14
"Beni neden aramadın ki?"
Kuzey dizinde yatan Toprak'ın saçlarını usul usul okşuyorken çocuğun alnına dikkatlice bakıyordu.
"Keşke arasaydın oradan bir de hastaneye giderdik. Kafasını vurmuş çocuk, tehlikeli şeyler bunlar. Kafa önemli."
"Özel kreş orası, reviri hastane gibi. İşlemin yeterli gelmediğinden şüphe duysaydım ben götürürdüm zaten."
Cihangir, Kuzey eve geldiğinden beri masaya serdiği otuz altı parçalık yemek takımının her ayrıntısını ayrı bir teknikle temizliyor, parlatıyordu.
Bu onu parçalamamak için bulduğu mükemmel bir fikirdi.
"Çok ağlamış mı?"
"Hayır."
Kuzey'in yüzünde şimdi cılız bir gülücük vardı. "Biliyor musun küçükken bana dikiş atmışlardı. Ortalığı yıkmıştım. İyi ki dikişlik bir yarık olmamış."
Cihangir elbette ki kocasının, kuyruk sokumunun yaklaşık üç parmak üzerinde bulunan dikiş izini biliyordu ancak sesini çıkartmadı.
Babasının kucağında yatan çocuk hareketlendiğinde koltuğun kenarına bıraktığı dinozor peluşunu aldı ve diğer babasının yanına ilerledi.
"Orada kiminle konuştun?"
"Kiminle konuşmam gerekirse onunla konuştum."
"Tatlı hallerin çabuk bitti demek. Harika."
Cihangir yaptığı işi anında kesip Kuzey'e tutuldu. Zaten patlamak için hazırda bekleyen bir bombaydı ve Kuzey'in böyle konuşması hiç yardımcı olmuyordu.
Kumral adam tam ağzını açıp büyük bir kavga başlatacaktı ki Toprak'ın onu dikkatle izleyen gözlerini fark etti. Her hareketini büyük bir dikkatle izliyordu. Cihangir onun şimdiden rol modeli olduğunu biliyordu bu yüzden tüm kötü kelimelerini yutup bıçakları silme işlemine devam etti.
Henüz sırası değil.
"Annem tekrar Toprak'ı görmek istiyor."
Gözlerini saniyelik olarak kapatıp sabır diledikten sonra, "Gelip görebilir." diye mırıldandı.
"Burada değil ona getirmemi istiyor."
Keskin bakışmanın ardından Cihangir aldığı tabağı sertçe silmeye başladı. "Başka emri var mı?"
"Torununa ilgi gösteriyor işte."
"ilgisini neden bizim evimizde de gösteremiyor? Bekle dur ben söyleyeyim! Çünkü her şeyimi yetersiz buluyor, ona göre çocuğu bahçede yatırıyorum."
Son kelimesinden sonra tabağı masaya öyle hızlı bırakmıştı ki tabak parçalara ayrılmıştı. Toprak yerinden korkuyla sıçradığında Kuzey küçük çocuğun yanına koşup kucakladı.
Cihangir şok içinde paramparça olmuş tabağa baktı, gözlerini sıkıca kapattı.
"Ne sakar bir baba." Kuzey korkmuş miniği güldürmek için kucakladığı bedenini zıplatıyordu. Sahte gülümsemesiyle yanağını öpüp Cihangir'e sert bir bakış atmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mr & mr
FanfictionCihangir ve Kuzey severek evlenmiş ancak zamanın getirdiği problemlerle yıpranmış bir çifttir. Tekrar eski günlerdeki sevgilerine dönmek için ellerinden geleni yapacaklardır. @2019 #GAY ( erkek ve erkeğin ilişkisini içerir) Homofobik olmayan, herkes...