korkusuzdur... Düşmanına nefes aldırmaz.
Cesurdur... İntikamı için gerekirse bir nesli tüketir..
Sabırlıdır... Sonunda alacağı mükafatını büyüklüğünü bilir çünkü.
Belkide sabrının sınanmaması gerektiğinin bilinmesi gereken tek Ülkeyizdir. Çünkü bizde kayış koptu mu, aleme nizam öğretmeden, oturmazdık tahtımıza. Dikkat edin. Kopmasın o kayış. Sıkıntı çıkar. Sizlerin canı yanar.
Çünkü bizim milletimizin ayağına taş değerse canımız yanar. Canımız yanarsa canınız yanar. Yanmasın. Kurtulamazsınız.
Bizim amacımız diğer ülkeler gibi küle tapmak değil, ateşi korumaktır. Biz ateşimizi koruruz. Laki sizin külleriniz bizim ateşimizin altında ezilir ise, rüzgarımızla savrulur tarihten yok olursunuz. Yok olmak istemiyorsanız ateşe dokunmayın. Ha illa biz tarihten yok olmak istiyoruz, sabah da kahvaltıda yürek yedik derseniz sizin cahil zihniyetinize giyotin vurmayı da biliriz Elhamdülillah!
Kin büyür... İntikamdan beslenir. Bizim intikamlarımızı gözünüzün önüne getirirseniz kinimizin ne denli büyük olduğunu da anlarsınız..
"Bu kez zorlu olacak biliyorsun değil mi Börte?"
Gülümsedim. Acıya gülümsedim.
"33 şehit verdik. Sence zorluğu umrumda mı Zeyna?"
"Değil."
"İçimdeki nefreti şu dağlara anlatsam, dağlar yerinden oynar. Bu nefreti kendi elleriyle beslediler. Acımayacağım. Haber geldi mi Pusat Reis'den?"
Aksel kafa salladı hayır anlamında.
"İrtibat yaklaşık 30 dakikadır yok. Sami baba cephesinde bir sıkıntı çıkmış olabilir. Harekete geçmeli miyiz sence?"
Düşünüyordum. İrtibata geçmemesinin bir nedeni olmaydı. Yani evet bu alemde Pusat Reis'in tek sözüyle ordu kuruludu ama o ordu ancak Sami babanın emriyle harekete geçerdi. Çünkü biz Pusat reisten böyle görmüş böyle öğrenmiştik. O bize haddimizi bilmemiz gerektiğini, en ağır eğitimleriyle öğreten bir Komutandı. Hatta bize eğitimde söylediği bir söz vardı paylaşmak isterim sizinle,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
«Kod Adı: Bordo»
ActionDİYARBAKIR/SUR «2016» Siz şimdi sanıyorsunuz ki her eline silah alıp, kamuflaj giyen asker oluyor. Yok aslanım. Öyle olmuyor işte o işler. Sen gel bir de Sur'da, Tel Aviv'de gör askeri. Gel benim elimde yanan namluları gör. Gel 5 bin derecelere çıka...