mr & mr

Big ugly dinosaur.

13

Kuzey iş yerindeki en büyük camın önüne geçip gömleğinin birkaç düğmesini açtı.

Telaşlıydı.

Rüya mesaj atmaya devam ediyordu ve istediği saate yaklaşık olarak yarım saat kalmıştı.

Sesli şekilde nefesini dışarı verdi, yanaklarını şişirdi. Aslında kafası karışık değildi ancak eğer yanına gitmezse Rüya'nın farklı bir şey yapabileceğinden korkuyordu.

Hiç susmayan bildirim sesi tekrar kulaklarına dolduğunda hemen telefonunu cebinden çıkardı.

Son kez yazıyordu ekranda, Son kez Kuzey bunu bize çok görme.

Ve bir görüntü.

Görüntüyü merak ettiği için kilidi açarak mesaja yakından baktı. Fotoğraf mümkünmüş gibi daha çok huzursuz hissetmesine neden olmuştu. Rüya'nın mesajda bahsettiği eski yerlerinde çekilmiş eski bir fotoğraflarıydı. Eski yerden kastığı sahildi. Buraya kaçmayı çok severlerdi. Öyle ki sevgileri fotoğrafa yansımıştı. Kuzey dilini dışarı çıkarmış Rüya'ya sarılıyorken, turuncu saçlı adam onun yanağını öpüyordu.

Kuzey elini saçlarından geçiriyorken aniden durdu ve düşündü.

Onlara ne olmuştu?

Tek sebep elbette Kuzey'in bağlanamama problemi değildi. Kuzey Rüya'yı gerçekten sevmişti, birlikte harika anıları olduğunu inkar edemezdi. Ancak bir noktadan sonra bu sevginin artmadığını fark etmişti.

Artmıyor aksine azalıyordu.

Adamın yaptığı ufak hareketler-Cihangir ile karşılaştırılınca gerçekten ufaktı- bile gözüne batmaya başlamış ve bir gün Rüya yaşlarına rağmen evlenme isteğiyle geldiğinde korkmuştu. Henüz okulları bile bitmemişti, sevgisinin yeterli olduğundan emin değildi, kafası karışıktı... Kafası çok karışıktı.

Yani onu reddetmesi kaçınılmaz oldu.

Ama Cihangir öyle miydi? Cihangir'i gördüğü ilk saniyeden itibaren netti. Asla kafası karışmamıştı. Onunla evlenebilmek için dünyayı yakardı. Gözü kararmıştı ve aşık olduğunu iliklerine kadar hissetmişti. Rüya teklif ettiğinde gözüne çok korkutucu gelen yaş sorunu aklına uğramamıştı.

Evet onların kavgaları büyüktü. Bazı zamanlar Cihangir sabrını fazla zorluyordu ancak Kuzey bir saniye bile evliliği için pişman olmamıştı.

O kadar yıla ve sorunlu evliliğine rağmen Rüya ile olan ilişkisinin aksine hâlâ emindi.

Tekrar bu dünyaya gelse tekrar Cihangir ile evlenmeyi seçerdi.

Eğer şimdi eski sevgilisinin yanına giderse bu doğru bir hareket olmazdı. Bunun bilincinde olarak bütün mesajları sildi.

"Ne gideceğim canım! Evli barklı adamım ben."

Kuzey kararından mutluluk duyarak işine geri döndüğü sıra Cihangir üzerine iğne yaprağı çizilmiş kahvesini dudaklarına götürdü.

Kahvenin pembe dudaklarında bıraktığı köpüğü peçeteyle silip başını iki yana salladı. "Esra bu imkansız. Ben asla öyle şeyler yapamam."

"Yaparsın."

Esra gerilen arkadaşına bakıp sırıttı. "Konsept odağının değişmesine yardımcı olacak. Şey gibi düşün... Aslında siz sevişmeyeceksiniz ama siz sevişeceksiniz."

Cihangir kadının dediğinden bir şey anlamamıştı. Açıkçası arkadaşı gitmeden önce son bir kez buluşmak istediğini söylediğinde böyle konular hakkında konuşmayı beklemiyordu.