Welcome home honey.

17.1K 1.4K 921
                                    

7

"Evimize gelecekler ve sen hâlâ oyun mu oynuyorsun?"

Kuzey ani- kesinlikle Cihangir'in evi inleten sesinden dolayı değil- bir farkındalık yaşayarak elindeki oyun kolunu yere bıraktı.

Birazdan kurumdan görevliler gelecekti, son aşamaya ulaşmayı başarmışlardı. Eve son kez bakıp tamamen mutlu-normal-bir çift olduklarında hemfikir olurlarsa minik çocuğa ebeveynlik yapabileceklerdi. Bu süreç uzun sürmüştü çünkü çocuk evlat edinmek sanıldığından daha zahmetliydi. Bir sürü prosedür ve teferruat vardı. Güven vermek aşırı zordu ayrıca sürekli izleniyor olmaları bir ay içinde hafif germişti. Öyle ki Cihangir farkında olmadan arkasına bakarak yürümeye bile başlamıştı.

Tabi bir ayda tek geren olay görevlilerin evlerinde dolaşmaları değildi, ailelerin tepkileri de azımsanmayacak ölçüde etkili olmuştu. Özellikle Kuzey'in annesi kabullenmeme konusunda ısrarlı duruyordu. Ancak Kuzey, Toprak eve geldiğinde bu tavrının yumuşayacağına emindi. Cihangir'in ailesi ise hep olduğu gibi olaya soğuk ve ilgisiz yaklaştı. Annesi Peyker Hanım için Cihangir hâlâ bencildi, yani bu da evliliği gibi yanlış kararlarından sadece bir tanesiydi. Cihangir ve Kuzey'in farklılıkları sadece birbirleriyle sınırlı kalmıyordu, bir tarafınkiler-Kuzey'in- sıcak, tipik Anadolu insanıyken, diğer tarafın- Cihangir'in- ailesi oldukça elit ve ulaşılması zordu.

Kumral adam yaptığı keki dikkatlice fırından çıkartırken iyi bir intiba için elinden gelen her şeyi yapıyordu. Ev hep olduğu gibi pırıl pırıldı, dolapta en az dört çeşit yemek vardı ve hepsinden önemlisi Toprak için bir odayı boşaltıp ciddiyetlerini belli etmişlerdi. Hatta odanın rengi için ciddi beyin fırtınaları yapmaya başlamışlardı bile.

"Umarım o uzun boylu herif yine gelmez." Kuzey mutfak masasına somurtarak çökerken konuşmuştu.

Cihangir tezgahta kalmış bardakları makineye yerleştiyorken uzun boylu herifin kim olduğunu bulmaya çalıştı. Sonunda diğer iki görevliden daha güleç, sarışın adamı- adının Feridun olduğunu hatırlıyordu ancak tam emin değildi- kastettiğini anladı. İsteksizliğinin sebebi olarak kıskandığını düşünmeyi de ihmal etmemişti. Çünkü adam ciddi şekilde yakışıklıydı.

Hınzır gülüşüyle arkasını dönüp tezgaha yaslandığında kollarının göğsünde bağladı. "Umarım sadece o gelir."

Masadaki tuzluklarla oynayan Kuzey'in direkt dikkatini çekebilmişti. Elindeki tuzluğu henüz bırakamamışken kaşları çatık halde Cihangir'e doğru döndü.

"Yaptığın ayıp biliyorsun değil mi?"

"Ne var? En azından yüzüne bakılabiliyor diğerlerinin suratı mahkeme duvarı gibi. Tamam organ mafyası olup olmadığımızı anlamaya çalışıyorlar ama el insaf. Tek bir suç kaydımız bile olmadığı halde neredeyse iki aya uzattılar."

Kuzey eşine kesinlikle hak vermemişti. Çünkü Cihangir'in aksine  bu sürecin çok sancılı geçeceğini iyi biliyordu. Yani beklentisi bir haftada çocuğu teslim etmeleri olmamıştı.

Aklına gelen minik planla gözleri ışıldadı ve hafifçe öksürdü. "Belki bizi yeterince aşık bulmamışlardır."

"Ne demek istiyorsun?"

"Bilemiyorum... Belki de sevişmediğimiz dışarıdan belli oluyordur."

Cihangir duyduklarını anlamlandırmaya çalışıyorken istemsizce, "Saçmalama." diye mırıldanmıştı ancak içine düşen kurt yüzünden rengi bir ton beyazlamıştı.

mr & mrHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin