TELL ME THE TRUTH

23-Bana yalan söyleme!

Chris, üşüdüğünü hissettiğinde saatine bakmayı akıl edebilmişti ve oldukça uzun bir süredir dondurucu soğukta beklediğini de böyle fark edebildi. Gölgeler tarafından istila edilmiş olan koruda zihninin hayaletleri ona işkence etmeye başlamıştı fakat Darren hala ortalarda yoktu.

Paranoyalarının boşuna olduğu, arkadaşının gerçekten de ona aşık olduğu, yanlış anladığı ve buna benzer daha birçok düşünce aklını talan edip onu suçlarken ilerleyen saatler ve Darren'ın yokluğu çok da haksız olmadığını kanıtlamıştı.

Genç adam onu istemiyordu...

Çaresizlik içinde dayandığı kalın gövdeli büyük ağaçtan uzaklaşıp ayağa kalktı. Ceketinin yakalarını kaldırıp üstünü başını silkeledikten sonra bir kez daha saatini kontrol etti.

Tam 3 saattir sevdiği adamı bekliyordu. Söylemekten korkmadığı ve dile getirmeye karar verdiği gerçek artık yüreğinin derinliklerine gömülmeye ve küçük, kirli sırrı olarak kalmaya mahkûmdu.

''Demek yine kaçmaya karar verdin!''

Aniden yükselen sinirli ses sonucu duraksamıştı. Yavaşça arkasını döndüğünde iki haftadır rüyalarında dahi peşini bırakmayan ela gözlerle karşılaştı.

Darren, ne zaman gelmişti?

''Bu kadar beklemiş olman bile şaşırtıcı Chris. Çoktan gitmişsindir diye düşünüyordum!''

Genç adam, emin adımlarla ona doğru yaklaşıyordu. Ellerini kotunun ceplerine sokmuştu ama Chris, o ellerin yumruk haline geldiğine emindi.

''En yakın arkadaşınla yatmak ve daha sonrasında da onu sevmediğini fark etmek senin için zor olmuş olmalı Chris! İlk zamanlar söylediğin romantizm saçmalıklarını düşünüyorum da... Gözlerim doluyor! ''

Üzerine yürüyen adam, çok sinirliydi. Chris, karşısında gözü dönmüş bir canavar bulmayı gerçekten de beklemiyordu. O daha çok pişman ve açıklama yapmak için çabalayan birini bulacağını düşünmüştü.

''Meraktı değil mi? Benimkisi sadece meraktı?''

Arkadaşı ellerini ceplerinden çıkarıp sinirle saçlarını sıkarken sona yaklaştığını hissetti. Sırtı az önce uzaklaştığı ağaca tekrar yaslanmıştı ve kaçabileceği herhangi bir yer de yoktu. Artık Darren ile burun burunaydı.

''SENİN YAPTIĞIN NEYDİ PEKİ? LANET OLSUN! SİKTİR OLUP GİTMEN NEYDİ? SÖYLE!''

Darren'ın bir anda yakasına yapışması gözlerinin kocaman açılmasına neden oldu. Tasarladığı konuşma bu değildi! Olaylar düşündüğü şekilde ilerlemiyordu. Korkuyla ve aynı zamanda da şaşkınlıkla konuştu:

''Darren, sakinleş lütfen!''

''SAKİNLEŞMEK?''

Genç adam alayla gülüp sinirden kıpkırmızı olmuş suratıyla dudaklarını ona yaklaştırdı. Chris, gözlerini kapatmamak ve kendini ona bırakmamak için büyük bir savaş verirken Darren fısıldadı:

''Kaçıp gitmen için ne yaptım? Söyle bana! Seni sevmekten ve sana dokunmaktan başka ne yaptım?''

Göz kapaklarıyla olan savaşını kaybedip kıpırdanırken derin bir nefes aldı. Teslim olduğunu anlayan öfkeli adam ise hemen dudaklarına yapışmıştı.

Chris, dudaklarını aralayıp özlediği ıslak dili ağzına çekerken yaşadıkları gece tüm ayrıntılarıyla tekrar zihnine hücum etmişti.

Darren, yakasına sabitlediği ellerini çekip hızla saçlarını kavrayınca o da onun beline tutundu. Şiddetli öpüşmeleri sadece güzel anıları ve arkadaşıyla yaşadığı veya yaşayabileceği muhteşem seksi müjdeliyordu.