-40-

4.9K 378 168
                                    

Hızlıca çalan kapıya koştum, Tae gelmişti!

"Yarım saattir nerdesin sen?!"

"Tamam ya dövme geldim işte. Bizim için ramen ve bir sürü soju aldım!"

Uzun zaman sonra alkol alacak olmak istemsizce heyecanlanmamı sağlamıştı.

"Ah, Teşekkür ederim!"

"Sen neler yaptın?"

"Annem sen gelirsin diye bir şeyler hazırlayacağımızı söylemişti ama aniden çıktığı için hiçbir şey yapamadım"

"Olsun! Pizza sipariş ederiz"

"Getirdiğin ramenlerden yemek istiyorum, uzun zamandır yemiyordum."

"İçeri geçince karar veririz de, davet etmeyecek misin?"

"Ah, sorman hata!"

Hafif kıkırdayıp içeriye geçtiğinde ona uzattığım terlikleri giymişti. Salona ilerlerken, kolunu omzuma atıp korkuyla konuşmuştu,

"Ben bu kadar rahat davranıyorum, ve bira falan getiriyorum ama senin bu sevgilin benim ağzıma sıçmasın?"

odayı kahkahalarımla doldururken zorlukla konuştum.

"Tae, üzgünüm ama her an her şey olabilir, deneyip göreceğiz."

"Gülme! Arkadaşın ölüyor burda ve sen deneme diyorsun!"

"Merak etme buraya geldiğinden haberi var, beni her saniye aramazsa, eskisi gibi güzel vakitler geçirebiliriz."

"Ben her saniye arayacak diye düşünuyoru-"

"Veee arıyor"

Elimde çalan telefonumu gösterip Jungkookun aradığını belli etmiştim.

"Efendim aşkım?"

"Geldi mi?"

"TaeTae mi?"

"TaeTae deme şuna."

"Çok ayıp Jungkook."

"Geldi mi onu söyle ayıp falan değil."

"Geldi geldi, bir şeyler getirmiş onlardan yiyeceğiz"

"İyi, anneme söyle yanınızdan ayrılmasin sakın"

"Annem yok ki."

Birkaç saniyeliğine sessizlik oluştu karşı taraftan, derin nefesler dışında..

"Jimin... Bebeğim siz şuan yalnız mısınız"

"Annemin acil işi çıktığı için gitti. Bende Taeyi çoktan aramıştım"

"Oraya geliyorum."

"Ne? Hayır! Babama yardım etmen gerekiyor"

"Niye panik yapıyorsun? Ne işler karıştırıyorsunuz siz tanrı aşkına?"

"Aşkım bir şey yapmıyoruz, bana güven. Film falan izleyeceğiz bir de soju falan da içeceği-"

"Tanrım hayır! Asla izin vermiyorum Jimin!"

"Ya bir şey olmaz bebeğim, bira çarpmaz beni"

"Hayır izin vermiyorum."

"Jungkook dedim."

"Aşkım sana güveniyorum o ite güvenmiyorum"

"Ya bira beni çarpmaz diyorum sana hadi çaliş sen ararsın arada."

"Jimi-"

"Ah aşkım telefon çekmiyor *bızttt* ararım seni sonr- *bızzzt*"

Telefonu kapatıp koltuğa yayılmış olan Taeye döndüm.

"Ne diyor yine?"

"Sana güvenmiyormuş"

"Hah! Ne yapacağım sana ben be. Benim omuz çocuğum seokjin var."

"Ben seni napacağım asıl mükemmel kaslı ve ultra yakışıklı sevgilim varken sen kimsin"

İkimizde kıkırdayıp poşetlerden yemekleri çıkarmaya başladık,

"yemekten sonra soju içelim. Baya özledim~"

"Tamam, Jiminie. Ama senin Jungkook gelene kadar ayılman gerekiyor, bir bardakta gidiyorsun. Ya da ben mi ortadan kaybolsam?"

"Sen kaybolma. Benim vücudum alkole karşı dayanıklı hem"

"Bok dayanıklı. Neyse yine dediğini yapacaksın ama sonu umarım yine bana patlamaz."

"Bir şey olmaaz~"

"Tamam. Hadi yiyelim artık öküz gibi acıktım."

"Kendin olmak bunu gerektirir"

"Jiminie!"

•••••

"Jimin, Jungkook hyung gelecek artık. Git kus falan bir şey yap kendine gel. Öldürecek beni"

Kafamı Taehyunga doğru kaldırıp şaşkın bakışlarımı sundum,

"Jungkook da kiiiim"

"Sevgilin jimin, üç bardak içmiş halin bu. Tanrım, sen bir gerizekalısın!"

"Taehyung.."

"Huh?"

"Ben Jungkookie yi çok seviyorum!"

"O da seni seviyor. Ama kendine gelmezsen ben öleceğim."

"Kim? Ben? Kendimdeyim kiiiiii beeen"

"Jimin."

"Huh? Ne?"

"Senden nefret ediyorum"

"Aaa ne güzeeeel bütün dünya benden nefret etse keşke! Hatta Jungkookdan da etsinler ben seveyim onu tek"

"Kim kimi seviyorsa sevsin, ama ben canımı seviyorum. Bu yüzden seni odana bırakıp burayı sessizce terk edeceğim."

"Taehyung.."

"Ne var?"

Artık bedenime ağır gelen kafamı rahatlıkla koltuğa bıraktığımda, rahatladığımı hissetmiştim ve tabii ki tatlı bir uykuya daldığımı..

🏳️‍🌈

asiri bos bir bolum olsa da, yarisini kestigim diger bolumu atacagim birazdan yine. degecek galiba hadi bakim KEKQJSJJAKAKS
Gule guleyin sekerler❤️

stepbrother | kookminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin