12.bölüm

586 48 13
                                    

Uykumdan titremeye başlayan telefonum ile uyandım.
Yarın restorant yoğun ve ben UYUYAMIYORUM YA.

Bilinmeyen numara arıyor...

Sinirle soluyarak açtım.
"Ne var?" Karşı taraftan kıkırtı geldi.

"Hey, nabersin?" Ah bu ses...

Namjoon.

"İyiyim de gece gece ne oldu?"

"Bilmem ki."  Derince bir ofladım.

"Neyin var Namjoon?"
Beni geriyordu artık bu durum.

"Kapının önüne gelsene." Telefonu kapattım ve dolaptan bir hırka aldım. Dış kapıya ilerkerken aklıma Jeongguk geldi ve tekrar odaya çıktım,üstü açık kalmıştı.
Üstünü örtüp arkamı döndüğümde bir ses geldi.

"O geldi değil mi?"

Sesi yeni uyandığı için boğuktu.

Ona dönmeden onayladım. "Evet."

Neşeden uzak bir kıkırtı saldı kasvetli odaya.

"Kalın giy üşüme."

Arkasını dönüp yattığını hissettiğimde bende kapıya ilerledim.

***

"Neden geldin?" Sorumla beraber bana baktı.
"Neden gelmeyeyim,sen orada Jeon ile uyurken?"
Ofladım.
"Neden gelesin? İçimi daraltıyorsun."

Yanıma geldi ve başını omzuma koydu.

"Biliyorum ama hazır değilim."
Sordum. "Ne için?"
Başını kararsızlıkla salladı. "Neden çok karmaşık olduğumu açıklamak için."
Başımı salladım onun aksine kararlılıkla.
"Anlıyorum." Sonra bana baktı.

"Jin,benden hoşlandığını biliyorum." Aldığım nefes boğazımda kalmıştı. Kalbim hızlanmaya başladı ve nefessiz kaldım.
Yanaklarım alevlendi.

"Ne?" Kahkaha attı.
"Kızardın mı?" Hemen reddettim.
"Ne alaka! Yok öyle bir şey."
Mor saçlarını karıştırdı o güzel elleriyle.
"Seok neden kabullenmiyorsun?" Gülerek sormuştu.
"Peki sen?" Yukarıdan ona baktığımda gözlerini kapatıp,çenesini sıktığını gördüm.
"Hoşlanmıyorsun." Başını hemen omzumdan kaldırdı.
"Hoşlanmıyorum demedim. Sadece bana biraz zaman ver." Sessizce onayladım.

Tekrar başını omzuma koydu.

Aklım bir anda Jeongguk'a gitmişti.
Uyuyabilmiş miydi?
Gözlerim üst katta ki odamın penceresine gitti.
Oradaydı.
Ayakta durup bizi izliyordu.
Bizi...
Namjoon ve ben,biz.
Biz,biz miydik ki?

Hemen evin önünde oturduğumuz için pencereden onun ne yapıp ettiğini görebiliyordum.
Gülümsedi.
Elleriyle '👍🏻' işareti yaptı.

Namjoon'a baktığımda onunda pencereye baktığını görebiliyordum.

Şaşırmamı sağlayacak bir şey yapıp yanağımı öptü.
Titrekçe nefesimi verdiğimde şaşkınlıkla ona baktım.
O ise gülümsedi,nazikçe.

Geceleri uygunsuz gördüğüm adam,neden şimdi böyle nazik gözüküyordu gözüme?

Yanaklarımın yeniden alevlendiğini hissettiğimde bakışlarımı kaçırdım.
Beni öpmesini sevmiştim.
Onunla temas etmek güzel hissediyordu.

Bakışlarım tekrar pencereyi bulduğunda orada olmadığını görmüştüm.

"Namjoon." Başını kaldırıp baktığında devam ettim.
"Aklımı karıştırma tamam mı?" Bir nefes aldım. "Bir gün gideceksen hiç yanımda olma olur mu? Ben istemiyorum yanımda olmayacak insanlar için savaşmak. Senden hoşlanıyor olabilirim zaten bunun için başından önlem alıyorum. Eğer duvarlarımı yıkacaksam buna değsin istiyorum. Benden hoşlanmıyorsan,hoşlanıyorum deme. Sevmiyorsan ilişme bana. Bana duygusuz dokunma,öpme.
Bunları istemiyorum."

Ayağa kalktım ve eve doğru ilerledim.

Son kez arkamı döndüm ve gözlerimizi buluşturdum.

"Duvarlarımı yıkmama değmeyeceksen benden uzak dur."

Sonunda rahatladığımı hissediyordum,üzerimden büyük bir yük kalkmıştı.
Kendimi açıklayabildiğimi hissediyordum.
Bundan sonra her şey ona kalmıştı.
Ben elimden geleni yapacak,olmazsa olmayacaktı işte.

Namjoon'dan hoşlandığım için kendime acıyordum.

Kapıyı açtığım gibi kendimi koltuğa attım.
Yüzümü sıvazladım.
Biliyordum ona güvenirsem kaybedecektim ama yine de kendimi güvenmekten alıkoyamıyordum. Beni yıkarsa nasıl toparlanırdım onuda bilmiyordum.

Ellerimin üstünde el hissettiğimde gözlerimi açtım ve ellerimi yüzümden çektim.

Bana çok güzel bakıyordu Jeongguk.
Aradığım arkadaşlığı bulmuşum gibi hissediyordum(?)

Ağladığımı o gözyaşımı silene kadar farketmemiştim bile.

Sarılmak için kollarımı açtığım an sarıldı.

Ağzımı açmıyordum ki açsam hıçkırıklara boğulacaktım.

"Güvenimi y-yıkarsa nas-sıl toparlanacağım?"

Elleriyle saçımı okşuyordu ve o kadar iyi geliyordu ki.

"Şşş deme öyle. Eğer seni seviyorsa sana kıyamaz bile."

Gözlerimi açıp ona baktığımda onunda gözlerinin dolu olduğunu gördüm.

Tekrar ona sarıldım.
Biliyordum bana iyi geleceğini.
İyi ki yanımdaydı.


***

Umarım Jin'in kafasında ki karışıklığı anlatabilmişimdir.
Ve şuan Jeongguk'a hiçbir şey hissetmiyor. Daha erken.
Ve ve ve SeokJin'in eskiden sevgilisi tabi ki oldu fakat ilk defa duygu yüklü Namjoon'a bağlandı.
Umarım anlayabilirsiniz.

Sizi seviyorum♡

Bum|Jinkook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin