22-Solmuş Sonbahar

7.4K 292 45
                                    

Geçmişten bir kesit

''Ah! Daha derine! Hadi bebeğim!''

''İlk kez altta olduğuna emin misin?'' dedi Grant nefes nefese.

''Elbette!'' dedi altındaki beden ve kalçalarını kaldırıp ona bastırdı.

Grant odasındaki, daha da önemlisi yatağındaki bu adamı tanımıyordu. Bu gece gitmiş olduğu gay barda onu görmüştü ve bir iki içkiden sonra da direkt yatağa koşmuşlardı.

Okulun yakınındaki büyük ve kaliteli bar ona büyük bir kolaylık sağlıyordu. Gözüne birini kestirdiği zaman nereye gidecekleri veya otele gideceklerse de parayı kimin ödeyeceği konusunda hiçbir tartışma yaşamadan doğruca yurduna geliyorlardı.

Birçok partneriyle benzer tartışmaları yaşadıktan sonra yaklaşık bir senedir yurduna yakın bu bara gitmeyi tercih ediyordu.

''Hadi! Hızlan! Tanrım! Altta olmayı seviyorum!''

Grant, yüz üstü yatağında uzanan adamın onu görmemesini fırsat bilerek sırıtmaya başladı. Hareketlerini hızlandırıp genç adamın içine daha sert ve daha derin girerken onun zevk noktasına şiddetli darbeler vurmayı ihmal etmiyordu.

Altındaki beden titrerken yumruğunu ağzına götürdü ve kahkahasını yuttu.

Bardan, adının Kevin olduğunu söyleyen gençle gelirken; onun daha önce hiç altta olmadığıyla ilgili bir sürü saçma sapan hikâye dinlemişti.

Genç adam üstte olmayı sevdiğini ama onunla farklı şeyler denemek istediğini dile getirmişti ve bu Grant'ın çok hoşuna gitmişti. Farklı şeyler denemek isteyen insanları severdi ve eğer söylediği gibi Kevin, ilk kez altta olacaksa bazı çizimlerinde ona yardımcı da olabilirdi.

En azından böyle olacağını umut etmişti...

''Harikasın! Oh!''

Kevin, boğuk bir çığlıkla birlikte yatağına boşalmaya başlarken kendisi rahatlamanın yakınından bile geçmiyordu.

Tanrım! Acı verecek kadar sertleşmişti ama altındaki yalancının içine boşalmak istemiyordu.

Deneyimleri konusunda yalan söyleyen insanlardan nefret ederdi. O bu kadar açık ve netken başkalarının cinsel hayatlarını gizlemesine tahammül edemiyordu.

Hayal kurmayı ve başka şeyler düşünmeyi denedi. Hemen rahatlamalıydı çünkü Kevin, rahatsızca kıpırdanmaya başlamıştı.

''Grant! Sevgilim, aç kapıyı ben geldim! ''

Sertçe çalınan kapı ve altında kaskatı kesilen Kevin nedeniyle derin bir iç geçirdi.

Mark'ın sesini duyunca bu kadar sevineceğini söyleseler asla inanmazdı. Ama şu an, boşalmak zorunda değildi ve bu onu inanılmaz rahatlatmıştı.

Kevin'ın sıkı(!) olduğunu iddia ettiği deliğinden çıkarırken hiç zorlanmadı. Panik halinde veya korkmuş bir şekilde davranması gerekiyordu ama kendinde o gücü bile bulamıyordu.

Büyük ihtimalle Mark yine bir haltlar karıştırmıştı, odaya birini getirmişti veya denetim vardı.

Zeka seviyesi çok yüksek(!) olan arkadaşı kendince onunla şifreli konuşuyor olmalıydı.

''Çabuk kalk!'' diye fısıldadı esmer adama.

Kevin, anlamayan gözlerle yatakta doğrulurken, ona yerde duran boxer'ını fırlattı ve giyinmesini bekledi.

TELL ME THE TRUTHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin