[Aşağı uyarı bıraktım okumak istemeyen okumaz.]
Sabah Jeonun kollarında uyanmamın üzerinden dakikalar geçmiş,şuan,yatakta oturuyordum.
Sabah gözlerimi açtığımda iki kolun arasında sıkışmış olduğumu ve Jeonun beni izlediğini gördüğümde hem günüme iyi başlamış hemde içim ısınmıştı bu tabloyla.
Aşk kavramını tam bilemiyordum hatta hiç bilemiyordum bir keresinde babama sormuştum,aşk neyin nesi?,nasıl anlarsın? diye bana basitçe ama iç titretecek bir cümle kurmuştu.
"Bak oğlum,bilirsin benim ilk aşkım annen değildi herneyse ben onu gördüğümde titrerdim. Hastalıktan değil,içimi bir ürperme alırdı sanki dünyada,evrende bir o kalmış ve benim için en önemlisi oymuş gibi. Baştan aşağı titrerdim. Mesela anneni gördüğümde,bir şey olmuyor normal konuşuyorum ama beni yanlış anlama anneni sevmem ile ilk aşk apayrıdır."
sonra ise omzumu sıkmış yanımdan ayrılmıştı.
Annem ile babam görücü usulüydü ve yirmi yedi yıllık evlilerdi.
Kesinlikle anlaşamıyorlardı ama asla boşanmazlardı bu benim içimi darlıyordu şahsen fakat ne diyebilirdim ki?
Olayın özüne gelirsem,ben Jeon'u gördüğüm zaman kendimden geçiyordum bu ister şehvetten ister sevgiden olsundu fakat Namjoon da öyle değildi işte.
Tamam ondan hoşlanıyordum ve karşıma ilk çıkan,benimle ilgilenen ilk erkek olduğu içinde yanılgıya düşmüş olabilirdim ama onuda üzmek kesinlikle haddim değildi.
Ne yapacaktım onuda bilmiyordum. Sadece yatakta oturuyor düşünüyordum bugün işe gitmem lazımdı,çok boşlamıştım.
İşten atılmam olasıydı,gerçi Jungkookların restorantıydı ama olsundu.
Sabah erkenden Bon denen kız evden çıkmıştı,umarım bir daha gelmezdi ve bizde rahat,mutlu mesut yaşardık.
Jeonun duştan çıktığını su sesinin kesilmesiyle anlamıştım,odaya gelecekti.
Altını çiziyorum bornoz ile.Odadan çıksam mı? çıkmasam mı? diye düşünürken çoktan odaya girmişti ve ben kendimi ona aval aval bakmaktan alı koyamamıştım.
Ne güzele bakamaz mıydık,sevap değil miydi?
"bakıp duracak mısın?"
soğuk sesi ile seslendiğinde,sesinin sertliği ile yutkundum.
çok pis tırsıyordum ondan.
başımı iki elim arasına alıp dizlerime yasladım. "Neden bana soğuksun,o günkü olay mı?"
bakışlarımız çarpıştığında gözlerimi kırpıştırdım çünkü yoğun bakıyordu sanki hem sevmekten öldürecekmiş hemde gerçekten öldürecekmiş gibi. Ben bile anlamamıştım ki,size anlatayım.
Seslice nefesini verip yanıma,yatağa,oturdu.
"SeokJin sen beni anlamıyorsun ki," sıkıntıyla ses vermişti.
başımı iki yana salladım. "anlıyorum ama sen beni dinledin mi? tamam belki pek bir haklı yanım yok,haklısın ama sen...biliyordun Namjoon ile sevgili olduğumu değil mi?"
kafasını cama doğru çevirip dışarı bakmıştı bir müddet.
Sonra ayağa kalkıp silkelendi. "Haklısın."
gülümsedi. "biliyordum sonuçta, değil mi?" kafamı onaylar anlamda salladım.