Young love: good, bad and disaster.

47.1K 1.7K 1.8K
                                    

1

'...Because love, real love, love worth dying for, doesn't happen at first sight.'

"Tamam ilk ben konuşurum."

Söylediğiyle odadaki diğer iki kişinin dikkatini hemen üstüne çekmeyi başarmıştı Kuzey. Yoğunlaşmayı hissettiğinde gayet rahat bir şekilde güldü. "Bana kalırsa buraya gelmemize gerek yoktu. Evlilik terapisi yeni evli sorunlarını halledemeyecek olanlar için biz beş yıldır evliyi—"

"Altı." dedi hemen yanındaki tekli deri koltukta kendisi gibi oturmakta olan Cihangir. "Altı yıldır evliyiz."

Bacak bacak üstüne atmış her zamanki gibi yapılı olan kumral saçlarının eliyle bozulup bozulmadığını kontrol etmişti.

Dağınık siyah saçları olan adam onu çok takmadan "Beş, altı yıldır evliyiz işte." diye devam etti. "Bu bizim için kontrol gibi olacak. Çünkü birbirimizi seviyoruz."

Cihangir yapmacık gülüşlerinden birini dudaklarına kondurdu. "Tabii."

Kırmızı kedi gözlüklerini düzelten kadın karşısındaki çift gibi milyon tane çiftle uğraşıyordu. Bu ikisinin aşklarının öldüğünü daha ilk bakışta anlamıştı bu yüzden biraz daha derine inmek istiyordu.

"Pekâlâ baylar basit bir sorudan başlayalım."

Karşısındaki sahte gülücükler yollayan çifti dikkatle süzdü. "Birden ona kadar evliliğinizdeki mutluluğa kaç verirsiniz?"

"Sekiz." dedi Cihangir hiç beklemeden.

Sekiz idealdi, mükemmel değildi ama başarısız da değildi. Cihangir başarısız olmaktan nefret ederdi. Olsa bile asla bunu kabul etmezdi. Eksi bir demesi gerekirken sekiz demesi bu yüzdendi zaten.

"Durun çok çabuk cevapladınız. Önce cevabınızın dayanağı olan anılarınızı düşünmelisiniz." Sözlerinin muhattabı Cihangir olduğundan ondan öncekilerden daha yapmacık bir gülümseme ve baş sallaması kazanmıştı kadın.

"Yani çok mutluysak on, sefil derecede kötüysek bir mi vermeliyiz? Yoksa bir daha az mutluluk mu demek?"

Kuzey kafasını karıştıran bu önemli meseleyi kağıttan başını kaldırmış evlilik danışmanına sorduğunda, Cihangir küçümseyen bakışlarından birini yine eşine dikti.

Cihangir Kuzey'in eline saniyelik dokunup- İnanılmaz bir hızla elini geri çekmişti.- " Tatlım." dedi.

"Hayır sıfır mutsuz olduğumuz anlamına geliyor. Bir biraz daha mutluyuz demek."

Eşini düzeltmeye bayılıyordu. Onları süzen kadına eşinin hep böyle saçma olduğuyla ilgili kısa bir şeyler mırıldandı.

"Sadece güzel anılarınızı düşünün ve içinizden gelen çokluğa göre bir sayı verin."

"Peki." dedi Kuzey sakince ama ikna olmamıştı.

Bir yandan kaç demesi gerektiğini hesaplıyor diğer yandan da eğer az söylerse Cihangir'in evde kıyameti kopartacağını biliyordu. Bu aptal terapiye kız kardeşi yüzünden gelmişlerdi ve şimdi işleri daha çok mahvederse bir ay koltukta yatardı.

Cihangir, Kuzey'in az önce düşündüklerini doğrular nitelikte baktı.

"Hazır mısın?"

mr & mrHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin