Gözlerini araladığında ketun bakışlarla onu izleyen Dora'yı gördü. Esneyerek oturur vaziyette doğrularak bir süre kadını izlemeye koyuldu.
"Güne nasıl kötü başlanır dersi mi veriyorsun?"
Kaşlarını çatan Dora sesini yükselterek, "Hala bir oyun sanıyorsun değil mi?"
Cüneyt kadının sözlerini mantık kalıbına sokamamıştı, ruhsuz bir ses tonuyla, "Ne diyorsun, Kahya ne isterse yapıyorum!"
Dora aynı yüksek ses tonuyla, "Evet yapıyorsun sorunda bu sadece yapıyorsun fakat öğrenmiyorsun. Senden Kahya'nın dediklerini yapmanı istemiyorum, Kahya'nın yaptıklarını öğrenmeni istiyorum!"
Yataktan ayağa Kalkan Cüneyt, bu tatminsizlikten duyduğu rahatsızlığı hissettirecek bir yüz ifadesine bürünerek konuşmaya başladı.
"Bak elimden geleni yapıyorum buraya keyif sürmeye gelmedim!"
Dora, "Elinden gelenin fazlasını yapsan iyi olur yoksa buradan eli boş döneceksin!"
Konuşmasını tamamladıktan sonra adamın konuşmasına fırsat vermeden arkasını dönerek asansöre doğru bir kaç adım attı. Küçük adımlarını durduran Dora tekrar Cüneyt'e dönerek gözleri ile onu incelemeye koyuldu. Rahatsız edici bakışlarını adamın kasıklarına yöneltmişti.
"Baksana o hiç uyumaz mı?"
Hissettiği utançla Cüneyt, panikleyerek ellerini kasıklarında birleştirdi.
Dora, "Belki de Kahya kadın kılığında karşına çıkmalı!"
İğneleyici sözlerin ardından hızlı adımlarla asansöre doğru ilerledi. Dora'nın sözleri Cüneyt'i utandırmaktan ziyade gururunu kırmıştı, hızla gidenin Dora'nın arkasından bağırmaya başladı.
"Sabah ereksiyonu diye birşey duydun mu, tâbi sen nereden bileceksin daha bir erkekle öpüşmedin bile!"
Dora'nın seks konulu iğneleyici sözleri Cüneyt için dayanılmaz bir hale gelmişti, asansöre binerek giden Dora'nın arkasından nefret dolu gözleriyle bakarken "Artık yeter!" Diye söylendi. Öfkeyle gözlerini kapattı, nefesini tuttuktan sonra yanaklarını şişirerek başını tavana kaldırıldı. Çıkardığı, "Püfff" sesiyle başını sallayarak yatağa döndü. Bir an için tekrar uyumak isteyerek yatağa yeltense bile tekrar Dora ile münakaşa etmemek için duş almaya karar verdi.
Odanın içerisinde bulunan banyoya girdiğinde bir kere daha küçük dilini yuttu. Üç metre kare büyüklüğünde bulunan banyonun dört tarafı camlarla çevrilmiş, Dora'nın hayal dünyasında oluşturduğu büyüleyici şehir manzarası onu karşılamıştı. Kapıdan içeri girdiğinde tam karşısında ufukla bir olmuş mavinin en güzel tonlarını barındıran Deniz onu karşıladı. Cama kadar yürüdü ellerini cama dayayarak büyüleyici manzaraya pür dikkat bakıyordu. Başını hafifçe aşağıya indirdi, irkilerek hızlıca kendini geriye attı. Sanki bulutların içinde yağmurun oluştuğu yerde duş alacaktı. Ömründe ilk defa bu kadar yükseğe çıkmıştı, şaşkınlık ve korku iç içe girmişti hızlıca sağ tarafa döndü. Bu defa Cüneyt'i balta girmemiş, bitkilerin ve hayvanların ahenkleri bozulmamış, tabiatın en güzel melodilerinin hüküm sürdüğü bir orman karşılamıştı. Ormanın en arka tarafında bulunan dik yamaçtan aşağıya akan şelale Dora'nın öfkesi gibi hırçın görünüyor en sonunda ormanın ortasında bulunan gölete kavuşuyordu, turkuaz rengiyle büyüleyen gölet Dora'nın umudunu simgeliyordu elbette. Cüneyt'in büyülenmiş bakışları duyduğu sesle bozulmuştu, ses oldukça tanıdık geliyordu. Ürperen teninde tüyleri diken diken oldu, kalb atışları hızlandı. Sesin geldiği yöne döndüğünde yüzünde mazmut ve özlem dolu bir bakış belirdi. Banyo kapısının sol tarafında bulunan cama dönmüştü. Tam karşısında duran dev binanın Cüneyt'e bakan cephesinde en sevdiği tiyatro, yani "Bir Demet Tiyatro" karşısında bir bina büyüklüğünde bir televizyon varmış gibi oynuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Magnum Opus +18
Science FictionYetimhanede her türlü işkenceye reva görülen 100 çocuk! Aylar süren deneylerin ardından aralarından seçilmiş 12 çocuğun hayat öyküsü... Acı... Yalan bir hayat... İntikam.... Macera... Kitabın türü - Bilim kurgu & Macera Bu kitap +18 yaş üzeri sakınc...