Kızıl kadın sonsuz beyazlığın içinde dolaşırken yeni birisini gördü. 3 yıldır buradaydı. Üç yıldır ölüydü. Merakla yeni gelen adamın yanına gitti. Adam onu fark etmiş olacak ki arkasını döndü. Kadın hayatının aşkı ile karşılaşmayı beklemiyordu. James Barnes ile....
Öte yandan adamın tek amacı kadına ulaşmaktı. Onu yeniden görmek ve bir daha bırakmamak. Bir daha unutmamak... Adam onu görünce gülümsedi. Sonunda ona kavuşmuştu. Natalia sına kavuşmuştu.
Natasha: Ne oldu?
Bucky: Çatışma. Sam ile bir görevdeydik ve vuruldum.
Natasha: Kurtaramadılar mı?
Bucky: Yapabilirlerdi aslında. Ama sanırım yaşama isteğimi kaybetmişim. Banner müdahaleye başlayacakken kalbim durdu. Yani fiziksel olarak.
Natasha: Yorulduğun için mi?
Bucky: Sensiz olduğum için Natalia. Sana hatırladığımı söylemediğim için. Geç kaldığım için...
Kadın sonunda yıllardır tuttuğu gözyaşlarını serbest bıraktı ve adama sarıldı. Hıçkırarak ağlıyordu. Kendini tutmadan. Adam ise ona geri sarılmıştı ve yüzünü saçlarına gömmüştü. Bir süre öyle kaldılar. Sonunda Nat sakinleştiği zaman ondan ayrıldı ve yüzüne baktı.
Natasha: Neden? Neden geldin buraya? Seni kurtarabilirlerdi....
Bucky: Şimdi kurtuldum. Banner beni kurtaramaya çalışırken aklıma gelen tek şey, olmaz öyle şeydi. Asıl ölmemesi gereken sendin. Eğer orada olsaydım....
Natasha: Ben yine atlardım.
Bucky: Peşinden atlardım diyecektim.
Adam sonunda kendini tutmayı bırakıp kadının dudaklarını dudakları ile kapattı. Yıllardır birbiri için acı çekmiş birbirini delicesine özlemiş iki ruh sonunda yeniden birleşmişti. Ve bu sefer asla ayrılmayacaklardı. Bu sefer aralarına hiç bir şey girmeyecekti. Ayrıldıkları zaman hala alınları birbirine değiyordu.
Bucky: Cennete gideceğimi düşünmezdim.
Natasha: Sence burası cennet mi?
Bucky: Yeniden bir aradayız. Bence bu yeterli bir ipucu.
SİZ YAPMAZSANIZ BEN YAPARIM KAPAK OLSUN MCU! Ay gaza geldim dmdkkfmf.
