23.bölüm

532 26 5
                                    

SEOKJİN POV:

Sabah burnumu gıdıklayan bir şeyle uyandığımda zorlukla gözlerimi açtım ve etrafıma bakındım fakat görebildiğim tek şey yüzüme yapışmış olan Jeon kafasıydı.

Kulaklarıma kadar gülümsedim ve yavaşca kafasını yüzümden çekip yanıma attım.
Resmen dün beni yiyip bitirmişti,tamam elbette buna itirazım olmamıştı ama cezasını şuan ağrıdan sızlayan bir kıçla ödüyordum.

Kafamı iki yana sallayarak kafamda ki düşünceleri attım ve ellerimi saçına atıp oynamaya başladım.
Bende böyle uyandırılmak isterdim ama ben uyandırıyordum işte ama önemi yoktu sonuçta yanımdaydı,sımsıcaktı varlığını hissetmek sımsıcaktı.

Ona bayılıyordum,varlığına,bakışına,olgunluğuna yani her şeyine.
Keşke başında bunları anlayabilseydim diyordum ama şuan yanımda olması bana yetmeliydi değil mi?
Aklıma düşen gerçeklikle moralim düşmüş ve somurtmuştum.
Resmen basbaya Namjoon'u aldatmıştım,tamam başta sadece temaslar vardı ama ona bir kere kapılmıştım.
Suçluydum ama aurası başımı döndürmüştü hem yasak olan her şey daha cazip gelirdi,öyle olmuştu.

Kafamın yanında ki başı hareketlenip yüzüme dönmüştü. Somurtan yüz ifademi görünce konuşmaya başlamıştı.
"Güne gülümseyen yüzünle başlamak isterdim neden somurtuyorsun?"
sesi her zaman ki gibi naifti.

dudaklarımı büzüp konuşmaya başladım bende. "Basbaya Namjoon'u aldattım,yüzleşmeye korkuyorum onunla."

Yüzü birden gülümseye başladığında düzgün ve ince kaşlarımı çattım,konuşmasını ister gibi. "Bir fark var,onu benim gibi bir afetle aldattın hem bir saniye ya,onun bir şey diyeceğini sanmıyorum." anlamaz bakışlarımı ona fırlattığımda devam etti.
"haberi var." dediği zaman saniye saniye büyüyen gözlerimle ona baktım,resmen nutkum tutulmuştu.
"Dur, ne?" şaşkın halim ona eğlenceli gelmiş olacakki kahkaha atmıştı.
"Bunda anlaşılmayacak ne var ki? Haberi var işte."

Saşkınlığımı hâlâ atlatamamış olmanın rezilliği ile devam ettim. "Basbayağı haberi var öyle mi?"

Bu sefer o dudaklarını büzdü. "sence de 'basbayağı' kelimesini fazla kullanmıyor musun?"

Açık ağzım ve sonuna kadar açılmış gözlerimle ona döndüm. "Sen ne dediğinin farkında mısın,konumuz bu mu? Namjoon bizi biliyormuş ve ben çok utanıyorum şuan,onu kırmak istemezdim."

değişen yüz ifadesinden kırıldığını anlayabiliyordum. Tanrım resmen seviştiğimiz gecenin ertesi günü bunlar oluyordu. "Bak tamam mı? sadece ortamı yumuşatmaya çalışmıştım o kadar."

Bir kaç santim önümde olan çıplak bedenine kollarımı sardım. "Üzgünüm sadece biliyorsun,tam bir sürtük konumundayım. Sevgilisini aldatmış olan birine daha ne denir ki?" diye kısıkça konuştuğumda anında bana döndü. "Kendine öyle diyemezsin. Bak sadece birbirimizden fazlasıyla hoşlandık ve birbirimize çekildik olay bu,biz birbirimizi sevdik. Bunun sürtüklükle alakası yok."

Beni teselli etmesini anlıyordum ve gülümsedim. "öyle mi diyorsun?"
cevap verdi, "öyle diyorum şimdi banyo yapalım hadi."
Yüzümü ekşitip konuştum. "Ama gece yaptık yaa çok üşeniyorum Kook."
diyerek sızlandığımda burnumu sıkıştırdı iki parmağının arasına.
"Evet evet dün bir kaç kez yapmayı denedik ama sonu hep sevişmeyle bitti bir bakıyorum kucağımdasın." yanaklarıma yayılan sıcaklıkla başımı başka tarafa çevirdim. "Sanki sen istemedin." yavaş ve kısık konuştuğumda boynuma sesli ve hızlı bir öpücük bıraktı.
"Bebeğim ben  seni hep istiyorum,şuan bile."

Bum|Jinkook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin