TELL ME THE TRUTH

21-Rolling in the deep

Geçmişten bir kesit

''Hayır! Gelmek istemiyorum!''

''Darren-''

''İstemiyorum!''

Annesinin burnundan soluması iyiye işaret değildi. Darren bir an, fazla mı inat ediyorum acaba diye düşündü ama sonra vazgeçti. Sonuçta dokuz yaşındaydı, artık büyümüştü ve annesi onu zorluyor diye büyükannesini ziyarete gitmeyecekti.

Akraba ziyaretlerinden nefret ediyordu. Büyük annesi onu sürekli mıncıklıyor, saçlarını çekiştiriyor ve yaptığı yağlı yemekleri durmadan ağzına tıkıştırıyordu.

''Yarın okulum var!''

''Büyükannen seni görmek istiyor!''

Annesinin yalvaran bakışlarını görmezden gelerek merdivenlere doğru yürüdü ve odasına çıkan merdivenleri tırmanmaya başladı.

''Evde yalnız kalmana izin veremem. Henüz çok küçüksün!'' diye arkasından bağırdı annesi.

''Anne!'' diye haykırdı merdivenin en tepesinden ve sonra isyankar bir şekilde devam etti.''Babam izin verdi! Onunla konuştum. Üstelik o da gitmek istemiyor!''

''CHARLES!''

Darren, hedef şaşırttığı için mutlu olarak bahçede çiçeklerini sulamakta olan babasına içinden iyi şanslar diledi çünkü annesi homurdanarak kocasını bulmak için çoktan bahçeye doğru yola koyulmuştu.

Nihayet odasına vardığında yatağının üstüne çıkıp oturdu. Bahçeden yeni gelmişti. Üstü başı çamur içerisindeydi. Aslında banyoya girmesi gerekiyordu ve bu bile büyükannesine gitmemesi için geçerli bir bahane sayılırdı.

Üstelik evde yalnız kalıp müzik dinlemek ve bilgisayar oyunlarını annesinin azarlarına maruz kalmadan oynamak varken kim misafircilik oynamaya giderdi ki?

Yatağına uzanıp gülümsedi. Evet, bugün evde yalnızdı. Annesi ne kadar ısrar ederse etsin gitmeyecekti. Çünkü o artık kocaman adam olmuştu...

***

''Kapıyı dışarıdan kilitleyeceğim. Alarmları kontrol ettim. Ocağa yaklaşma. Tanrım! Darren! Neden gelmiyorsun sanki? ''

Darren, kadınlar üzerindeki etkisini iki gün önce fark ettiği gülümsemesini takınarak sakince annesine baktı. Kısa pantolonu ve kıvırcık saçlarına ek olarak gözlerini de kocaman açmıştı.

Bu etkiyi Jessica'nın defterine bilerek su döktüğünde fark etmişti. Sarışın kız onu görmüş ve öğretmene şikâyet etmek için sınıftan çıkıp koşmaya başlamıştı. Darren da peşinden koşmuştu elbette ve onu yakalayınca da şikâyet etmemesi için yalvarmıştı.

İşe yaramayınca da ne yapacağını şaşırarak, şimdi annesine gülümsediği şekilde ona da gülümsemiş ve sarışın kızı şikâyet etmekten vazgeçirmişti. Hatta üstüne Jessica'dan ufak bir öpücük bile çalmıştı.

Annesinin kaşlarını çatıp başını sallamaya başladığını görünce, onun vermiş olduğu karardan vazgeçmemesini dileyerek hızla konuşmaya başladı:

''Uslu duracağım! Söz veriyorum.'' dedi ve gülümsemesini tüm yüzüne yaydı.

Annesi, gözlerini kırpıştırdıktan sonra dudaklarını büzüp derin bir nefes aldı.

Darren, yine işe yaradığını düşünerek sevindi. Yapmayı öğrendiği bu sevimli gülüş sayesinde annesini bile ikna edebiliyorsa gerçekten de bu gülüş üzerinde biraz daha çalışıp sınıftaki tüm kızları öpebilirdi.