◽ " Kurban Turkun Bayragına! "◽

8K 589 587
                                    

Çete...
Selamın aleyküm...
Keyifli okumalar...

Bu bölüm İstanbul aşığı olup İstanbul'un fethinde 29 Mayıs da oruçlu iken Şehit düşen P. Tgm Raşit Aydın'a ithaf edilmiştir...

"Harbiye her gönüle girmez. Girdiği gönülden de bir daha çıkmaz. Çünkü Harbiye, şanlı yuva bir ruhtur. Ve Atsız'ın da dediği gibi bizler için Askerlik, rütbe değil ruhtur!"

Şanlı Yuva'ma tüm grurumla..

🕸️
"Kurban Turkun Bayragına!"
🕸️

Sedat sinirle bir o tarafa bir bu tarafa gidiyorken Tim onu izliyordu.

"Sedat otur."

Yüzbaşının emrini ikiletmedi aldığı derin solukların sesi odada yankılanırken kimseye bakmadan ilk gördüğü yere oturdu hemen.

"Oğuz bana temas, destek ne olursa. Bir bağlantı lazım."

"Komutanım, Barlas. Onu çağırmamız lazım fazlaca temas var elinde."

"Hiç kimse buraya gelmiyor. Leylayı bulacağız."

Odaya birden giren Sami Yılmaz'la oturdukları yerden hızla ayağa kalkıp esas duruşa geçti Tim.

"Rahat!"

"Sizin göze batmanız için bir plan bu. Leyla öyle sizin bildiğiniz gibi sadece doktor değil."

Sami Yılmaz'ın bakışları sert, sözleri keskin bir bıçak niteliğindeydi.

"Çok kolay gelmedi buralara. Hatta bir bataklıktan kurtardım onu. Ama şimdi tekrar çekiyorlar."

Çok fazla duraklayarak konuşuyordu. Ve bu Leyla'nın kaçırılmasının onu ne kadar sarstığının kanıtıydı.

"Leyla Bingöl'lü... Fakat Suriyede yaşadı babasının mesleği yüzünden. Asker babası. Babası şehit düşünce Suriye'den ayrılacakları vakit Leyla kaçırıldı. Fakat Annesi... Annesi, Leyla'yı hiç kabullenemedi. Zararlı anne sendromu. Daha önce duyanınız var mı?"

Kimseden çıt çıkmayınca Sami Yılmaz devam etti.

"Annesi çocuk istemiyordu. Hamile kaldığında kabullendi sandık. Son aylara kadar da devam etti. Meğer her gün düşürmeye çalışmış. Farketmemişiz. Doğum bu yüzden erken oldu Leyla 7 aylık doğdu. Zar zor sağlığına kavuşup eve getirdiğimizde Leyla'yı kabul etmedi. Vücudunu bozduğunu, eşiyle arasına girip durduğunu söylüyordu sürekli. Daha yaşına bile basmamış bir çocuktan bahsediyorum. Sinir krizleri geçirdi sürekli, leylayı çoğu kez öldürmeye çalıştı, en son sırtına sıcak su döktüğünde eşi onu öldürmekle tehdit ettiği için bir daha elini sürmedi. Emzirmedi de zaten. Eşi ondan sırf kızı annesiz olmasın diye boşanmadı. 18 yaşına geldiğinde babasını kaybetti. İşte kaçırıldığı gün de annesi hiçbirşey olmamış kızı kaçırırlmamış gibi tüm eşyalarını toplayıp eşinden kalan mirası da alıp istanbulun göbeğinde bir villaya yerleşti. Evlendi. Çocukları oldu ve inanın onları herkesten çok sever. Cizrede bulunan evleri Cizre sınır kapısından geçmelerini kolaylaştırdı. İki sene boyunca örgütün elinde esir düştü. En sonunda izlerini bulduğum vakit bir gecede gidip aldık onu. Kaldıkları kampı herkesle beraber ateşe verdik. Leyla tüm bu olanları canlı canlı gözünü dahi kırpmadan izledi. Bir sene tedavi gördü. Daha sonra toparlanıp doktor oldu ve sınır tanımayan doktorlar grubu ile sınır hattında yardıma girdi. Bu kız tüm bu zorlukları atlatıp tekrar ayaklanmışken bir kez daha düşmesine izin vermem.... Veremem... Bakın çocuklar...."

«Kod Adı: Bordo» Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin