I thought I was a fool for no-one
(Kimse için deli olmam sanıyordum)
Baby I'm a fool for you
(Bebeğim senin için deli oluyorum)
You caught me under false pretenses
(Hilelerle yakaladın beni)
How long before you tell me the truth?
(Daha ne kadar var bana gerçeği söylemene?)
3 ay sonra
''Bir daha sor!'' dedi Chris dişlerinin arasından. '' Bir daha sor ve sana büyük bir zevkle hayır diyeyim!''
Darren cevap vermeyince Chris arkasını döndü ve inanılmaz bir şevkle hoparlörleri salonun dört bir yanına yerleştirmekle meşgul olan sevgilisine baktı.
''Abartıyorsun!'' dedi Darren sakin bir ses tonuyla ve bu sırada bilgisayarını büyük hoparlörün yanındaki ufak masaya götürdü.
''Abartıyorum?''Sinirli sesi kendi kulağına bile çok tiz gelmişti ''Kahretsin Darren! Her dönem parti vermek zorunda mıyız? Üstelik yaşadığımız onca şeyden sonra!''
''Ne olmuş yani?'' diyerek mutfağa yöneldi esmer adam ve oradan konuşmasına devam etti. ''Sana aşık olduğumu verdiğimiz parti sayesinde fark ettim. Demek ki parti vermek kötü bir şey değil!''
Chris elini burun kıvrımına götürüp kuvvetli bir şekilde sıkarken gözlerini kapattı.
Aradan geçen onca aya ve yaşadıkları onca şeye rağmen Darren asla akıllanmıyordu. Yeni dönemin başlamasının üzerinden henüz çok fazla zaman geçmemişken parti vermeleri gerektiğine karar vermiş ve küçük bir kız çocuğu gibi sürekli ona yalvarmaya başlamıştı.
Chris başta kesin bir dille reddedip, Mia'nın ve Will'in gidişinin tadını daha tam olarak çıkaramadıklarını savunsa da ela gözler isyan bayrağını çekmişti.
''Bana güven!'' dedi tekrar salona giren kararlı ses. ''Yeni ev arkadaşlarımızı seçerken de bana güvendin ve seni hayal kırıklığına uğratmadım!''
Chris alaycı bir kahkaha atıp elindeki minderleri pencerenin kenarına doğru fırlattı. New York'un batmaya başlayan akşam güneşi ile ne kadar muhteşem göründüğünü bile zar zor fark edebilmişti.
''Bunu hatırlatman iyi oldu! O ibne kirayı verdi mi?''
''HEY! HEPİMİZ İBNEYİZ HAYATIM VE ELBETTE KİRAYI VERDİM!'' diye lafa karışan alaycı ses çoktan sinir katsayısının yükselmesini sağlamıştı.
''Grant!'' dedi Darren kahkaha atarken. ''Gel de bana yardım et!''
''Memnuniyetle ama ondan önce, menopoza girmek üzere gibi görünen sevgiline bir sorum var!''
''SİKTİR GİT!'' diye haykırdı Chris. Tanrım ne günah işlemişti? Ne günah işlemişti de Darren ile sevişirken onun ev arkadaşlarını seçmesine müsaade etmişti?
Pislik herif her zaman onun patlama noktasını bekliyor ve boşalırken sürekli sorular soruyordu. Parti iznini de bu şekilde almıştı!
''Ben de seni seviyorum!'' dedi Grant elindeki tıraş bıçağını sallayarak. Chris, onun yeşil tişörtünü ve kahverengi bermuda şortunu fark ederek gözlerini devirdi.
''Kumsala iniyorsun sanırım?''
''Aman Tanrım Darren! Gördün mü? Sevgilin espri yaptı!''
Darren mutfaktan yiyecekleri salona taşımaya devam ederken sırıtmasına hiç ara vermiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TELL ME THE TRUTH
FanfictionAsla en yakın arkadaşınıza aşık olmayın! Chris, birlikte yaşadığı, aynı okula gittiği ve hatta aynı odada kaldığı, yıllardır tanıdığı bir adama âşık olacağını hayal dahi edemezdi. Darren, heteroseksüeldi ve kendisi gay olmasına rağmen ona yakınlık...