3.bölüm

1K 70 59
                                    

Yemek çubukları ile yaptığım rameni karıştırırken aynı zamanda da düşünüyordum.
Namjoon'u
Öylesine karışıktı ki, ama aklımda olan tek mantıklı açıklama şuydu:
Ondan uzak dur.
Ondan uzak durmalıydım çünkü o iyi biri değildi.
Benim hiçbir zaman bu kadar serseri arkadaşım(?) olmamıştı.
Gerekte yoktu değil mi?
Aramızda ki ufak da olsa çekim belliydi üstelik o benim kokumu sevdiğini belirtmişti aslında bir bakıma bu yüzden de kaçıyor olabilirdim.
Şuan'a kadar bir erkeğe çekim,haz ve benzeri şeyler hissetmemiştim ve ilk defa hissettiğim bu şeylerin Namjoon'a olması beni delicesine korkutuyordu.
O güvenli değildi ve ben, beni günün sonunda kollarına alıp uyutacak bir adam istiyordum. Günün sonunda beni ağlatacak değil.

Çoktan kaynamaya başlamış olan rameni biraz daha karıştırarak altını kıstım. Rameni çok haşlanmış seviyordum.
Şu sıralar Taehyung ile aramız çok iyiydi ki ilk tanıştığımızda yaptığım saygısızlıktan dolayı çok utanıyordum hâlâ.
Ama bunun sebebi şuan'a kadar Seok'un hep karşı cinsle alakası olmasıydı sonuçta grubumuzda hep gay olacak diye bir şey yoktu ama herkes gay/biseksüel'di.
Zaten grup, dört kişilikti.
Yoongi,biseksüel.
Jimin, fazlasıyla gay.
Hoseok, biseksüel.
Ben ise...ben daha fazla bir şey bilmiyordum bedenim ile alakalı sanırım bedenimi bile tanımıyordum ha?

Tencerede ki rameni içi derin bir kaseye boşalttım. Kaseyi elime alarak yemek masama doğru ilerledim fakat hemen vazgeçtim. Ne kadar yemeğin yemek masasında yenmesi taraftarı olsamda kendime taviz gösterebilirdim,burası benim evimdi çünkü.
Odamda ki laptop'u kapıp koltuğumun hemen önüne çektiğim sehpaya koydum ramenide ortama alarak rastegele bir Alacakaranlık izlemeye başladım.
Edward manyağı olabilirdim. Adama beyaz ten o kadar yakışıyordu ki! O taktığı lensler adamı çıldırtaçak türdendi.
Bella ise fazlasıyla güzeldi yani çoğu insan beğenmese de bence bi albenisi vardı ve kız bizdendi! İlk kez seriyi bitirdikten sonra biraz araştırma yapmıştım. Bella ile Edward sevgili olduklarından sonra Bella bir kız sevgili yapmış ve Lezbiyen olduğunu açıklamıştı. Ben o an şok olmuş ve Edward'ıma üzülmüştüm ama sonra Bella'yıda anlamıştım içten içe. Herneyse işte kaçıncı kez seriyi bitirmek için başladığımı bilmeden ilk seriden başladım.

Bella'nın sınıfa girmeden önce Edward ile bakıştığı sahneydi ve Edward yüzünü buruşturuyordu hatırlamıştım! Bella kendisinin kötü koktuğunu sanmıştı ki bende öyle zannederdim. Fakat Edward'a göre kanı o kadar güzeldi ki dayanamıyordu. Fazlasıyla trajikomikti bana göre bu durum.
Telefonumdan gelen bildirim sesiyle filmi durdurdum ve bana gereksiz mesaj atan insanı tanımak istiyordum.

×××× ××× ×× ××
Yardıma ihtiyacım var.

Lan bu kim? Ne yardımı bu?

'Kimsin?' diye kısa bir mesaj yollamıştım.
Ve filmi başlattım ama başlattığım gibi gelen bildirim ile sinirli bir çığlık attım. Telefonu kırarcasına alıp açmıştım. Edward'dan ayırmayın beni!

×××× ××× ×× ××
Numaramı kaydetmedin demek? Ben Namjoon, evine geliyorum.

"Hayır hayır! Nereye geliyorsun?" Kendi kendime söylenirken neden numarasını kaydetmediğimi düşündüm.
Sanırım aklımı karıştırmamak içindi. Yoksa rehberde elim sürekli adının üstünde gidebilirdi.

'Hayır! Gelme.' Gönder tuşuna bastım. Gelmemeliydi ve gelmemesi için her şeyi yapardım. Kendimi ondan uzak tutarken ona yakın olmak istemiyordum ki aylar öncesinden tanışmış olmamıza rağmen samimi bile değildik neden bana geliyordu? Taehyung'a gitseydi ya.

×××× ××× ×× ××
Neden gelmeyeyim?

'Çünkü bir arkadaşım burada.' Ekrandan hâlâ bana bakan Edward'a göz kırptım arkadaşım oydu.

×××× ××× ×× ××
O zaman kesin geliyorum. Arkadaşını evden kovsan iyi olur.

Hah,olur hemen.
'Kovamayacağım kadar önemli birisi.' Edward önemliydi zaten. Yalanda söylemiyordum helal bana.

×××× ××× ×× ××
SeokJin geliyorum dedim boş yapma.

Dolu mu yapsaydım? Ya ne diyecektim şimdi arkadaşımda yoktu evde? Yani Edward vardı ama o arkadaştan ziyade kocamdı.
Ani heyecanla telefonu kapattım böylece bana ulaşamaz ve gelmezdi,değil mi?

×××

Çalan kapıyla zerre şaşırmamıştım. Telefonumu kapatsamda geleceğini hissetmiştim. Ama gelmemeliydi!
Yine de delikten kimin geldiğini kontrol ettim.
Kaşı,gözü patlamış bir Namjoon beklemiyordum elbette!
Hızla kapıyı açtım. Kalın dudaklarım şok etkisiyle açıldı.
"Ne oldu sana böyle?"
Omuz silkip, "Dayak yedim? Daha ne olmuş olabilir?"
Kafasına şaplak attım ve o da sinirle tısladı. "Acıdı."
Elimle sus işareti verdim ve ilk yardım çantamı aradım. Neredeydi ki? Çok kullanmazdım ben bu yüzden unutmuştum.
Odamda ki çekmeceye de baktığımda bulmuştum.
"Buldum! Bekle geliyorum." Diye içeri seslendim. Parmaklarımla saçlarımı karıştırdım içimden 'bir an önce pansuman yapsamda gitse,' diye düşündüm. Tamam üzülmüştüm açıkçası dayak yemesine veya canının yanmasına fakat dikkatli olmazsam benimde canım yanacaktı,biliyordum.

Salona geldiğimde konuşmaya başladım. "Neden bana geldiğini bilmiyorum ki bilmek de istemiyorum." İstiyordum. "Fakat pansumanını yapıyorum ve evimden gidiyorsun bende Edward ile aşk yaşıyorum. Anlamadığın bir şey?" Ona baktım cümlemin sonunda. "Edward?" Başımla ona ekranı gösterdim. O da kısık bir şekilde güldü. "Arkadaşın bu muydu?" Başımı iki yana salladım. "Hayır bu kocam." Sakince kaşları çatıldı. "O zaman arkadaşın eve geldi?" Onayladım fakat hayır öyle bir şey olmamıştı. "Kimdi o arkadaşın? Hoseok değ-" susturdum. "Lütfen susar mısın? Yapayım şunuda git lütfen vazgeçtim uyuyacağım ben."
Pamuğa gerekli olan malzemeyi döküp kirli alandan temiz alana doğru ilerliyor ve her yarada pamuk değiştiriyordum. Yaralarına pis olan pamuğu sürmek istemezdim, bu iyileşmesini ertelerdi.

Dikkatlice işime odaklandığımda o da gözlerime bakıyordu ki en son dudağının kenarındaki ufak yaraya geldiğimde doğrudan gözlerime bakıyor çaktırmadan-öyle sanıyor- boynumu kokluyordu.
"Değiştirmemişsin." Dediği şeyi anlamadığımdan da yüzüne baktım.
"Kokunu. Değiştirmeni söylemiştim." Kaşlarım çatıldı.
"Hey, neden sen dedin diye değiştiriyorum ki? Bu kokuyu seviyorum ve yıllardır bunu kullanıyorum. Üzgünüm değiştirmem." Onaylayan bir kaç mırıltı çıkardı.
İşim bittiğinde girdiğim dibinden çıktım ve elimdekileri çöpe attım.
"Bitti gidebilirsin."
Ufak bir teşekkür etti ve kapıya yaklaşmadan önce bana ilerleyip önümde durdu.
"Eğer kokunu değiştirmeyeceksen, buna katlanmalısın Seok." Hemen ardından boynuma bir öpücük kondurdu. Ve evimden gitti.

Bende gece boyu bu öpücüğü düşünerek kalp krizi geçirme aşamasına gelmiştim.
Namjoon nefeslerimi hızlandırıyordu. Bu neydi?

Bölüm sonu.

Bum|Jinkook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin