17- Vallis

100 12 0
                                    

Sıcak hava kalın giysilerimin üzerinden tenimi yakarken karşımdaki sarışın genci fark ettim.
"Vallis'e hoş geldiniz kutsallar. Ben Luhan, buradaki en güçlü şahin ve ikinci hizmetçiniz."

İyi okumalar...★
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

"Ha, kutsallar mı?" Minseok şaşkın bakışlarını çocuğa yönlendirirken, diğeri her şey çok normalmiş gibi kafasını sallamıştı.
"Size diğer bölgelerde nasıl sesleniyorlar bilmiyorum ama burada biz sizleri 'kutsallar' olarak adlandırıyoruz. Başka sorunuz var mı?"

"Burası tam olarak neresi ve sen nasıl buradaki en güçlü şahin oluyorsun?" Sehun diyene kadar etrafa hiç dikkat etmediğimi fark ettim. Aslında burası büyük kanyona çok benziyordu, sadece aradaki tek fark burada vadilerin içinde yerleşim yerleri vardı.

"Dediğim gibi burası Vallis, ya da diğer adıyla 'Vadiler Şehri' insanlar burada vadilerin arasındaki kıvrımlarda yaşıyorlar. Sorunun ikinci kısmına gelirsek... Ehmmm bunu şöyle açıklayabilirim; temsilci ve yardımcıların hizmetçileri, aynı zamanda spiritusları karakterlerine göre şekillenen kişilerdir. Spiritusunuzun ne olduğu siz daha anne karnındayken bellidir ve yaşınız ilerleyip belli bir seviyeye gelene kadar spiritusunuz özelliklerini kazanırsınız. Daha yirmili yaşlarımın ortasında biri olarak kazandığım özellikler çok fazla. Mesela gözlerim çok keskindir, üzerinizde gezen bir karıncayı rahatlıkla görebilirim ayrıca kollarım da baya bir güçlü. Zaten bir şahine dönüşmemi saymıyorum bile."

Burada öğrendiklerim ne kadar sıra dışı olsa da artık şaşırmamayı öğrenmiştim. Ya da şaşırsam da o kadar çok tepki vermiyordum.

"Hadi daha fazla ayakta beklemeyin, atlarınıza binin de bir an önce gidelim. Şehir dışı her zaman çok tehlikelidir, özelikle sizin gibi kutsallar için." İçim ürperirken diğerleri gibi ben de Luhanı takip etmeye başladım. Birkaç adım sonra şekil değiştirip kocaman bir şahine dönüşmüştü ve aşağı kadar uçarak bize yol göstermişti, açıkçası çok havalı gözüküyordu böyle.

Aşağı vardığımızda Luhan tekrar eski haline döndü ve önümüzden Junmyeonla beraber bize liderlik etti. Hep beraber vadinin içine doğru ilerlerken bir anda Kris hepimizi durdurmuştu.

"Ne oldu Kris?" Chanyeol Kris'e dönerken o eliyle susmamızı işaret etmişti. Bir iki saniye sonra gelen çatırtı seslerini duyduğumda kendimi savunma pozisyonuna geçtim. Tam gardını düşürecektim ki çalılardan siyah bir şeyin fırlaması ve Irene'in mor ışık hüzmesiyle vurulup yok olması bir olmuştu.

"O da neydi öyle?" Jongdae'nin gözleri bir o tarafa bir Irene'e giderken Irene hiçbir şey olmamış gibi omuz silkerek devam etti.
"Ne olur ne olmaz diye hazırdaydım." Tekrar yolumuza devam ettik. Kimse bu konu hakkında konuşmak istememişti, elle tutabilecek kalınlıkta olan sessizlik tabakasından bunu anlayabilirdiniz.

Yarım saatlik bir yolculuğun ardından sonunda vadinin içine girmiştik. Duvarlarda oyuklar vardı ve oyukların içi evlere doluydu.
"Aaa şey, Luhan.. Siz tam olarak nasıl bu evlere giriyorsunuz?" Kyungsoo kafasını kaldırmış evleri inceliyordu.
"Birazdan göreceksiniz."

Vadinin sonuna geldiğimizde karşımıza kocaman bir oyuk çıkmıştı.
"Tek yapmanız gereken taşa dokunmak." Luhan elini taşın üstüne koyduğu gibi taş onu sarmış ve içine almıştı.
"Ürkünç..." Jongin'i onaylarken teker teker Luhan'ın yaptığını yaptık. Taş etrafımı sararken her yer kararmıştı. Önümde kalan kısmın yarıldığını hissettim. Gözlerimi açtığımda karşımda içerisi tamamen taştan yapılmış büyük bir saray vardı.

"Burası Vallis'in merkezi, aynı zamanda saray ve devlet binası. Burada bir gece konakladıktan sonra diğer bölgeye geçeceğiz."
"Hiç diğer bölgeye gittin mi?" Junmyeon Luhan'ın her dediğini dikkatlice dinliyor ve hep soru soruyordu, yol boyunca da böyle olmuştu.
"Hayır geçmedim. Bir bölgede yaşayan biri başka bir bölgeye geçemez. Bu tek bir şekilde mümkün olabilir, o da kutsalların ve hizmetçilerin geçişidir. Hatta öyle ki kutsanmışlar o bölgeye adım atmadıysa hizmetçi de aynı diğer insanlar gibi bölgeler arası geçiş yapamaz."

Regio || ChanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin