Gözlerimi silip çalan telefonumu elime aldım. Annem arıyordu.
"Efendim anne?"
"Jiminie. Nasılsın? Okuldan çıktın değil mi?"
Kavga bile ettim..
"Evet anneciğim. Eve yeni geldim şimdi. Ama sizi göremedim. Nerelerdesiniz?"
"Kim şirketinin düzenlediği bir yemek varmış. Oraya gittik babanla. Akşam geç geleceğiz, tamam mı?"
"Tamam anneceğim. Eğlenmeye bakın. Sizi seviyorum."
"Ahh jiminie. Biz de seni çok seviyoruz. Güzelce yemek ye ve derslerine çalış, tamam mı bebeğim?"
"Tamam annecğim. Dikkat edin."
Telefonu kapattığımda, tebessüm ettim. Onlar öz ailem olmamasına rağmen benimle çok güzel ilgileniyorlardı.. Kendimi özel hissetmiştim.
Hazır telefon elimdeyken, hyungumu aramak aklıma geldi. Sevgilimdi sonuçta.. onu arayabilirdim..
Telefon çaldı.. Çaldı.. Ve çaldı..
Ama açan yoktu.. Yapacak bir şey yok deyip ayağa kalktım. Kapıyı açtım ve ince koridorda merdivenlere doğru ilerledim. Basamakları tek tek indiğimde, mutfak tarafına yöneldim. Karnım acıkmıştı ve bir şeyler atıştırmam gerekiyordu..Dolabı açtım ve önceden hazırlanmış yemekleri çıkartıp ısıttım..
•••••••
Yemeğimi yedikten sonra ders çalıştım ve şimdi ise salonda hyungumun gelmesini bekliyordum.. Onu sinirlendirmiş olmalıydım ki, hala daha ortalıklarda yoktu..
Bekledim.. Bekledim.. Bekledim..
Tam ayaklanıp merdivenlerin birinci basamağını çıkmıştım.. Fakat birden açılan kapının sesi olduğum yerde durmamı sağlamıştı.
Hızla kapıya ilerlerim ve gelen kişiye baktım. Bu hyungumdu!
Kapıyı kapattı ve içeriye girdi.
Düşünmeden kollarımı bedenine sardım.
"Özür dilerim.. Çok özür dilerim.. Bir daha böyle bir salaklık yapmayacağım. Sana yemin ederim.."
"Sana kırgınım.. Sanki hayatında ben yokmuşum gibi davranıyorsun.. Sanki sevgilin değilmişim gibi yine umursamıyorsun. Daha ilk haftadan kavga ettik. O piç yüzünden."
"Özür dilerim.. Bugün çok aptalca davrandım.."
"Evet, aptalca davrandın.."
"Seni çok merak ettim. Neredeydin?"
"Şirketteydim."
Bedenlerimizi ayırdım ve yüzüne baktım. Hiçbir tepki vermiyordu.
"Neden bu kadar büyütüyorsun?"
"Büyütülmeyecek bir şey mi? Ellerini öptü, yanağını öptü. Ve sen tüm bunlara izin verdin!"
"İzin vermeyeceğim. Söz veriyorum. Yarın konuşacağım ve aramızaki tuhaf şey bitecek, tamam mı?"
"Affetmeyeceğim, çünkü dargınım.."
Tam merdivenlere yöneleceği sırada, bir basamak çıktım ve tam hizasına geldim. Kendime çektim ve dudaklarımızı birleştirdim.
İlk tepkisiz dursak da, sonradan ikimizde dudaklarımızı hareket ettirdik. Üst dudağını dudaklarımın arasına aldım ve çekiştirdim. Onu ilk defa ben öpüyordum. Şaşırmış olmalıydı..
Dudaklarımızı ayırdım ve gülümsedim. O da gülümsedi.
"Böyle bir şeyi asla beklemezdim.."
Kıkırdadım.
"Bugün yoruldun mu? Sana masaj yapabilirim.."
"Birlikte film izlemek istiyorum.."
"Film mi? Pekala.. Sen git üzerini değiştir. Ben de meyve falan keseyim. Yanına gelirim."
"Tamam."
Yukarıya çıktıktan sonra onu izlemeyi kesip mutfağa girdim. Bir tane kesme tahtası ve meyveler çıkardığımda bıçak ile kesmeye başladım.
Hazırladığım meyveleri güzel bir tabağa koyup merdivenlerden çıktım. Hyungumun odasına elimdeki tabak ile daldığımda, onu çıplak görmeyi beklemiyordum tabikii..
Gerçekten tanrı gibi vücudu vardı..
"Ne oldu jiminie? Yine mi utandın? Hahaha"
Kıkırdadığında, kızaran yanaklarımı ve çıplak hyungumu umursamadan odasındaki rahat koltuğa attım bedenimi.
"Bu koltuğun bu kadar rahat olduğunu bilseydim, kendi odamdaki sandalyede bilgisayarımdan Saatlerce film izlemeye çalışmazdım."
"Hmm artık burada izleriz öyleyse."
Son olarak üzerine tişörtünü geçirdikten sonra seçtiği filmi televizyona yerleştirip başlattı. Işığı kapatmayı unutmamıştı.
Kolunu omzuma attı ve bedenimi kendine çekti. Saçlarıma derin bir öpücük kondurup geri çekildi.
"Saçlarınla evlenmek istiyorum.."
"Ha benimle değil yani saçlarımla.. Peki.."
"Bir dakika.. Sen az önce benimle evlenmek istediğini mi ima ettin?"
"Sevgili değil miyiz sonuçta? Elbette evleneceğiz. Sonucu zaten buraya varıyor.."
"Bu utanmaz haline hastayım.."
"Her neyse.. Film başladı."
Kafamızı filme çevirip izlemeye başladık. Elimdeki elmaya ağzı ile uzanıp ısırık aldığında, hoşlanmış ifadeler bırakmıştı..
"Mmm, jiminie'nin elinden daha lezzetli.."
Gülümsedim..
Kalan elmayı ağzıma attım ve tabaktan çilek alıp ona uzattım. Hemen ağzına atmıştı..
Kıkırdadım.
Ben gerçekten aşık oluyordum..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
stepbrother | kookmin
FanfictionJeon jungkook, üvey kardeşi jeon jimin'e aşık olmuştu..