Mirzadan '
Havluya sardığım bedeni titremeye başlamıştı. Bedenini sıkı sıkıya tutup yatağa oturtturdum. Cemin getirdiği kıyafetleri yanıma alıp durunun önünde dizlerimin üzerine çöktüm böyle üstündeki ıslak kıyafetleri kalırsa daha kötü olurdu.
Havlunun altından alt iç çamaşırını çıkarıp yatağa koydum.
Yeni alınmış olani vücudunu degdirmeden bacaklarından yukarıya doğru kaldırdım tam giydirmek için, yorgunluktan ölmüş bedenini ayağa kaldırdım.
Alt tarafını giydirip havluyu yatağa bıraktım.
Sütyeninin kopçasını açıp bedenini bedenime yasladım. Çıkan ıslak üst çamaşırı yatağa bırakıp temiz olanı giydirmeye çalıştım ama siktiğimin şeyi takılmıyordu sinirlenip kenara fırlattığım sütyene nereye düştü diye bakmadım bile.
Cemin bana getirdiği tişörtü üstüne geçirdim. Böyle daha rahat olurdu.
Elime aldığım kurutma makinesiyle saçlarını hızlı hızlı kuruttum.
Kurutma işlemi bitince yatağın pikesini açıp yatmasını sağladım.
Elimi tam çekicekken uyku ve yorgunluktan açamadığı gözlerini yine açmazken ' gitme' gibi birsey söyledi. Zaten dağıttığımız yerleri topliyip yanına yaticaktim. Ama bütün hepsini sabaha bırakıp ufaklığıma sarıldım onun başı göğsüme düşerken onun da bana sarılmasıyla huzurla gülümsedim.
Işte tüm gün beklediğim huzur buydu.
Geçte olsa kavuşmuştum.
♧♧♧♧♧♧♧♧♧
Güne yorgun gozlerle uyanınca başımın altındaki bedenin bana ne kadar huzur verdiğini birkez daha hissettim.
Uzerime sinsin kokusu bir ömür o kokayım istedim.
Sevda böyle bir şey miydi bilmiyorum ama ben ilk kez sevmeyi bu adamda hissettim. Hem sevilmeyi hem sevmeyi bu adamda öğrendim.
Nerden çıktı geldi nerden denk düştü yollarımız bilemiyorum idrak edemiyorum.
Öyle veya böyle.. yollarımız ne de güzel kesişmişti..
- günaydın dilhunum. ' bir sözüyle bin sevgi işleyen adamım güne güzel başlamama sebep oluyordu işte.
- günaydın.' Dahada sokulduğum adam saçlarımı koklayip kafasını binlerce saç telimin arasına gömdü.
Benim ona süslü kelimelerim yoktu.
Özenle seçtiğim güzel özel sözlerim yoktu. Ama allah'a biliyor ya içimi, kalbimi ,ben ona ne kadar sevgi doluyum.
Kalbimin yanı sıra bende çok şaşırıyorum.
Bir aralar sevgisizlik içinde olan kalbime çiçekler açtırmisti bu adam.
- tamam hadi kalk bu kadar sarılmak yeter . Daha ceme yapıcağımız bir açıklama var. tam olarak söylediğim şeye inanmadı galiba yavrum .
- tamam o zaman kalkalım.
Yatakta doğrulduğum zaman gördüklerime inanamadım.
Yatağın ucunda siyah iç çamaşırım duvarın dibine fırlatılmis sütyen .!
Yerde ıslak havlu ve şu an hissettiğim rahatlığa bakılırsa üstümde sütyenim yoktu. Sadece erkek tişörtü vardı.
Ama benim aklıma dün geceyle ilgili hiç bir şey gelmiyordu..
Birşey olmamıştı dimi.
Olmamıştır yani.
Arkamdan beni göğsüne yaslayan adamın kokusu beni mest etsede gözlerim hâlâ odayı tarıyodu.
- o güzel kafanda sana göre en kötüsünü kurma hemen güzelim dün gece sana duş aldırdım çünkü çok kötüydün. Merak etme kesinlikle hiç bişey olmadı bana güvenebilirsin . İç çamaşırlarınla duş aldırıp havlunun altından üzerini değiştirdim. Için rahat olsun yani çiçeğim
-teşekkür e- ederim.
Ben utancımdan yüzümü kaldıramazken o çok rahattı. Ama yüzüm utancin her türlü tonunu almıştı.
Yanında duramicağımı anlayıp kollarının arasından çıkıyordum ki kolumu daha sıkı kavrayıp durdurdu.
Kendine çevirdiginde hâlâ yüzüne bakmamakta ısrar ediyordum.
Nasıl bakardım şimdi bu adama.
Çenemden tutup yüzüne bakmamı sağladı.
- öpüşürüzde dokunurum da sevişiriz de bunlardan utanmicaksın. Ben senin utanıp sıkılıcağın biri değilim.
Ben senin bundan sonra ailenim. Elbette sana bu kadar yakın olucam.
Evet belki saydığım şeyleri istemezsin kabulüm. Ama yardıma ihtiyacın olduğunda herkesten önce ben olucam yanında.
Başta söylediği edepsiz şeyler hariç Söyledikleri o kadar güzeldi ki.
Gülümsememe engel olamadım.
Ensesinden çekip sımsıkı sarıldım.
Bu adam ne güzel adamdı yahu.
Derin iç çekisiyle kokumu daha da içine çekti.
Kafasını saçlarımdan ayırmadan yavaşça boynuma getirdi. Önce küçük masum bir öpücük bıraktı sonra bir tane daha ve bir tane daha.
Bedenim kaskatı olurken ensesindeki elimle uyarircasina saçlarını çektim hafifçe ama o bunu farklı yorumlamış olmalı ki ufak bir inlemeyle kafasını hızla kaldırıp dudaklarını dudaklarımla buluşturdu.
Bir yandan yüzümü tutarken bir yandan da beni kendine çekmişti iyice.
Bu öpüşü biraz farklıydı. Biraz sert öpmesinin yanı sıra eli tenime iģne gibi batmaya başlamıştı.
Yavaşça beni yatağa yatırıp üzerime çıktığında nefes nefese kalmıştım.
Bir kaç saniyelik nefes almama izin verdiği sırada yukarı çıkmış tişörtümün açık bıraktığı belimi okşayıp boynumu öpmeye devam ediyordu.
Dudakları tekrar dudaklarımı bulduğunda küçük ısırığıyla ağzımdan istemsiz küçük bir inilti çıkmıştı. Bu hoşuna gitmiş olucak ki tekrar ama bu sefer biraz daha sert bir ısırık bıraktı yapmamasini söylemek için ensesindeki saçlarını çektiğim sırada ağzından bir hırıltı döküldü. Sık sık aldığı nefesler benimkine karışıyordu.
Kendini bana yasladığı an inlememe engel olamadım çünkü resmen içimde hissediyordum.
Bunun üzerine kalçamdan tutup daha çok kendine bastırdı. O sırada tarif edemediğim güzellikte inliyor ve hırıltılar çıkarıyordu. Her ne kadar daha sonra utanıcağımı bilsemde şimdi çok güzel geliyordu.
Ve içimdeki arsız kız dahasını istiyordu.
Üzerimde kendini yavaşça ileri geri hareket ettirdiğinde daha fazla dayanamicağımı anlamıştım.
Yeterince inleyen adamdan dudaklarımı ayırıp o zehirli cümleyi kurmuştum.
- daha fazlasını istiyorum.
O yasak elmanin tadına bakınca bırakmak ne yazıkki mümkün olmuyordu.
Duyduğu şeyle memnun olmuscasına bir kez daha öptü.
- delirtiyosun beni be hatun.
Elleri üstümdeki tişörtü bulunca tek hamlede çıkardı. Her ne kadar anın büyüsüne kapılıp fazlasını istediğimi söylesem de suan korkuyodum bunu fark etmiş olucak ki
- söz veriyorum ileriye gitmicem sadece birazcık... sevişicez.
Şişmiş olduğunu tahmin ettiğim dudaklarımı somürürcesine öperken eli belimi okşayarak sütyenimin altında durdu. Dudakları boynuma sonra göğsüme inince hiçte masum olmayarak öpmeye devam etti.
İnleyen dudaklarıma tekrar gelince kendimi ona bıraktım.
Bacaklarimi iki yanına alıp tam olarak kızlığıma bastırdı kendini.
Artık inlemelerimi durduramıyordum aynı şekilde o da. Bi süre bekledikten sonra üzerinden git gel yapmaya başlayınca kendimden geçtiğimi sandım bi an. Elleri kalçamı sıkarken söylediği güzel şeyleri duydugum halde hafizamda tutamiyordum.
Dağılan saçları yüzüme degiyordu.
En son gücünü kullanıp kendini bana bastırdığında gücümün bittigini anladım. O da aynı şekildeydi.
Alnima bir buse kondurup Kendini yan tarafıma attı.
Yüzüme gelen saçları elimin tersiyle itelerken beni kendi kucağına çekip pikeyle üzerimizi örttü .
Utanç yavaş yavaş bedenimi ele geçirirken yorgunluğum ağır bastı ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.
Umarım cem odaya girip bizi böyle görmezdi ..
Votelerseniz çok güzel olur .
Sizi seviyorumm. 💙
