YÜZLEŞME

19.9K 975 183
                                    

Soluksuz kalmıştı, kadının yanında oturuyor, fakat ağzından ne dökülecegini dahi bilmiyordu fakat kendini kış ayazında çıplak boş bir odada soğuktan titriyor gibi hissediyordu. Kadının şimdiye kadar söylediklerine anlam verememiş uçsuz bucaksız karanlığın ortasında bi cagre kadının bundan sonra söyleyeceklerini dinlemeye başladı. Kadın, Cüneyt'in ruh halini anlamış olacak onun bu konuşma için hazır olmasını bekliyordu. Kadının gözlerine bir süre bakan Cüneyt, elleriyle kadına işaret verdi.

"Nereden başlayacağımı bilmiyorum, bunları anlatmak çok zor."

Başını odanın tavanına kaldıran kadın, bir süre belirsiz bir noktayı izledikten sonra yutkundu. Kurumuş dudaklarını diliyle ıslatıyor, yüzündeki sıkıntılı ifade geniş odada soğuk rüzgarlar estiriyordu.

"Bak biz olduğumuz kişiler değiliz. Sen bir ressam değilsin bende gördüğün kişi değilim."

Cüneyt kadının sözlerine anlam veremedi, kafası daha da karışmış ne hissettiğini anlayamaz bir hale geldi. Araya girmek istedi fakat merak duygusu galip gelince dinlemeye devam etti.

"Bundan yirmi üç yıl önce aziz özçelik isminde bir bilim adamı bir buluş yaptı. Nörogram isimli bu makina sayesinde insan zihnine girebildiğini iddia etti."

Cüneyt'in kafası her cümlede daha fazla karışmaya devam ederken kadının konuyu çok manasız bir yere getirdiğini düşündü. Kadın bu dakikaya kadar Cüneyt'in ilgisini üzerinde toplamayı başarmış olsa da Cüneyt kadının eski ve kendisine göre manasız bir olayı anlatmaya başlayınca kurduğu otoriteyi ve zaten her an konulardan kopmayı başarabilen Cüneyt'i kaybetti.

"Bunun benimle ne alakası var."

Cüneyt'in sözlerini duymazdan gelen kadın sözlerine devam etti. Sanki Cüneyt hiç soru sormamış, ilk anki merakla onu dinlemeye devem ediyormuş gibi Cüneyt'in tepkisine ilgisiz kalmayı tercih etti.

"Aziz Özçelik, buluşu insanlara anlattığında pek toplumda karşılık bulamadı."

Cüneyt,
"Bunun benimle ne alakası var hala anlamadım!"

Kadın oturduğu yerden ayağa kalkarak masanın yanına kadar yürüdü. Çantasından çıkardığı telefondan bir gazete kupürünün resmini açarak telefonu Cüneyt'e verdi. Cüneyt büyük puntolar ile yazılmış başlığa göz atmaya başladı.

"Nörogram fiyasko, Özçelik yalancı."

Başlığın alt kısmında ise Nörogram makinasının denemelerinin yapıldığı ve başarısız olduğuna dair bilgiler bulunuyordu. Telefonu kadına uzatan Cüneyt, kadının bir tür dolandırıcı olduğunu düşünmeye başlamıştı.

"Bu saçmalıkları neden anlattığın hakkında hiç bir fikrim yok. Lütfen evimden çıkar mısın!"

Kadın kendinden emin tavrından taviz vermeden, Cüneyt'in söylediklerini duymazdan gelerek konuşmaya devam etti.

"Herşey bundan sonra başladı. O günden sonra Aziz Özçelik ölü yada diri hiç bir yerde bulunamadı. Bir kaç ay sonra Niğde'de bir yetimhanede yangın çıktı. Olay yeri raporunda hiç ceset bulamadı, yetim hanenin o bölümünde yaşayan otuz çocuğun on sekiz tanesi yangından kurtulmuştu."

Magnum Opus +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin