⚫▫1▫⚫

430 15 4
                                    

Yollar ne kadarda korkutucu olsa benim içimde sadece tek bir korku vardı o da bu sokaklarda tek araba olan bizim arabamızdı.

ve karanlık yolların üstüne yanan araba ışıkları dahada korkmama sebep oluyordu Delbert' e baktığım zaman gözlerinden korkmadığını anlamıştım gözüme yansıyan büyük ışık yüzünden elimi gözlerime götürmüştüm.

Ard arda çıkan korna sesi ile elerimi gözümün önünden çekip kimin çaldığına baktım elimi çekmem ile panikliyerek bize doğru gelen kocaman tır'ı elimle işaret ettim ağzımı açmış konuşacaken Delbert'in  konuşmasıyla dona kalmıştım.

"Lanet olsun"dedi sert bir ses ile Delbert. Direksiyon hakimiyetini kaybeden tır bir sağa bir sola giderek kornaya basıp duruyordu nereye gidecektikki küçük tek arabayla geçilecek bir yolda gidiyorduk.

"Devi frenleri tutmuyor olmalı çekil"dedim oysa önümüzde sadece tek yol varken bize doğru yaklaşan Tır'a kafamı salayarak elerimi gözlerimin önüne getirerek kapatım.ölmek istemiştim ama şimdi değildi,Neden mustsuzken ölmek istediğim zaman hep mutlu olduğum ana denk geliyorki? Tam mutlu olacağım derken hayallerim her zaman suyu bulup giriyordu.

Hayat bize oyun oynuyordu

Fren sesi ile öne savrulup tekrar arkaya doğru gitmiş son duamı içimden sesizce etmiştim belki böylesi daha iyiydi sonsuzluğa sevdiklerimizin yanına gitmek daha güzel değilmiydi?

Etrafta kuş dahi ötmeyen sinek dahi vızıldamayan bir yere dönüşmüştü sesiz ve korkutucu sahi en son bir tırın bize doğru geliyordu ve ben şu an yaşıyorsam Devi?

Ellerim gözlerimden hızlıca çekilirken gözlerim sağımda duran Delbert'e odaklandı.

"Devi S-sen iyimisin" dedim çatlamış olan sesim ile. Ses vermemişti sadece durup önündeki cama bakıyordu.

Gözlerim ile Delbert'i baştan yukarı süzerek yavaşça gözlerimi baktığı yere çevirdim elerim benden habersiz ağzıma doğru yol alırken sesizce ilk defa ona 'Delbert' diye adını sayıklamıştım.

Yerde kanlar içinde yatan bir kadın vardı 'Kan' Ve 'Yağmur' Bir birine karışıp kaldırımdaki çimenlere yol alıyordu o zaman Keşke dedim içimden.

Bir katil olmaktansa ölmeyi tercih ederdim

Ama hayat bazen 'Keşkeler' için çok geç oluyor ve bazende çok acımasız. Neyimizi vermiştiki bu dünyaya bize geçmişimizi verebilseydi.

Kapının açılması ile kafam refleks olarak sağa doğru dönmüştü Delbert arabadan indiğinde, bende kapımı yavaşça açarak yanına doğru ilerlemiştim.kadına bakmakta zorluk çekiyordum nasıl bakacaktım yüzüne.

Sevdiği vardı belki kadının bir beklediği vardı belki evinde annesini bekleyen bir evladı vardı biz bu kadını mutluluğundanmı etmiştik? Pek-

"Shin kadının karnı neden şişik Shi olamaz değilmi" delbert çığlık atar gibi konuştuğunda sarsılarak kadına ağzım açık bir şekilde bakıyordum. 

"Hass Kadın Hamile.. olamaz Tanrım lanet olsun Lanet olsun" Elerini saçlarına götürüp çekiştirerek küfürler savuran Delbert'e bakarak söylediği cümlede kalakalmıştım.

Hamile olamazdı değilmi? küçücük bir bebeğin katili olamazdık iki kişinin canı bizim yüzümüzden kaybolamazdı. Hastahaneye götürsek uyanmazlarmıydı belki bebek kurtulurdu belkide anne ama yinede bir can kurtarmış olmazmıydık?

Adımlarımı gözlerim kapalı kadına doğru atığımda bedenine çarpıp dizlerimin üzerine çökmüştüm ne zaman düştüğünü bilmediğim göz yaşım kadının karnına düşmüştü gözlerimi karnından alarak elerimi burnuna götürdüm.

Kısık kısık nefes alıp veriyordu elerimi kadının burnundan çekerek Nabzını kontrol edicektimki kolumdan çekilmem ile ağzımdan bir hıçkırık kaçmıştı.

Kendimi Az önce çıktığım arabada bulurken gözlerim kadına doğru dönmüştü Delbert sürücü koltuğuna geçmiş arabayı çalıştırıyordu ne yapmaya çalıştığını anladığımda hemen arabadan inip kadının yanına gitmiştim.

"Shin Hye Ne yapıyorsun bin şu siktiğimin arabaya" arabadan inen delbert kolumdan tutarak ayağa kaldırıp sürüklerken kolumu hızlıca çekip elim ile kadını işaret etmiştim.

"Bırak hastahaneye götürelim Ölücek Delbert çocuğu V-var onun D-doğmamış bir çocuğu" diyebilmiştim titreyen sesim ile.

Yanaklarımı avucunun içine alan Delbert göz yaşlarımı silmiş ve.

"Hastahaneye götürürsek polis bu olayın peşini bırakmaz anlıyormusun bizim kadına çarptığımızı öğrenirseler eğer kaç sene yatarız biliyormusun" demişti beni ikna etmeye çalışıyordu anlamamak zor değildi anlıyordum.

İki can vardı yerde bize bağlı olan iki can kurtaramazsak bırakıp gitsek nasıl yaşardık yaşayabilirmiydiki bu azaâp ile.

Yanağımdaki eleri çekerek Delbert'i kendimden itmiş dizlerimin üzerine oturmuştum.

"Bu kadar vicdansız olma Lütfen götürelim hastahaneye ben suçu kendi üzerime alırım Delbert yeterki bu iki can kurtulsun Yapma ben yaşayamam G-"

Sesiz ve karanlık sokaklarda yankılanan siren sesleri ile Delbert'in gözleri kocaman olmuş etrafına bakarak arabanın tamponunu yumruklamaya başlamıştı gözüme değen beyaz bir ışık ile gözlerimi ışığa doğru çevirdiğinde birinin bizi kayda aldığını görmüştüm.

Yüzümde oluşan gülümsemeyi kolumdan tutulup çekildiğim an bozmuş" Ne yapıyorsun Delbert" Diye bağırdığım da beni dinlememiş Ve koşmaya başlamıştı.

Yaklaşan siren sesleri ve bir gürültü ile patlayan araba ile durup patlayan arabaya baktım aklıma orada duran kadın gelince "Delbert" diye çığlık atıp yere çökmüştüm.

Gözlerimden akıtığım yaşları silerek Delbert'in göğüsüne atığım yumruklar ile"Ne yaptın sen vicdansız.. Kadın vardı orada pislik herif kahr etsin dilerimki Yaptıklarını ve kınadıklarını yaşamadan ölmezsin Lanet olsun sana Delbert"

Omuzlarımdan tutarak beni sarsan delbert eliyle kadını göstererek "eğer ölmek istiyorsan git yaşamak istiyorsan benimle gel Ama gidersen idâm edilip acı çeke çeke ölümü göze almış olursun benimle gelirsen özgürlüğü kazanmış olursun Anladınmı" gözlerinden ateş savuran delbert elerimi tutarak önümde eğilerek dudaklarını yalamıştı.

"Arabayı bilerek yaktım bu sayede kadının arabanın patlamasından dolayı öldürüldüğünü düşünüp Polis sorgu defterini kapatıcaktır şimdi benimle geliyorsun shin Hye"

╔❛❛BİR GARİP AŞK❀ ➥|KİM TAEHYUNG|❛Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin