"Bana ne!? Ayrılacaksın dedim."
"Hyung git.."
"Gitmiyorum. Sen şimdi o çocuğu arayıp ayrıldığını söylemeden, hiçbir yere gitmeyeceğim!"
"Aish sen cidden... Her neyse gitmiyor musun"
"Hayır."
"Pekala.."
Işıkları kapatıp yatağıma yattığımda, o da yere oturmuştu. Kafasını duvara yaslayıp gözlerini kapatmıştı..
"Neden istediğimi yapmıyorsun? Ben senin hyungunum.."
Sokak ışıkları odayı aydınlattığı için az çok görebiliyordum. Yüzünde mayışmışlık vardı.
"Benden her şeyi iste hyung.. Ama ilişkilerime karışma."
"Her seferinde senin mutlu olmandan nefret ediyorum.."
"Ben de senin bana karışmandan."
"Benden nefret ediyor musun?"
"Ara sıra.."
Susmuştuk.. gecenin karanlığına bırakmıştık bedenlerimizi...
••••••••••••••••
Sabah olmuştu. Uyandığımda, kafamı direk duvara çevirmem ile hyungumun hala aynı yerde uyuması beni şaşırtmıştı.. Tanrım, boynu tutulacaktı..
"Hyung, kalk.."
Dürtmeye başladığımda, yüzünü buruşturup yavaş yavaş gözlerini açmıştı..
"Burası da neresi?"
Etrafa bakınmaya başladığında, onu durduran şey gece boyunca tutulan boynuydu..
"Yavaş olsana! Boynunu inciteceksin."
"Hala aramadın değil mi?"
"Hayır."
Hızla ayağa kalkıp odadan çıktığında arkasından bakakalmıştım. Benim ondan ayrılmamı neden istiyordu?
hazırlanıp okul bahçesine geldiğimde, karşımda beni bekleyen yoongi'yi görünce biraz şaşırsam da gülümsemiştim..
"Hah. Jiminie ben de seni bekliyordum.."
"Oh, beklettiğim için özür dilerim.."
"Hayır hayır! Bekletmedin.. okula girelim mi?"
"Girelim.."
Elimi tuttuğunda karşılık vermiştim. Okula doğru adımlarken bütün gözler üzerimizdeydi..
Utandığım için hızlı gitmeye başladığımda, yoongi'de anlamış olacak ki bana yetişmişti... Sınıfa girdiğimizde yine bütün gözler bize çevirilmişti. Şok ile buraya yaklaşan tae ve hoseok'a karşı zorla da olsa tebessüm etmiştim.
"Siz..."
"Siz dün biz gittikten sonra ne haltlar karıştırdınız? Yanınıza geldikten sonra söylemediniz üstelik. Çatladım ben!"
Hoseok sinir ile konuştuğunda, birbirimize bakıp kıkırdamıştık.
"Biz artık sevgiliyiz.."
"Tanrım.. Jimin'in abisi seni öldürür yoongi! O aileye sakın yaklaşayım deme! sorunlular.." Taehyung, büyük gözler ile konuştuğunda kıkırdamıştım. Yoongi anlamamış bir şekilde bize bakıyordu.
"Ne diyorsunuz? Ne abisi? Ne sorunu? Anlamadım.."
Ben üvey olduğumu onlara söylememiştim. Hyungumu da sıradan bir hyung olarak anlatmıştım onlara..
Bir tek taehyung biliyordu.
"Bak şimdi, jimin'in bir abisi var. Anlatmıştı zaten. Ama değişik bir şey. Gözleri böyle sinirlenince kocaman bakıyor falan.. Geçen gün bizi bastığında-"
Yapma bir şekilde öksürdüğümde durmuştu.
"Abisi.. sizi nasıl bastı?"
