17. Bölüm-tedirgin-

1.6K 70 13
                                    

Masamda uyuklarken çalan telefonla kendime geldim
- efendim
- yanıma gel çiçeğim ama o sikik eteği tutarak..
- ya sen niye benim elbiseme öyle diyosun. Küstüm işte. Gelmiyorum
- yavrum gel şuraya yoksa gelip ben almasını bilirim

Oflayarak kapattığım telefonu yerine bırakıp odasına ilerlemeye başladım.
Ne vardı yani .. sanki sadece ben giyiyodum.. uyuz adam.
Kapısını açıp içeriye girdiğimde masasının önünde bacaklarını çapraz olarak birbirine yapıştırmış kolları bağlı bir adet patron buldum.
O bana bakarken ben gidip misafir koltuğuna kendimi hızlıca bıraktım.
Sakince söylediklerini dinlemeye koyuldum.
- benim güzel sevgilim bugün sürekli ayaktaydı ve orospu çocuklarının yakınındaydi.. nasıl bi aciklamaniz var acaba küçük hanım?

- şimdi sen benim arkadaşlarıma küfür edemezsin çok ayıp bikere.
Ayrıca kızlarla konuşurken geldi onlar kovsamıydım..

- güzelim mertle konuşmanı istemiyorum. Sadece bu tamam mı.

- tamam .

Tatlı bi şekilde kafa sallamama gülümseyerek baktıktan sonra kıstığı gözleriyle bana bakarak konuştu.
- ama sana ayağa kalkama dememe rağmen sen gittin ve saatlerce ayakta dolandin yetmezmiş gibi erkeklerle konuştun.. eh akşam evde görüşücez o halde

Bende onun gibi gözlerimi kısarak baktım.
- bu..Bu bi tehdit mii?
- nasıl anlarsan yavrum

İkimizde gülünce tehdit buhar oldu.
- hadi gel kahvaltimizi yapmaya gidelim. Açlıktan öldüm.

Işte ben bunu hiç düşünememiştim.

- ya şey sen gidip yapsan daa ben gelmesem. Olur mu ki

- sebep? Niye kıvranıyosun sen bakıyım

- ya şimdi ikimiz birlikte burdan çıkıp beraber kahvaltı yapıcaz çalışanlar görücek felan-

- millete ne ya deli etme beni yürü hadi. yada burda mı yesek şimdi ben katil olmak istemiyorum çünkü kalçanı örtmeyen bi bez parçası giymissin. Evet evet biz burda yiyelim. Sen otur ben söyliyim.

Ben ona şaşkınlıkla bakarken o beni oturtup telefonunu eline aldı
- alo.. yavrum bize iki kişilik kahvalti yönder yumurta ve menemen de olsun he bide patates kızartması ıstiyorum. Bidee ayriyetten nutella gönder..Portakal suyu olsun biri diğeri de fincan çay

- o kadar şeyi kim yicek ya..
- ben yerim hepsini valla. Sana da yediririm.
- nutella için sabirsızlanıyorum.
- öyle bişey yok küçük hanım önce yemek yenicek sonra nutella
- yaa ama ben sadece çukulata yemek istiyorum
- o dudaklarını ısırırım bak çukulata diyip durma. Çikolata hem o

Dil çıkarıp başka tarafa bakmaya başladım. O sırada çalan telefonla bakışları telefona döndü arayan her kimse biraz gerildikten sonra ayağa kalktı ve cevapladı

-alo
-..
- isyerindeyim abi sen
-..
- akşamaaa bi planim yok niyeki
-..
- ne gerek var ki..
-..
- gelmek istemedigimden değil de
-..
-peki .

Bana doğru dönüp sıkıntılı bi nefes verdi.
- güzelim akşama tanıdığım biri yemeğe davet etti ikimizi gidelim mi?

Daha çok gitmemizı istemiyor gibiydi biraz yüzünde oyalanan bakışlarımı en sonunda gözlerine çevirdim.

- gitmek istemiyorsan gitmeyelim. Hem kimki o
- arkadaşım.. can.. dün gelmişti ya. İlla gelin diyor gidelim madem
- bu arkadasinla görüşmek isteğinden emin misin? Biraz gergin duruyorsun
- ya sadece işten çıkınca yorgun oluruz ya onu düşündüm ondan yani

Kapı tıklatılip içeriye kahvaltı için söylediklerimizi getiren iki adam geldi hepsini ortadaki sehpaya yerleştirip afiyet olsun dedikten sonra çıktılar.
- hadi gel kahvaltimizi yapalım.

Masadakileri yerken konusmuyoduk yine birşeyler düşünüyordu. Buda benimde gergin olmama sebep oluyordu. Istemsizce yüzüm düşmüştü.
Mirzanın yerinden Kalkıp yanima oturuşunu izledim. Ekmeğe nutella sürüp yememi izledi oda.

- bu ara çok çikolata yiyosun. Hayırdır?

Muzip bi şekilde söylediği şey lokmamın boğazıma takılmasına neden oldu.
Yavaşca yuttuğum da ona en kötü bakışımı attım.
Ama o dudaklarıma bakıyodu. İstemsizce miydi..
Yaklaşıp dudağımın kenarina dilini değdirdi sonra dudaklariyla öptü gibi bişey oldu.

- çikolata yemek istedim de.
- dudağimdan mı..?
- evet?

Ikimizinde dudaklarına peydah olan gülümsemeyle yemek yemeye devam ettik.
♡♡♡♡♡♡♡

RUHU REVANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin