7- Regio'ya Hoş Geldiniz!

213 24 7
                                    

Media| Roxette- Listen To Your Heart

Medyadaki şarkıyı yeri geldiğinde açsanız daha iyi olur sanki, yine kitapla uyumlu olan bir şarkı seçtim :)

İyi okumalar...★

"Park Chanyeol... İgnis..."

Chanyeol'un eli elimi daha çok sıkarken artık titremeye başlamıştım. Jongdae bizim de önümüze geçip elinde büyük bir şimşek oluşturdu. "Çıkalım şu lanet yerden hadi."

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

O en önde biz hemen arkasında ilerlerken neredeyse tünelin sonu gözükmüştü, tam aydınlığa çıktığımızı düşünürken tünelin sonunda gördüğümüz parkın ışıkları kesildi. Biz daha ne olduğunu anlayamazken etrafımızı saran sis tabakası çok daha fazla yoğunlaştı ve bizi içine alarak kapattı. Oluşturduğum ışık hüzmeleri ne kadar parlasalar da kümenin dışında kalmışlardı ve bir tanesi bile gözükmüyordu, şu anda bizi aydınlatan tek şey Chanyeol'un elinde oluşturduğu ateş topuydu. Arkama baktığımda Sehun'un Junmyeon'nun koluna yapıştığını ve Minseok'un da en arkada durup arka tarafı kolladığını gördüm. Artık hepimiz normal bir şeyle karşı karşıya olmadığımızı biliyorduk. Gözüm Junmyeon'un elinde oluşturduğu büyük su kütlesine ilişti. "Ön taraftan çekilin çocuklar." Dediğini ikiletmeden üçümüz yana kaydık.

Junmyeon elindeki su kütlesini sisin içine fırlattı, tek duyduğumuz suyun sisin arkasına geçtiğiydi ama siste hiç bir değişiklik yoktu. "Bir de ben deneyeyim." Kyungsoo elinde oluşan küçük ama sık taş parçalarını sis duvarına fırlatmaya başladı ama yine işe yaramamıştı, sis duvarını geçse de delmiyordu. Aynı şekilde Minseok da elinde oluşturduğu buzlarla şansını denese de işe yaramamıştı. "Sehun kendine güven yapabilirsin."
"Yapabileceğimi sanmıyorum hyung."
"Ben sana güveniyorum yaparsın Sehun hadi en azından dene."
Junmyeon sisi rüzgarla dağıtabileceğine inandığı Sehun'a moral veriyordu. En sonunda Sehun cesaretini topladığında Junmyeon güven verircesine Sehun'un omzunu tutmuş ve hiç bırakmamıştı. Ayaklarımızın altında hafif bir esinti hissettiğimizde Sehun gözlerini kapattı. "Aferin böyle devam et çok iyi gidiyorsun, odaklan." Junmyeon, Sehun'u motive ederken rüzgar şiddetlendi ve tam önümüzde küçük bir hortum oluşmuştu. Hortum git gide büyürken bizi geçerek önümüzdeki sis tabakasına doğru ilerledi, duvara çarptığında biraz yavaşlasa da Junmyeon durmadan konuşuyor ve Sehun'a odaklanmasını söylüyordu. Hortum tekrar hız kazanırken büyüdü ve sisi içine alarak tabakayı inceltti. Birkaç dakika sonra hortum bütün sisi içine almıştı ve kurtulmuştuk, Sehun kalan son gücüyle hortumu arkamızda kalan tünele yolladığında dizleri titremeye başladı ve dayanamayıp yere düştü. Junmyeon onun yarı baygın bedenini kucağına aldığında tünelin sonuna doğru koşmaya başladık, parkın ışıkları tekrar önümüzdeydi. Çıktığımızda tünelin girişindeki insan topluluğunu görebiliyorduk, görevlilerden biri bizi fark ettiğinde koşarak yanımıza gelmişti.

"Siz tünele girdikten kısa bir süre sonra elektrikler kesildi, ne kadar çabalasak da sorunu düzeltemedik ve hala düzeltemiyoruz, hatamız için sizlerden çok özür dileriz umarım herkes iyidir." Minseok görevliyle olayın detaylarını ve içeride tam olarak ne olduğunu anlatmak için park müdürünün yanına gitti. Elbette içeride ne olduğunu anlatmayacaktı. Oturup onun dönmesini beklemeye başladık, Junmyeon, Sehun'un ağzına meyve suyu kutusunu tutuyordu ve Sehun biraz kendine gelebilmişti en azından konuşacak ve yürüyebilecek kadar kendini toparlamıştı. Minseok döndüğünde hepimiz ayağa kalktık ve parkın çıkışına doğru ilerledik. Yürürken Junmyeon, Sehun'un koluna girmişti ve dengesini sağlamasına yardımcı oluyordu. Arabalara yerleştiğimizde Sehun'u kendime yaslayıp şakaklarına masaj yaptım. O sırada Chanyeol babasını arayıp durumu anlatmıştı ve şu an onların evine doğru ilerliyorduk. On beş dakika sonra varmıştık, Junmyeon yine Sehun'a yardımcı olurken biz de Chanyeol ile önden ilerledik.

Regio || ChanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin