19. Bölüm- kayıp-

1.6K 67 6
                                    

Bedenime değen soğukla gözlerimi aralamaya çalışsam da uykudan gözlerimi açamiyodum.
- uyu güzelim uykunu bölme eve geldik.

Ah uyku çok tatlı geliyordu ama benim bir sürü sorum vardı onların cevaplarını almam gerekiyordu.
Yavaş da olsa gözlerimi açmaya başladığım da merdivenlerden odaya doğru yol almıştık. Saat kaçtı acaba.
Beni yatağa yatırdığı zaman gözlerim tamamiyle açılmıştı fakat ışıkları açmadığı için uyanık olduğumu fark etmemişti.
Odadan yavaşca çıktıktan sonra bende yatağımdan kalktım.
Öncelikle  üstümü değiştirmek için ışığı açıp pijamalarımı çıkardım.
Üstümdeki elbiseyi çıkarıp ev sortumu ve üstünü giydim.
Ayakkabılarimla elbisemi kenara doğru koyup saçlarımı açtım aşağıya sallayıp azıcık masaj yaptıktan sonra daha iyi hissediyordum .
Odanın kapısını açıp aşağıya indim .
İçki içiyordu.
Öylece biyere dalmış içiyordu.
Hayır hayır gözümün önüne sonerin gelmesine izin vermicem..
Arkasından yavaşça gidip boynuna sarıldım . Elindeki içkiyi yavaşca önündeki sehpaya bıraktı .
Gözleri beni bulduğunda çok kızardıklarını gördüm .
-Niye uyumadın? 
Soğuk sesine aldırmak istemesemdee geliş hevesimi kırmıştı.
- uykum kaçtı.
-git uyu . Yarın gidiyoruz.
- nereye gidiyoruz.?
- şerefsiz köpeği ellerinden kaçırmışlar.
- yani soner heran gelebilir mi?..

Elindeki içki bardağını karşısındaki duvara fırlattı.. bildiğiniz kırıldı tüm parçaları.
Ardından kükreyerek bağırması gözlerimin dolmasına sebep oldu. Ne demiştim ki şimdi ben.
- ben sana bidaha bu evde o itin adı anılmicak demedim mi!
Ben seni herşeyden korurum. Gelip bi sikim yapamaz. Şimdi çık odana uyu. Soracaklarını da unut! Önemsiz biriydiler o kadar!

Hiç birşey söylemedim. Arkamı dönüp merdivenlerden koşar adımlarla çıktım.
Gözlerimden sessizce akan yaşlar görmemi bulanıklaştırsada odayı bulup içeriye girdim.
Ardından kapıyı kapatıp kitledim.
Evet kitli kalıcaktı..
Ben ona ne demiştim ki bana böyle davranıyordu.
Hayır ben elbette alışığım bu davranışlara fakat bunlar sevdiğim adamdan gelirse işte o zaman dayanamam.
Aşağıdan birşeyin daha kırılma sesi geldi gürültülü bi ses çıkmıştı.
Gözyaşlarım peşpeşe akarken yok olmayı diledim.
Yatağın başlığına yaslanıp ayaklarımı kendime çektim. Ne zaman düzelicekti benim yaşantım.. ne zaman vuslata ericektim.
Gittikce hıçkırığa dönüşen gözyaşlarımı durduramıyodum.
Merdivenlerden gelen güçlü ayak sesleri korkmama sebep olmuştu. Çünkü bu adam sinirliyken herşeyi yapabiliyordu. Önce kapının kulbunu aşağıya indirdi fakat açılmayan kapıyla sinirlenmisti sanırım.
Kapıya sağlam bi şekilde yumruğunu geçirdi. İrkilmistim umarım kapıyı kırmak gibi bişey yapmazdı.
- aç şu kapıyı duru!

Söylediklerine cevap vermezsem belkide uyudum sanardi..

- duru güzelim aç şu siktiģimin kapısını hadi!

Hernekadar sakin olmaya çalışsa da başaramıyordu. Ama o kapı açılmicaktı. Bu sefer kendimi harcatmicaktim. Günün sonunda onun acisiyla yine ona sığınıcağımı bilsemde şimdi uzak kalmak istiyordum.
Hâlâ kapıyı açmam için birşeyler söyleyen adamın sesini dinledim bi süre .. O ne yapsa kabulumdur ama yeterdi artık ağlamam..
Ben bu hayata acı çekmek için mi gelmiştim.. sürekli ağlamak için mahvolmak içinmi gelmiştim.
Gözyaşlarım yeniden esir alırken yüzümü. Mirzanın tehditkar sesi odayı tamamen doldurdu
- ya şu kapıyı açarsın yada ben kırarım!  Sonrasında hiç iyi şeyler olmaz duru! Aç şu kapıyı!

Kapıyı kırması hiç iyi olmazdı. Ve daha sonrasında sinirle yapacağı herhangi bişeyide istemiyordum.
Açacaktim fakat sonra ne olacaktı. Kendini bana affettirecekti bir sekilde. Biliyordum ikimizide ezbere.
Yinede kalkıp kapıya gittim. Kilidin ilk turunu kolaylıkla açsamda son turu açmakta tereddüt ediyordum.
Ya sinirle canımı yakarsa? Ya dile gelmemesi gereken bişey söylerse.
- aç şunu da hadi
Sesi biraz yumuşak olsada yine sabırsız bi sertlik vardı. Kapıyı kıyık bi şekilde açıp
- ne istiyosun? Dedim.
- özür dilerim .. çok sinirliydim. Bidaha böyle bişey asla olmicak söz veriyorum.
Kendimi tutamadım. Herşey üst üste geldi. Önce o salaklar sonra o itin kaçması.. özür dilerim.

Bi süre yüzüne baktım başka bişey söylemicegini kavradigimda kapıyı kapatıcaktım ki kapının arasına ayağını koymasıyla öylece kaldım .
Keskin bi şekilde yüzüme bakıyordu.
- napıyosun?  Uyumak istiyorum çekilir misin?

Beni hiç dinlemeden kapıyı kendisi girebilicegi kadar açtı. Ben de biraz gerilemiş olmuştum. Kapıyı kapatıp kitlendi anahtarı da cebine attı.
Sinirlenmistim. Fazlasıyla

- ne yapıyorsun sen ya ! Gitmek ıstiyorum ben kapıyı aç ! Böyle bişey yapamazsın her zaman haklıymış gibi davranamazsın.!
- gideceksin?! 
-evet.

Bi an anahtarı çıkarıp verecek sandım fakat o kadar da şanslı değildim sanırım. Üzerime doğru gelip dudaklarıma yapışan adam yine ona sığınmamı sağlamıştı..
Çok sert öptüğü dudaklarım eminim yara olucaktı. Yavaşça arkamdaki duvara değdiğinde bedenim soğukla irkildim ve kendimi öne attim.. mirza ubeyliye. Ellerim omuzlarındaydı. Hareketsiz. Konuşmak istemiyordum ama içten içe yanımda kalsın diyordum. Öpsün istiyordum fakat karşılık veremiyordum.
Dudağımı ısırmasiyla inlemem bir oldu. Bu bi nevi karşılık ver demekti ona göre.
Kendimi tutmaya çalıştığım bi kaç saniyeyi hiçe sayıp karşılık vermeye başladım. Kızsamda küssemde gidemiyordum ondan bi kaç adım ileriye.
Üstündeki ceketi çıkarıp odanın yüzüne fırlattı. Sonra gömleğini hızlıca açıp onu da ceketin yanına yolladı.  Şimdi ellerimi koyacak yer bulamamistim. Oysa ellerimi kavrayıp göğsüne koydu. Teninin sıcaklığı ellerimi yakarken nefessiz kalmıştık. Ben bitti sanarken elimden tutup yatağa doğru çekti hızlı bi şekilde. 
Usulca yatağa bırakıp kendisi de üzerime eğilip yine dudaklarımı esir aldı. Üzerimde olmasına karşın ağırlığını hissetmiyordum. Dudaklarımı bırakıp boynuma yol aldı. Hafif ıslak ve tüy gibi öpücükler bedenimi etkisi altına almıştı . Yerinde biraz doğrulup askılımı üzerimden çıkardı ilk defa böyle bişey olmuş gibi utanmıştım tek elimi iki göğsümün ortasına koyunca birden tek eli ordaki elimi kendine hapsedip göğüslerime yol aldı. Sakallarını yeni kesmişti fakat hızla uzadiklari için iğne gibi batiyordu tenime. Uyuşturuyordu.
Bırakmasını bekliyordum bu defa çok utanmistim. Bu defa kendimi ona bırakırken çok utanmıştım.
Sutyenimin altından elini soktugunda çok tedirgin olmuştum hızla elimi elinin üstün e koymuştum ki tek eli iki elimide  basimin uzerinde hapsedip tek eliyle de göğsümü sıkıyordu. Aynı anda inledigimizde elini göğsümden çekip sutyenimin kopcasina götürdü.
Bunun sonu nereye gidiyordu..

Dudaklarımı ısırdığımın yeni farkına vardım. Ağzıma gelen demir tadından.
Kopça açıldığında sutyenimi tamamen çıkarmadı yine aynı göğsüme giden eli önce sıkıp Sonra da ucuna dokundu yavaşça inledigim de basım geriye doğru gitmişti istemsizce.
Yapma demek istiyordum ama sesimi bulamıyordum.
- benim ol bu gece..
  Bu gece bana teslim ol.

RUHU REVANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin