five

93 6 1
                                    

medya maya

Yarım saattir Shawn'e bakıyorum. Aşık liseli ergenler gibi hissettim. Buna son verip bir konu açmayı denedim. "Ders o kadar sıkıcıydı ki anlatamam." dedim yemek hanede oturuken. "Shawn beni dinliyormusun?"  dedim ve elimi önünde salladım. "Evet Maya." dedi ve colasını yudumladı. "Neyse ki 2 haftadan az kaldı." dedim. Bende sütümü aldım. Öğle yemeği yememeyi tercih ettik.

Belki çıkışta annem bize yemek yapardı. Lanet, bu gün yoktu gerçi. Ne bok yiycem bilmiyorum. Ya da "Shawn annem evde değildi bugün. Sabah bize gel demiştim ama." dedim. "Önemli değil. Bizimkiler 1 haftadır seni görmüyor. Gelebilirsin." o zamanı düşünürsek aç olacaktım. Ve bu çok mantıklı olurdu. "O zaman tam yemek saatinde gideriz. Annen bana kızmaz bence çünkü evde biraz işim var." başını olumlu anlamda salladı. 

-

Dersten çıkıp aşağıda onu bekledim. Kulaklığımı takıp müzik açtım. Sanırım üçüncü şarkıda omzumda bir el hissettim. Shawn. "Çok beklettim mi?" başımı hayır anlamında salladım. "Arabayla mı geldin sabah?" Sabah ben erken gelmiştim onu beklemeden. "Hayır. Annemdeydi. Ama surda taxi var koş." dedi ve elimi tuttu. Elini salladı ve adam bizi görünce bu tarafa yaklaştık. Bana kapıyı açtı. Binip evi tarif etmeye başladı. Ve neden ben onu hayran gibi izliyordum? "Ne oldu?" dedi.  "Hiç" dedim ve cama döndüm.

Yaklaşık 10 dk sonra eve geldik ve ben kapıda anahtarımı arıyordum. Ama asla bulamıyordum. "Çantam o kadar karışık ki anahtar yok." dedim ve çantamı fırlattım.

Shawn yerden alıp çantanın ön kısmını açtı.

Anahtarı çıkardı. "Buraya koyarsın. Cidden ne oldu sana?" dedi anahtarla kapıyı açarken. "Açım falandır yani." içeri geçip çantamı alıp bir köşeye koydum. "Bekle geliyorum şunu çıkartıp." dedim ve koşarak odama çıktım.

Onu bekletmeyelim. Rahat bir şeyler giydim. Banyoda hemen yüzümü yıkadım. Bir şey yapmama gerek yoktu zaten onunla. Yada biraz. Telefonumu aldım ve aşağı indim. Mutfaktaydı. Sessizce arkasından yaklaştım. Biraz uzamam gerekiyordu ve sandalyeden destek aldım. Bir anda atladım ve ellerimle gözünü kapattım. Sanki bilemeyeckmiş gibi. "Ah, Maya" Umarım sırtı acımaz.  

Birden yere düştü ve bende üstüne. "Özür dilerim bebeğim." Tanrım bunu ben mi söyledim. Doğrulup onu da çektim. "Bu gün ne duyuyoruz senden hanımefendi." dedi. "Hadi gidelim." dedim ve  önden ilerledim. Çıkıp kapıyı kitledim.

-

"Ya annen bana verdi neden alıyorsun." Geleceğimizi bilip bir kaç tane yemek yaptı Shawn'in annesi. Ve bana uzattığını da shawn aldı. "Ya başka da var ben veririm." Eliyle bir parça kek verdi. "Al bakalım" dedi. Aaliyah ordan atladı. "Baya şanslı bir insansın." dedi ve güldü. Ya ne demezsin. "Bunu neye borçluyuz bebeğim biliyor musun?" shit. Shawn ne diyorsun sen?! Aaliyah ve bende dahil olmak üzere şaşkınca ona baktık. Annesi zaten bir şey diyemedi tek "ne" diyebildi. Ben hala ona bakarken o ise ne oldu diyordu kendi kendine. "Hep öyle şeyler derdi. Aslında alışkan-" lafımı böldü. "He onu diyorsunuz. Evet onu söylüyoruz." Ayağımla ayağına vurdum. "Ah" dedi ve anlamış olacak ki sustu. Yemeğine odaklandı. "Neyse ben doydum. Ellerine sağlık." tabağımı aldım.

"Afiyet olsun tatlım." tabağımı mutfağa götürdüm. Arkamdan Shawn geldi. Biraz uğraşayım.  "Neden öyle diyorsun. Yanlış düşünebilirdi." dedim yalan bir sinirle. "Şey ben" yanaklarını elime alıp sıktım. "Şaka yaptım bebeğim." dedim ve yüzünde ki ifade gülümsemeye döndü.  

"Neyse çıkalım yukarı. Sen çık geliyorum." dedi. Başımı salladım. Odasına gidip biraz telefonumla uğraştım. Birden bildirim gelince ona baktım. 

friends / s.m.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin