AMY-3

1.5K 92 16
                                    

Korku...

Hayatımızı fark etmeden üstüne kurduğumuz temel yapı taşımız. Hepimiz korkularımıza göre şekillendiriyoruz hayatımızı ve sorgulmayı unutuyoruz. En önemlisi yaşamayı unutuyoruz. Bir gün öldüğümüzde yapamadığımız şeyler için üzülmeyecekmişiz gibi yaşıyoruz. Ama öyle değil hayatımızda kocaman pişmanlıklarımız var sırf yapmaktan korkutuğumuz için yapmadığımız.

"Esila?" Ekim'in sesi kulağıma dolduğunda gözlerimi pencereden çekip kapıya yönelttim Ekim kapıdan bana bakıyordu.

"Gelsene canım." dedim yataktaki duruşumu düzeltirken Ekim bana gülümseyerek cevap verip içeri girdi arkasından da Mercan anne elindeki kitaplar ile içeri girdi.

"Bugün nasılsın kızım?" dediğinde kitapları komidinin üzerine koymuş karşıma oturmuştu bile. Özel hastane olmasının iyi yanı bizim salondaki koltuk takımından daha büyüğünün burada olmasıydı galiba. Araf her gece burada benimle kalıyordu ama allahtan onu artık işe gitmeyi ikna edebilmiştim.

"Son bir haftadır olduğu gibi çok sıkılmış haldeyim." dedim burukça gülerek. Ekim bu halime kafa sallayıp bana tuhaf tuhaf baktı.

"Kızım uyanalı on gün oldu zaten." dediğinde ona göz devirmeden edemedim.

On gündür bu odada kalmak beni sıkmıştı. Dışarıyı özlemiştim. Burada olmak ağır geliyordu bana. Sadece izliyordum hayatı ve bu gram zevk vermiyordu. Annemin gelişini dinlemek Araf'ın ben uyurkenki çırpınışları bunlar benim herbir şeyi yeniden yaşamama sebep oluyordu.

"Anne." dedim bu kelimeyi kullanmak bana zor geliyordu yine. "Ben buradan çıkmak istiyorum." dedim son kozlarımı kullanarak hayatıma geri dönmek istiyordum.

"Bunun için Araf ile konuşman lazım kızım bizde söyledik ama dinlemiyor bizi." dediğinde elimde olmadan yine göz devirmiştim bu hoş bir şey değildi evet ama Araf çok pimpirikli davranıyordu. İyiydim artık. Ama bunu anlatamıyordum ona.

"Neyse boşverin siz nasılsınız? Bebiş nasıl?" dedim gülümseyerek zaten bu hastane odası beni boğuyordu.

"Biz iyiyiz." dedi Mercan anne elini karnına koyarak. "Kız olacak biliyor musun?" dediğinde bu sefer gerçekten gülmüştük hep beraber.

"Araf'tan çekeceği var." dedim elimde olmadan çok kıskanan bir adamdı. Elinde olsa bana erkek sinek yaklaştırmazdı bunu biliyordum.

"Çok şanslı olacak." dedim ardından beni kıskandığı bir sürü an gelirken. Araf güzel seviyordu. Sevmeyi biliyordu ve mutlu etmek onun işiydi gerçekten.

"Bunu senden iyi kimse bilemez." dedi Ekim bana çantasından bir paket jelibonu çıkarırken.

"Senin için özel aldık vişneli." dediğinde gülerek ona öpücük attım ve paketi açarak bir tane jelibonu ağzıma attım. Bu kızda beni nasıl mutlu edeceğini biliyordu.

"Adını ne koyacaksınız?" dedim oturduğum yataktan kalkarken biraz gezinsem iyi olacaktı. Bu arada odamda bir balkon olduğunu size söylemiş miydim? Odanın en iyi yanı bu kesinlikle. Ekim'e ve Mercan anneye jelibon uzatıp yanlarına oturdum.

"Daha düşünüyoruz ama Okyanus abin anlamlı bir şey olsun istiyor." dediğinde ona hak verdim bizim çocukların isimleri hazır diyemedim tabii orada daha çocuk falan yoktu. Ama her çocuk lafı geçtiğinde Araf ile kavgamız geliyordu aklıma bu konuyu konuşmamız lazımdı.

"Haklı bence de özel bir şey olmalı." dedi Ekim bacak bacak üstüne atarken anne olmak ona da çok yakışırdı.

"Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz bakalım?" dedi Mercan anne bir Ekim'e bir bana bakarak.

YAKAMOZ MAVİSİ 2 AŞKIN MAVİ YÜZÜ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin