20.Bölüm-sancı-

1.8K 66 25
                                    

Karanlığa rağmen gözlerime bakan adama baktım . Hazır değildim. O da biliyordu. Fakat ne olursa olsun ona herşeyden çok güveniceğimide biliyordu.
Kafasını yüzüme yaklaştırıp dudaklarını benimkilere sürttü benim aklımdan başımdan giderken. Kışkırtıcı hareketler yapmaya devam ediyordu. İki eli bel oyuntularıma gidip beni sakinleştirmek için hafifçe okşamaya başladı. Bir yandan da öpüyordu. Bi cevap vermemistim o da beklememisti zaten. Sanki daha çok cevabını almış gibiydi.
Ben bile daha ne söylediğimi bilmiyordum ki..
Ellerim saçlarına gittiğinde istemsizce, o da ellerini sakinlesmem için koyduğu belimden çekip saçlarıma götürdü tek eliyle toplayıp yastığın üst kısmına bıraktı.
- özür dilerim. İstemeden oldu ama söz veriyorum bidaha asla olmicak bidaha sana asla sesimi yükseltmicem.

- beni korkuttun.. Gitme düşüncesi geçti aklımdan..
- Ne?.

Birden üzerimden kalkan adama şaşkınlıkla baktım.
Aynı anda kolumdan tutup beni de kaldırdı. O yatakta dizlerinin üstündeydi benimde ayaklarim onun dizlerinin arasındaydı. Kolum hâlâ elindeydi.
- her ne olursa olsun bidaha asla. Asla gitme düşüncesini geçirme aklından.

- sende bidaha öyle davranma o zaman. Gerçekten benim sevdiğim adamla uzaktan yakından alakası yoktu onun.

Bi süre yüzüme baktiktan sonra kendini yan tarafa atıp kollarını iki yana serbestçe bıraktı. Derin bi nefes çekti içine. Sıkıntılı görünüyordu.
O sırada karnıma giren ağriyla kısık sesli bi inleme döküldü ağzımdan.

Mirza hemen kalkıp ellerini üzerime koydu.
- iyi misin çiçeğim?
Cevap vermeme fırsat kalmadan yataktan fırlayıp ışığı açtı. Aynı hızla yanıma gelip endişeyle üzerimi süzdü.
Gözleri elimi koyduğum yere gidince korkuyla elini elimin üzerine koydu.
- yavrum ben mi yaptım. Kahretsin kalk gidiyoruz hastaneye.
- hayır ah sen yapmadın başka bişey. Hastaneye gitmeye gerek yok.

Utanarak da olsa söylemistim anlamasini umuyordum. Ve zeki bi adam olduğu için hemen kapmıştı.

- sana iyi gelicek şeyler getirmeye gidiyorum burda uzan tamam mı . Çok ağrırsa seslen bana

Üzerinden 20 dakika geçmesine rağmen ortalıkta ne mirza vardı ne de ses. Biraz daha bekledikten sonra odanın kapısı açıldı. İçeriğe elinde ped poşetiyle gelen adama şaşkınlıkla baktım. Onu yatağın üzerine bırakıp koltuğunun altindaki sıcak su torbasını karnımın biraz aşağısına koydu. Ardindan dolabı açıp sıcak tutucak alt ve üst kıyafet çıkardı. İnce bi bezi de getirip sıcak şu torbasına sardı ki böyle daha iyi olmuştu. Yanmiyordum en azından.
Yanıma gelip kıyafetleri yatağın üzerine koydu. Giymek için doğrulduğumda gelen keskin ağrıyla inlememek için dişlerimi sıktım.
Üst uzun kollu badiyi hızla üzerime geçirdi.
Sıcak su torbasını yana bırakıp şortumu çıkardım. Mirzanın burda olması umrumda değildi bu acıda.
O da Hemen altima pijamayi geçirip şortumu kenara fırlattı.
- kahretsin neden bu kadar ağrıyo?
-dismanore ağır sancılı regl
-sikeyim! Sen şimdi bütün Gece böyle ağrı mı çekiceksin yanımda.
-ben bi lavaboya gideyim.

Tam ayağa kalkmaya hazırlanırken mirza bir eline poseti alıp sonrada beni kucagina aldı. Gerçekten de çok iyi olmuştu çünkü attığım her adımda canım yanıcaktı. Tuvalete geldigimizde beni indirip kapıya gitti.
- bişey olursa beni çağır yavrum . Seni bekliyorum.

Kafamı sallayıp kapıyı çekmesini bekledim. İşimi halledince poseti icindekiyle birlikte dolaba koydum. Kapıyı açtığımda gerçekten de kapının ağzında beklediğini gördüm.
Deli adam.
Tekrar kucağa alınmamla teşekkür etmek için dudaklarına eğilip küçük bi öpücük kondurdum önce şaşırsada
Beni yatağa bırakırken uyarısını da yaptı.
- uslu dur çiçeğim. Seni ısırmak zorunda kalmıyım bende.
Gülerek ona baksamda gelen agriyla yutkundum. Çok kötüydü. Gece nasıl dayanicaktim.
- Al bakalım sıcak su torbasınıda. Başka bişeye ihtiyacın var mı güzelim.
- hayır yok. Teşekkür ederim.
- iyi bakalım yatalım o zaman. Ama çok ağırırsa söyle tamam mı?
- tamam.
Işığı kapatıp yanıma yattığında bende yatmıştım. Kolları bedenimi sararken çok ağrım olmamasi için dua ettim.
Ama iğne batıyormuş gibi Ağrı geliyordu. Mirza bi yandan saçlarımla oynarken diğer yandan öpücük konduruyordu.

Bi saat geçmişti mirza uyumustu tahminimce ama canım o kadar yanmaya başlamıştı ki yatamıyordum. Dudaklarimı ısırmaktan yara yapmıştım. Sıcak su torbası da ılıklaşmıştı. Mirzanın kollarını üzerimden çekip yatakta doğruldum. Fakat bıçak gibi batan ağrıyla gözlerim fena halde doldu . Canım yandıkça ağlayasım geliyordu.
Gözyaşlarım akmaya başlarken dudaklarımdan dökülen inlemeye engel olamadım.
Yataktan kalkicakken bileğime sarılan elle mirzaya döndüm.
- kahretsin niye beni uyandırmadın. Ne istiyorsun söyle bana .

Kafamı acıyla geriye atıp nefes verdim.
- çok acıyor..
Gözyaşları içinde söylediğim iki kelimeden sonra ayağa kalkan adama baktım.
- hastaneye gidiyoruz bu böyle olmicak.
- hastane olmaz. Gitmek istemiyorum. Lütfen.
- ya ben dayanamıyorum yanımda acı çekiyorsun ben hiçbirşey yapmadan öylece duramam.
- ya gitmek istemiyorum lütfen. Birazdan geçer hem.

Burnundan soluyarak yanıma yattiginda göz yaşlarımı sildi.

- dökme şu incilerini. Canım yanıyor.
- Hadi uyu sen.

Beni duymayıp elini karnımın üstüne koydu sonra biraz aşağıya indirdi. Tam ağrıyan yere masaj yapmaya başladı. Çok iyi geliyordu. Üzerimizide örttükten sonra aynı yere masaj yapmaya devam etti.
O huzurla gelen uykum beni adeta kendine hapsetti .
Bende gözlerimi kapattım.
Yine ve yine teşekkür ederim güzel adam . Sayende bi acıdan daha kurtuldum.




RUHU REVANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin