Derin bir nefes aldım.
Sadece aklımı karıştırıyordu.
Başka hiçbir şeye yaramıyordu.
Onun olan kimdi?
Ona döndüğümde zaten bana baktığını gördüm."Senin olan kim?" Dudakları kıvrıldı.
"O kendini biliyor,sanırım." Şimdi gülme sırası bendeydi.
Telefonum yanımda olmadığından saati de bilmiyordum,Jeongguk merak etmiş olabilirdi.
Mp3 çaları kapatıp cebime attım.
"Saat kaç?" Sorumla beraber bana baktı.
"Yediye yaklaşıyor." Başımla onayladım ve ayağa kalktım.
Onun olduğu tarafa döndüm ve ağzımı bir şey söylemek için açtım.
Sonra konuşmaktan vazgeçtim,boşuna konuşmak istemiyordum.
Kapatıp cebime koyduğum mp3 çalarımı alıp tekrar çalıştırdım ve kulaklığı taktım.
Buraya yürüyerek geldiğim için tekrar yürümem gerekiyordu ki bir otobüse binecek olsam bile hangi otobüse bineceğimi bilmiyordum yani en iyisi yürümekti.
***
Eve vardığım gibi kapıyı çaldım hava serindi ve burnum üşümekten kıpkırmızı olmuştu.
Kapıyı açan Jeongguk şokla bana baktı.
"Nerelerdesin sen?" Cevap vermemi beklemeden devam etti.
"Aklım çıktı! Buraları doğru düzgün bilmiyorsun,nereye gitmiş olabileceğini bile bilmiyordum."Ben onun aksine sakindim ama onuda anlıyordum.
Eğer Jeongguk Seoul'e gelse ve birden ortadan kaybolsa bende endişelenirdim."Geldim işte."
Verdiğim kısa cevapla kahkaha attı."Geldin işte? Ciddi misin sen? Bu yaptığın şey,evden kaybolman yani o itiraf yüzünden mi?"
Sadece baktım ona. Dümdüz.
"Gerçekten mi?" Fısıldadı.
"Ordan bakınca özel hayatına karışıyormuşum gibi mi duruyor?"
Kaşlarımı kaldırdım.
"Karışmıyor musun? Daha bu sabah telefonuma bakmaya çalışan ben miydim?"
Şokla gözleri açıldı ve dudakları aralandı.
Gözlerim oraya kaydı.
Üst dudağı küçüktü,tam bir tavşan dudaktı işte."Nereden biliyorsun?"
Cevabım basitti.
"Gördüm." Ellerimi iki yana açıp 'ne olmuş yani?' der gibi baktım.Kafasını iki yana salladı. "Amacım senin özel hayatını karıştırmak değildi sadece sen öyle deyince merak ettim ve baktım. Olan bu tamam mı?"
Başımı ağır ağır salladım. "Tamam." Konu kapansın istiyordum çünkü hem sabahki olay gülmemi sağlamış hemde şuan başım felaket ağrıyordu.
***
Kapımın aralanmasıyla gözlerimi açtım.
Uykumun hafif olmamasına rağmen uyanmıştım.Gelen kişiye bakmak için gözlerimi daha çok araladım.
"Hey kimsin"
"Sadece uyumak istiyorum."
Başımla onayladım. "Tamam, gel buraya."
Yatağımda geri kaymış ve yanımı patpatlamıştım.
Gösterdiğim yere hemen gelip yattı ve bana sırtını döndü.
Bende tavana bakmaya başladığımda sessiz bir şekilde mırıldandı. "Sarılabilir miyim?"Ona baktığımda sanki basit bir sarılmama muhtaçmış gibi duruyordu.
"Sarılabilirsin." Kollarımı açtım ve hemen arasına girdi.
Kocaman cüssesi, kollarım arasında küçücük kalmıştı.
Kafamı onun kafasına yasladığımda o da bir nefes verdi.
Burnum istemsiz bir şekilde nefes çektiğinde içime güzel bir koku yayıldı.
Güzel kokuyordu.
***
Sizce kim?